HABER/ANALİZ
Altılı masanın, İyi Parti’nin ev sahipliğinde yapılan beşinci toplantısından, “derhal seçim” mesajı çıktı. Altı lider, güncel gelişmelerin masaya yatırıldığı toplantıda, AKP’nin kurduğu otoriter yapıyı kalıcı hale getirmeye dönük adımlar attığına işaret ederek, daha önce üzerinde anlaştıkları gibi Cumhurbaşkanı adayı konusunda herhangi müzakerede bulunmadı ve adayın değil parlamenter sistem değişikliğine dönülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Altı partinin ortak açıklamasında, Sivas katliamı ile birlikte Başbağlar katliamının da kınanması ve “nefret dilini reddediyoruz, toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğiz” denilmesi dikkati çekti.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için mutabakat imzalayan CHP, İyi Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti liderlerinin beşinci yuvarlak masa toplantısı İYİ Parti Genel Merkezi’nde yapıldı. Akşener, önceki toplantıların aksine öğle saatinde başlayan toplantı öncesi konuklarını kapıda karşıladı. Liderler, öğle yemeği yedikten sonra gündemdeki başlıkları değerlendirdi.
Rapor yetişmedi, gündem konuşuldu
Alınan bilgiye göre, altı partinin kurmaylarının üzerinde çalıştıkları ekonomi ve anayasal reformlar konusundaki raporlar toplantıya yetişmemesi nedeniyle, liderler gündemdeki gelişmeleri ve AKP-MHP ittifakının seçime yönelik attığı adımları değerlendirdi.
Erken seçim senaryolarının da konuşulduğu toplantıda liderlerin, AKP’nin atmayı hesapladığı adımları tamamlamadan erken seçime gitmeyeceğinin değerlendirildiği bildirildi. Buna karşılık, MHP’nin sonbaharda yapacağı sürpriz hamlelerle AKP’yi seçime mecbur bırakacağına yönelik iddia ve kulislerdeki diğer iddialar da konuşuldu.
“Otoriter yapı kalıcı hale getirilmek isteniyor”
Liderler, gündemdeki gelişmelerden bazıları konusunda ortak açıklamaya da yansıyan şu sonuçlara vardı:
- İktidar son dönemde devreye sokmaya çalıştığı politikalarla dünyaya kapalı ve otoriter yapının kalıcı nitelik kazanmasını hedefliyor.
- Bu çerçevede, BDDK’nın geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararlar da açık bir şekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol sistemine geçişin adımlarıdır.
- Siyasi iktidar tarafından Haziran ayında TBMM’ye sunulan ek bütçe ekonomi politikalarının iflasının itirafıdır. İktidar, tercihini bir kez daha enflasyonla ve işsizlikle mücadeleden, çiftçinin, memurun ve emeklilerin dertlerinden değil yandaş müteahhitlerinden ve faiz lobilerinden yana yaptığını açıkça göstermiştir.
- Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.
- TBMM gündemindeki, özünde sansür niteliği taşıyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan ederek cezalandırmaya ve demokratik seçim ortamını zedelemeye odaklanmıştır. Dezenformasyon yasasının ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir. Basın ve ifade özgürlüğünü savunma konusundaki kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz.
- Türk dış politikasında ise son yıllarda kişisel ve tepkisel tercihlere bağlı olarak yaşanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzluğun son örneği, NATO’nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüştür. Türkiye’nin haklı taleplerini somut güvencelere bağlamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılması dışında herhangi bir değer taşımamaktadır.
Ahlak vurgusu
Ortak açıklamada ise “ahlak” vurgusu dikkati çekti. Açıklamanın başında, “Ülkemize ve milletimize ağır ekonomik, sosyal ve psikolojik bedeller ödeten Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin açtığı yaraları sarabilmek, hukukun üstünlüğünü ve siyasi ahlakı yeniden tesis edebilmek için büyük bir kararlılıkla başlattığımız işbirliği süreci…” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamında da “kirli siyaset”, “nefret dili” nitelemeleri yapıldı. Ortak açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçtiğimiz 2018 yılından bu yana sadece siyasi iktidarın ve bir avuç azınlığın memnun olduğu, vatandaşlarımızın ise feryat ve isyan ettiği, adaletsiz, haksız ve keyfi uygulamalarla, çarpık ve gayri ahlaki kriterlerle karşı karşıyayız” denildi.
Madımak ve Başbağlar
Açıklamada, Sivas Madımak katliamı ile birlikte Başbağlar’ın da kınanması dikkati çekti. Her iki katliam için, “yaşananlardan ders çıkararak, nice acı tecrübeleri yaşamamıza sebep olmuş bu siyaset anlayışını ve bu nefret dilini reddettiğimizi ve memleketimizde toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
"Derhal seçim"
İktidarın kutuplaşma politikalarına dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:
“Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçtiğimiz 2018 yılından bu yana sadece siyasi iktidarın ve bir avuç azınlığın memnun olduğu, vatandaşlarımızın ise feryat ve isyan ettiği, adaletsiz, haksız ve keyfi uygulamalarla, çarpık ve gayri ahlaki kriterlerle karşı karşıyayız. Ülkemizin yaşadığı, özellikle son dört yıldır katlanarak artan ve milletimize ağır bir yük hâline gelen tüm sorunların kaynağında, tek bir kişinin ve onun belirlediği dar bir zümrenin tahakkümünü esas alan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi vardır.
Bu sorunları aşabilmenin yolu, siyasi iktidar ve ortaklarının tüm gündem değiştirme çabalarıyla yıpratmaya çalıştıkları Cumhuriyet değerlerimize ve demokratik hukuk devleti ilkelerine sımsıkı sarılarak millî egemenliğimizi esas alan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” yine milletimizin teveccühü ile hayata geçirmek üzere, seçim sandığının bir an evvel milletimizin önüne getirilmesidir. “
Altılı masanın güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi hedefinin nedenlerinin sıralandığı açıklamada, “hemen seçim” çağrısı yapıldı.
Alınan bilgiye göre liderler, toplantıda, Cumhur ittifakının bütün adımlarının otoriter yapıyı kalıcılaştırmak ve ne pahasına olursa olsun seçimi kazanmak olduğu değerlendirmesini yaptı. Bu nedenle açıklamaya, “Altı siyasi partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır. Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır” ifadeleri konuldu.
Liderler, daha önce uzlaştıkları gibi toplantıda adaylık konusunu gündeme getirmedi ve erken seçim kararı alınmadan bu konunun konuşulmaması yönündeki prensip kararlarını da yineledi.