Hafta sonunda Almanya’da yapılan üç eyalet parlamentosu seçiminde beklendiği gibi Almanya İçin Alternatif adlı sağ popülist parti ilk kez üç parlamentoya girdiği gibi, çift haneli oy oranıyla da kısmen yerleşik partileri geride bıraktı. Mülteci krizini seçim kampanyasına alet ederek toplumdaki olumsuz havayı avantaja dönüştüren Alternatifler en çok seçmeni Hristiyan Demokrat Birlik, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller'den kaptı. Frankfurter Allgemeine Zeitung eyalet seçimlerini şöyle değerlendiriyor:
“Sol kanat giderek Merkel’in çizgisine kayıyor. Hristiyan Demokratların yüzünü sola çevirmesi Başbakan Merkel’e koalisyon aritmetiği açısından bir şey kaybettirmiyor. Ancak partisinin sağda yarattığı boşluğu Almanya İçin Alternatif rahatça doldurabiliyor. Sağ popülistler Hristiyan Birlik, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller'in ortak mülteci politikasından kârlı çıkıyor. Doğu Almanya’nın Saksonya-Anhalt eyaletinde alınan sonuç, onları doğuran problem çözüldüğü için ya da parti içi çekişmeler yüzünden kendini eriten protesto partilerinin zamanla kaybolacağına güvenen yerleşik siyasi partileri sarsıp kendine getirmelidir. Göç konusu Alman kamuoyunu daha uzun yıllar meşgul edecektir. Hem de bugünkünden daha kötü ekonomik, sosyal ve mali şartlar altında.”
Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumunda Almanya’nın önemli sorunlarını ihmal eden büyük partilerin popülistlere davetiye çıkarmış oldukları belirtiliyor:
“Siyasi partiler tablosu, ırkçı popülizmin siyaset sahnesinde kendini kabul ettirmesiyle solmaya başladı. Önümüzdeki haftalarda hiçbir şey olmamış gibi koalisyon görüşmeleri sürdürülecekse iki önemli husus unutulmamalı. Alman toplumunda, seçmenleri yabancı nefretine ya da sandıktan uzak durmaya iten önemli bir memnuniyetsizlik ve öfke potansiyeli bulunuyor. Aynı zamanda, siyasi partiler sistemimizde, hayal kırıklığına uğrayıp rejime sırt çevirenleri demokratik ve özgürlükçü fikirlerle yeniden kazanabilecek kimse de çıkmıyor. Bilindik siyaset alternatif yaratamadığı için, küskünleri anti demokratik ‘Alternatiflere’ bırakıyor.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi eyalet parlamentosu seçimlerine üç ismin damgasını vurduğunu yazıyor:
“Birincisi, tarihinde ilk kez bir eyalette birinci parti olmayı başaran Yeşillerin pragmacı eyalet başbakanı Winfried Kretschmann’dır. İkincisi, makamının sağladığı avantajı da değerlendirmesini bilen Rheinland-Pfalz eyaletinin Sosyal Demokrat Başbakanı Malu Dreier, üçüncüsü ve de en önemlisi ise Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletindeki partili adaylarına şans bırakmayan Hristiyan Demokrat Birlik Genel Başkanı ve Federal Başbakan Angela Merkel’dir. Merkel’in mülteci politikası partisine büyük külfet oldu. Seçim günü, Hristiyan Demokratlar için fiyaskoya dönüştü. Merkel’in partisi sadece, Almanya İçin Alternatif’in her dört oydan birini kazandığı ve Baden-Württemberg'de olduğu gibi Sosyal Demokratları geçtiği Saksonya-Anhalt’ta birinci parti olabildi.”
Mannheimer Morgen gazetesinin yorumunda, eyalet seçimlerinden sonra şimdiye kadarki koalisyon aritmetiğini sürdürmenin mümkün olmayacağına dikkat çekiliyor:
“Alman siyaset sahnesinin koordinatları hiç hafta sonundaki üç eyalet seçiminde olduğu gibi yerinden oynamamıştı. Baden-Württemberg ve Saksonya-Anhalt başbakanları yine hükümeti kurabilecekler, ancak Sosyal Demokrat Parti’nin bozguna uğraması yüzünden yeni çoğunluk aramak zorunda kalacaklar. Yeşiller ve Hristiyan Demokratların yeni koalisyonlara ihtiyacı olacak. Almanya İçin Alternatif’in, bütün partilerin ‘endişeli seçmenlerini’, geçmişe saplanıp kalmış olanların, protestocuların ve şimdiye kadar sandığa gitmeyenlerin oylarını kazandığı anlaşılıyor. Dolayısıyla üç eyalette de hükümet kurmak kolay olmayacak.”