Almanya‘daki güvenlik kurumları, yaklaşık 570 radikal İslamcı'yı "tehlikeli” olarak sınıflandırdı. Wiesbaden merkezli Federal Emniyet Teşkilatı'ndan (BKA) perşembe günü yapılan açıklamada, tehlikeli sayılan bu İslamcı kadın ve erkeklerin yaklaşık yarısının Almanya'da ikamet ettiği belirtildi. Açıklamada, bunlardan 90'ının da cezaevinde bulunduğu kaydedildi.
Güvenlik birimleri tarafından siyasi motivasyonla bir saldırı düzenleme ihtimali bulunan İslamcılar tehlikeli olarak nitelendiriliyor. Federal Emniyet Teşkilatı'nın açıklamasında, Almanya'da İslamcı terör çerçevesinde yaklaşık bin şüpheliyi kapsayan 760 soruşturma açıldığı belirtildi.
Güvenlik uzmanlarının edindiği bilgilere göre, 2012 yılından bu yana Almanya'dan Suriye ve Irak gibi çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşık 900 kişinin gittiği kaydedildi. Bunlardan 70'den fazlasının bu bölgelerdeki çatışmalara katıldığı ve eğitim aldığına ipuçlarının bulunduğuna dikkat çekildi. Suriye ve Irak'a giden yaklaşık 145 kişinin öldüğü, 280'inin ise Almanya'ya geri döndüğü ifade edildi. Federal Emniyet Teşkilatı Müdürü Holger Münch, IŞİD'in aldığı yenilgilerle Almanya'ya dönecek İslamcıların sayısının artmasını beklediklerini belirtti.
Tehlikeli İslamcılara elektronik kelepçe
Alman hükümeti tehlikeli olarak sınıflandırılan radikal İslamcılarla mücadele için ilgili yasalarda değişiklik yapılmasına karar verdi. Federal Bakanlar Kurulu'nun çarşamba günü yaptığı toplantıda Federal Emniyet Teşkilatı'nın çalışmalarını düzenleyen yasada "tehlikeli" olarak tanımlanan kişilere elektronik kelepçe takılmasına olanak sağlayacak şekilde düzenleme yapılması karara bağlandı.
Bu kararın ardından eyalet yönetimleri tehlikeli sayılan İslamcılara elektronik kelepçe takılmasına sağlayacak yasal bir düzenlemeye sıcak baktıklarının sinyalini verdi. İçişleri Bakanları Konferansı Başkanı Saksonya İçişleri Bakanı Markus Ulbig, "tehlikeli sayılan kişileri sıkı bir şekilde gözetlemeliyiz. Elektronik kelepçe bunun için uygun bir araç” dedi. Ulbig, Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in eyaletlere çağrıda bulunarak, ortak bir düzenleme yapılması önerisine destek verdiğini kaydetti.
Berlin'de Aralık ayında düzenlenen terör saldırısının ardından tehlikeli olarak nitelendirilen radikal İslamcılarla mücadele gündeme gelmişti. Saldırının faili Tunuslu Anis Amri "saldırı düzenleyebilecek tehlikeli bir radikal” olarak nitelendirilmişti. Sığınma başvurusu kabul edilmeyen Amri, Tunus'tan gerekli belgeler gelmediği için sınır dışı edilememişti. Berlin'deki saldırıda 12 kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 50 kişi de yaralanmıştı.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa/DW,JD/GA