Alman Anayasaya Mahkemesi’nin yargıçları bugün aldıkları kararda, tipik kadın veya erkek tanımına uymayan anatomik cinsiyet özellikleri taşıyan interseksüel bireylerin doğum kütüklerindeki "erkek" ya da "kadın" ibarelerinden birini seçmek zorunda bırakılmalarının ayrımcılık olduğuna hükmetti.
Şu anda yetişkin yaşta olan interseksüel bir kişinin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı şikayet ve nüfus dairelerindeki uygulamanın değiştirilmesi talebi, böylece başarıyla sonuçlanmış oldu. Yasama birimlerinin 2018 yılının sonuna kadar bu konuda yeni bir düzenlemeye gitmeleri gerekiyor.
Mahkemelerin farklı kararları
Gözlemciler daha önceleri bu konuda hem Hannover Yerel Mahkemesi’nin hem de Federal Yargıtay’ın tamamen farklı kararlar almış olmasından dolayı Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararının daha dikkate şayan olduğunu belirtiyorlar.
Federal Meclis‘in atadığı Alman Etik Konseyi de bundan yıllar önce interseksüel insanların sadece tek bir cinsiyeti seçmek zorunda bırakılmalarını onların kişilik haklarına yapılmış haksız bir müdahale olarak nitelendirmişti.
Etik Konseyi’nin üyelerinden olan etik uzmanı ve ilahiyatçı Andreas Lob-Hüdepohl bu gerekçe ile Anayasa Mahkemesi’nin kararına onay verenlerden. Lob-Hüdepohl Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Etik açıdan interseksüellik bedende var olan, alışagelinen iki cinsiyetli insan yaşamının ve insanın cinsel gelişme çizgisinin olağanüstü bir çeşitlemesidir. İnterseksüeller bu anlamda tam bir onayı ve saygıyı hak ediyorlar.“
Bilim insanları tarafından "orta cinsiyet" ya da "üçüncü cinsiyet" olarak da tanımlanan interseksüellikte cinsiyet tam olarak belirlenemiyor. Hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahip olan bireylerdeki bu niteliğin onların cinsel kromozomlarından kaynaklandığı ama aynı zamanda hormonlarla da ilgili olabileceği kaydediliyor.
Almanya Aile Bakanı'ndan karar destek
Almanya Aile Bakanı Katarina Barley de kararı onaylarından. Sosyal Demokrat Partili politikacı Berlin’de yaptığı açıklamada “Tam olarak erkek ya da kadın özelliklerine sahip olmayan bu kişilerin nüfus kayıtlarında cinsiyet hanesi boş bırakıldığında bunların genel kişilik hakları incitilmiş oluyordu. Ayrıca (Almanya’daki) mevcut ayrımcılık yasağını da çiğneyen bir uygulamaydı.“
Katarina Barley yeni bir düzenlemenin zamanının çoktan gelmiş olduğunu kaydederek yeni federal hükümeti oluşturmak için şu sıralarda müzakerelerde bulunan Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi’ne çağrıda bulunarak, Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin yasal düzenlenlemeleri bir an önce uygulamaya koymalarını talep etti.
"Bu tarihi bir gelişme"
Yaklaşık 10 yıldan bu yana faaliyetlerini sürdermekte olan Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi ise kararı tarihî olarak niteledi. Daire Başkanı Christine Lüders bu karar sayesinde Federal Meclis’in yaz aylarında süpriz bir biçimde kabul ettiği ve eşcinsel çiftlerin evlenebilmesine de imkan tanıyan düzenlemenin artık interseksüeller için de geçerli olacağının altını çizdi.
Almanya İnterseksüeller Derneği’nden Lucie Veith da DW’ye yaptığı açıklamada “Bu karar insan hakları açısından büyük bir adım. Şimdi sıra artık bu kararın yasal düzenlemesindedir“ diye konuştu.
Karar öncesinde bir bilirkişi raporu ile interseksüel bireylerin eşit muamele görmesi yönünde girişimde bulunan Alman İnsan Hakları Enstitüsü de kararı memnuniyetle karşıladı.
Karara mesafeli tepki ise Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin sözcüsü Johannes Dimroth’dan geldi. Dimroth bugün berlin'de yaptığı açıklamada “Karar henüz çok yeni. Onun için bir değerlendirmede bulunmak istemiyorum. Ancak elbette ki karara saygı duyuyoruz“ demekle yetindi.
Federal Anayasa Mahkemesi 31 Aralık 2018’e kadar bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılması için yasama kurumlarına süre tanıdı. Buna göre nüfus kayıtlarında cinsiyet hanesinin ya tamamen ortadan kaldırılması ya da üçüncü bir cinsiyet hanesinin açılması hedefleniyor.