Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, Hollanda'nın başkentinin köle ticaretindeki rolü nedeniyle özür diledi. Halsema, kölelik tarihi nedeniyle Hollanda'da resmen özür dileyen ilk belediye başkanı oldu. Hollanda'da Utrecht, Lahey ve Rotterdam belediyeleri de benzer bir adım atmayı planlıyor.
Hollanda İçişleri Bakanı Kajsa Ollongren de, kölelik tarihi ile ilgili olarak ulusal çapta özür dilenmesi konusunda kapıyı araladı.
Ollongren, kurulacak yeni hükümete, bu konuda adım atma çağrısı yaptı.
Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, 1 Temmuz Köleliğin Kaldırılması Ulusal Anma Günü nedeniyle Amsterdam'da düzenlenen toplantıda, "Belediye yönetimi adına, Amsterdam Şehir Konseyi'nin, sömürge köleliğinin ticari sistemine ve dünya çapında köleleştirilmiş insanların ticaretine aktif katılımı nedeniyle özür dilerim" dedi.
Yeşil Sol Partili Amsterdam Belediye Başkanı Halsema şimdi yaşayan tek bir Amsterdamlının bile, kölelik geçmişi için suçlanamayacağını söyledi.
Halsema, belediye meclisinin kölelik geçmişi için sorumluluk almaya istekli olduğunu vurguladı.
"Sömürge köleliğinin büyük adaletsizliğini şehrimizin kimliğine yerleştirmenin zamanı geldi. Cömert ve koşulsuz bir tanımayla" diyen Halsema, kölelik tarihinin geçmişin sömürüsünde ve bugünün eşitsizliğinde uzun süre görmezden gelindiğine işaret etti.
Hollanda Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü'nün yaptığı araştırmada, "geçmişte Amsterdam yönetiminin doğrudan, dünya çapında, büyük ölçekte, çok yönlü ve uzun vadeli köle ticareti ve kölelik ile ilgili olduğu" sonucuna varılmıştı.
Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema bunun üzerine, "Zincirleri Kırma Günü"nde (Keti Koti) resmi özür dileme kararı aldı.
Daha önce İngiltere'nin Londra ve Liverpool kentleri ile ABD'nin Chicago kentleri, kölelik tarihi ile ilgili özür dilemişti.
Hollanda İçişleri Bakanı Ollongren: Geçmişimizle yüzleşmeliyiz
Hollanda hükümeti de, ulusal çapta bir özür için kapıyı araladı. Kölelik Tarihi Diyalog Grubu Danışma Kurulu, kölelik geçmişinin hükümet tarafından tanınması yönündeki raporunu, anma töreni öncesi geçici hükümetin İçişleri Bakanı Kajsa Ollongren'e gönderdi.
Raporda, Hollanda'nın 1863'e kadar suçlu olduğu köleliği ve köle ticaretini insanlığa karşı suçlar olarak tanıması ve bunun için özür dilemesi gerektiği vurgulandı.
Bakan Ollongren, "Bu tavsiyeler önemlidir ve yanlış anlaşılamaz. Bunu görmezden gelemeyiz. Geçmişimizle yüzleşmeli, bunun üstesinden gelmeliyiz" dedi.
Ollongren, kölelik geçmişine ancak "korku, pişmanlık ve utançla" bakılabileceğini vurgulayarak, kurulacak yeni hükümetin bu konuda gerekli adımı atmasını istedi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, daha önce kölelik geçmişi ile ilgili özür çağrılarına, "toplumsal tartışmalara yardımcı olmayacağı, aksine kutuplaşmaya yol açacağı" gerekçesiyle sıcak bakmamıştı.
Yasal köle ticareti 1814'te sona erse de Hollanda'da kölelik, Surinam ve Krallığın Karayipler bölümünde ancak 1 Temmuz 1863'te resmen kaldırıldı. Bu tarihte köleliğe kağıt üzerinde son verilse de, Surinam'da 33 bin, Antiller'de de 11 binden fazla köle zorla ücretsiz çalıştırılmaya devam etti.
Hollanda, 1873'te köleliği tamamen kaldırdı. 1 Temmuz, her yıl eski sömürgeler ve Hollanda'da Keti Koti (kırık pranga) Bayramı olarak kutlanıyor. Amsterdam'daki Ulusal Kölelik Anıtı'nda resmi törenler düzenleniyor.
Hollanda, özellikle "Altın Çağ" adı verilen 17. yüzyılda, dünyanın en büyük köle tüccarlarından biriydi.
Afrika'dan Amerika kıtasına en fazla köle taşıyan ikinci büyük ülke olan Hollanda'ya ait Batı Hindistan Şirketi (WIC), 1630'da Portekiz egemenliğindeki Brezilya'nın bir kısmını ele geçirince, Afrika'daki köle ticareti ile de ilgilenmeye başladı.
WIC, 1637'de Batı Afrika'da yine Portekiz'in sömürüsü altındaki Gana'da üstünlük kurarak, köle ticareti için taban oluşturdu.
Hollandalılar, 15 ile 19. yüzyıl arasında köle olarak satılan 12 milyon Afrikalıdan en az 550 binini Atlantik ötesine taşıdı.
Batı Avrupa'da kölelik yasaklanmış olmasına rağmen, köle tüccarları Atlantik ötesi köleliği devam ettirdiler. 1654'te Brezilya'yı tekrar Portekiz'e kaybeden Hollanda, Karayipler'deki Curaçao'yu köle ticaretinde önemli bir istasyon haline getirdi.
1650-1675 yılları arasında Yeni Dünya'ya yapılan tüm köle nakillerinin yarısından Hollandalı tüccarlar sorumluydu. Hollandalılar, köleleştirilmiş Afrikalıları, İspanyol, İngiliz, Portekizli ve Fransız tüccarlara satıyordu.
Köle ticareti sadece Afrika'yla sınırlı değil. Hollandalılar'ın, Asya'da da, yaklaşık 1 milyon 135 bin kişiyi köleleştirdiği tahmine ediliyor.