Anayasa Mahkemesi, 17-25 Aralık operasyonları sonrası haklarında yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ortaya atılan ve istifa etmek zorunda kalan eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki iddialara yönelik TBMM tarafından yürütülen ceza soruşturması kapsamında yapılan haberlere getirilen yayın yasağının ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiğine karar verdi. Karar oybirliğiyle alındı.
Bakanlar hakkında yürütülen soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği ve masumiyet karinesini zedelediği gerekçesiyle sulh ceza hâkimliği tarafından yayın yasağı getirildi ve hâkimliğe yapılan itiraz reddedildi.
Konu hakkında Anayasa Mahkemesi'ne başvuran Halk TV, kamuoyunun soruşturmaya dair bilgi ve belgelerden haberdar edilmesinde bakanların kişisel şöhret ve haklarının korunmasından daha üstün bir yarar olduğunu belirterek, yayın yasağıyla basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini öne sürdü.
Anayasa Mahkemesi, TBMM soruşturmalarını, TBMM'ye verilmiş bir "adli görev" olarak tanımlanmış ve yasama organı eliyle yürütülen bir yargı faaliyeti olduğunu kabul ederek, TBMM soruşturmasının nitelik olarak bir ceza soruşturması olduğunu ifade etti.
Anayasa Mahkemesi, somut olayda , yasağın dayanağı olarak gösterilen kanunun, devam eden bir ceza soruşturması kapsamında önleyici bir tedbir olarak konulacak yayın yasağı hakkında hiçbir hüküm içermediğini kaydetti. Mahkeme, ceza soruşturması kapsamında yayın yasağı uygulandığı takdirde kamusal makamlar için nasıl bir müdahale yetkisi doğacağı konusunda belirli bir açıklıkta düzenleme olmadığını ifade etti.
Devam eden ceza soruşturmasına ilişkin önleyici bir tedbir olarak yayın yasağının uygulanması yönünden "öngörülebilirlik" ve "belirlilik" ölçütlerini sağlamayan düzenlemenin kanunilik şartını sağlamadığına karar verildi.
Anayasa Mahkemesi bu gerekçelerle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi.