Anadolu Federe İslam Devleti adlı örgütün lideri Metin Kaplan, yargılandığı davada 17,5 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve 12 yıl hapis yattıktan sonra yeniden yargılama talebinin kabul edilmesiyle yapılan yargılamasında karar çıktı. Mahkeme, Metin Kaplan'ın kesinleşen hükmünün ortadan kaldırılmasına ve beraatine hükmetti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Kasım 2016'da tahliyesine karar verilen Metin Kaplan katılmazken, avukatı Hüsnü Tuna hazır bulundu.
Mütalaaya karşı savunma yapan avukat Hüsnü Tuna, "Söz konusu yapının Anıtkabir'e silahlı eylem yapacağına ilişkin isnatta bulunulmuştur. Ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden gelen yazıya göre herhangi bir saldırıya yönelik uçak tutulduğu iddiası gerçek dışıdır. FETÖ örgütü tarafından Tahşiye ile devam eden muhafazakar kesime yapmış olduğu kumpaslar içinde bu olay ilk kumpastır. Müvekkilim hakkında beraat kararı verilmesini, aksi halde lehe hükümlerin uygulanmasını talep ederim" dedi.
"İnandırıcı delil elde edilemedi"
Mahkeme heyeti, hükümlü Muhammet Metin Kaplan hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin (kapatılan CMK 250. maddesi ile görevli) 2010 yılındaki kararının, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 11 Nisan 2014 tarihli ilamıyla da kesinleşen 765 sayılı TCK'nin 146. maddesi uyarınca verilen mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, hükümlü Metin Kaplan'ın TCK'nin 146. maddesindeki suçu işlediğine dair "kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden" beraatine karar verdi.
Metin Kaplan hakkındaki beraat kararı kesinleşince hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına da karar verildi. Gözaltı ve tutuklulukta kaldığı süreler yönünden maddi, manevi tazminat talebinde bulunabileceğinin bildirilmesine de karar verildi.
Ne olmuştu?
Almanya'nın sınır dışı etmesi üzerine 13 Ekim 2004'te Türkiye'ye getirilen Metin Kaplan, dönemin İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'lerince açılan, "Uçakla Anıtkabir'e saldırı" ve "Fatih Camisi'nin işgal hazırlığı"nın da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmıştı. Kaplan ilk yargılamada 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada, "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almışsa da Yargıtay 9. Ceza Dairesince bu karar bozulmuştu. Yargıtay'ın bozma kararı üzerine yapılan yargılamada ise Kaplan, "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan müebbet hapse çarptırılmış, Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı, Kaplan'ın eylemlerinin "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek bozulması yönünde hüküm kurmuştu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Temmuz 2010'da Metin Kaplan'ı, "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 17,5 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Metin Kaplan'ın avukatları, 1 Ağustos 2014'te mahkemeye başvurarak müvekkillerinin yeniden yargılanması ve tahliye edilmesine yönelik başvuruda bulunmuştu. Avukatlar aynı dönem Anayasa Mahkemesine, hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru da yapmıştı. Talebi değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 16 Kasım 2016'da, Metin Kaplan'ın AİHM kararı çerçevesinde yeniden yargılanmasına ve bu karar doğrultusunda tahliye edilmesine hükmetmişti.