DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, altılı masanın mutfağında neler yaşandığını anlattı. Çalışmalarını bitirmek üzere olduklarını; bundan sonraki süreçte mutabakat gerektiren diğer konuların çalışılması olduğunu söyleyen Yeneroğlu, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin esasları üzerinde çalışacağız” dedi.
Yaptıkları çalışmaları mutabakatla bir noktaya taşımayı hedeflediklerini ardından cumhurbaşkanı meselesine geleceklerini anlatan Yeneroğlu, “Daha öncesinde isimler üzerinde yürütülen tartışma ülke olarak karşı karşıya olduğumuz sürecin ciddiyetiyle örtüşmüyor. İnanın samimiyetle söylüyorum, biz içerdeki yaptığımız çalışmaları ve onun gündemini, ne olması gerektiğini biliyor, planlı ve programlı olarak yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bazı arkadaşlar, açıklamalarıyla çalışmalarımızın ciddiyetiyle örtüşmeyen sansasyonel gündeme vesile oluyor” diyen Yeneroğlu, “Şu anda ülke olarak en büyük ihtiyacımız karşılıklı ötekileştirmeleri aşmak ve uzlaşma kültürünü güçlendirmek olmalı. Bunu da herkes artı bir değer olarak kabul etmeli” diye konuştu.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Yeneroğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Anayasa çalışması yoğun bir biçimde devam ediyor. Geçen hafta, daha önce farklı değerlendirmelerin olduğu maddeleri tekrar ele aldık. Önümüzdeki hafta o çalışmaları da bitirmiş olacağız. Ardından redaksiyon için her parti metni tekrar gözden geçirecek ve taslağa son şekli verilecek. Şu anda, altılı masanın görevlendirdiği genel başkan yardımcıları olarak çalışmayı bitirmek üzereyiz.
Yetki paylaşımı
Bundan sonraki süreçte mutabakat gerektiren diğer konuların çalışılması var. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin esasları üzerinde çalışacağız. Geçiş süreci çalışmalarında ortak cumhurbaşkanı adayımızın seçilmesi ile yetkilerini nasıl kullanacağı, hangi usullere göre ülkemizi yöneteceği, yani elindeki yetkileri cumhurbaşkanı kabinesiyle nasıl paylaşımcı anlayış içinde kullanacak, yürütme organının yapısı ve işleyişi, bakanlarla yetki paylaşımı nasıl olacak, atama kararları nasıl alınacak, bakanlıkların teşkilat yapılanması nasıl olacak, ilk kararnameler neler olacak gibi konularla ilgili çalışmamızı da liderlerin belirlemesi üzerine yakında başlayabileceğimiz kanaatindeyim.
“Yasama konusunda mutabakat oluşturduk, yürütme ile ilgili de sağlamamız lazım”
Anayasaya göre yürütme yetkisine tek başına sahip olan ortak cumhurbaşkanı adayını hedeflediğimize göre altı masa geçiş süreci ve temel politikalarda mutabakata varmalı. Yürütme hükümet demek; yasama konusunda mutabakat oluşturduk, yürütme ile ilgili de sağlamamız lazım. Ekonomiden sosyal politikalara, kamu yönetiminden dış politikaya kadar yoğun olarak çalışmamız ve ortak aday için ortak programda anlaşmamız lazım gerektiği kanaatindeyiz.
Cumhurbaşkanı adayı meselesi
Bu konuları parti olarak biz çalıştık, hazırlıklarımızı yaptık. Bunları da mutabakatla bir noktaya taşımayı hedefliyoruz. Taşıdıktan sonra da ortak Cumhurbaşkanı adayı meselesine geliyoruz. Daha öncesinde isimler üzerinde yürütülen tartışma ülke olarak karşı karşıya olduğumuz sürecin ciddiyetiyle örtüşmüyor. İnanın samimiyetle söylüyorum, biz içerdeki yaptığımız çalışmaları ve onun gündemini, ne olması gerektiğini biliyor, planlı ve programlı olarak yol alıyoruz.
"Sansasyon yaratıyorlar"
Bu çalışmaların içinde olmayan bazı arkadaşlar, yaptıkları açıklamalarla çalışmalarımızın ciddiyetiyle örtüşmeyen sansasyonel gündeme vesile olabiliyor. Geçiş süreci için bütün partiler çalışma yaptı. Otoriterliği aşmak için nasıl çalışılabileceğine ilişkin dünyadan örnekler var.
Maalesef ülkemizde uzlaşma denildiği zaman bu durum zaaf olarak algılanıyor. Şu anda ülke olarak en büyük ihtiyacımız karşılıklı ötekileştirmeleri aşmak ve uzlaşma kültürünü güçlendirmek olmalı. Bunu da herkes artı bir değer olarak kabul etmeli.”
Maalesef ülkemizde böyle kabul edilmiyor, ‘Güçlü olan ezer geçer' diye bakılıyor. Bu demokratik kültürün yeşermesini engelliyor. Öfke dalgası içerisinde uzlaşmasız bir yaklaşım biçimi ortaya konulması endişe verici. Bu, Türkiye için hayırlı bir durum değil. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz ve bu hassasiyetle çalışmaları sürdürüyoruz. Altılı masanın mutfağında Allah için bir sıkıntı, sorun yok…”