Dünya

Almanya'da suç oranı düşüyor ama korku artıyor

Suç istatistiklerine göre Almanya dünyanın en güvenli ülkelerinden biri. Peki neden Almanlar kendilerini her zamankinden daha fazla tehlike altında hissediyor?

09 Mayıs 2018 15:38

Bundan daha birkaç sene öncesine kadar Alman içişleri bakanları polis suç istatistiklerini basınla paylaşmak için bir toplantı düzenlediğinde, gazetecilerin ilgisi pek de yüksek olmazdı. Ancak sığınmacı krizinin patlak vermesinden sonra bu durum değişti. Bu yüzden bugün Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından açıklanması beklenen suç istatistiklerine ilgi yoğundu.

Aslında gazeteciler rakamlarla ilgili verileri haberleştirirken "Suç oranı son 25 yılın en önemli gerilemesini yaşadı", "Almanya'da hırsızlık olayları beşte bir oranında düştü" ya da "Gençler arasındaki şiddet büyük oranda düştü" gibi başlıklar altında da verebilirdi.

Ancak bu tip başlıklar atılmayacağını söyleyebiliriz. Neden mi? Çünkü Almanya 2018 yılından itibaren bambaşka bir ülke oldu. Çünkü Almanya'da da artık gerçek verilerden çok duygular önemli olmaya başladı. Ve çünkü sadece kötü haberlerin haber değeri var.

'Basın güvensizlik hissini derinleştiriyor'

Polis tarafından oluşturulan istatistikleri en doğru şekilde yorumlayanlardan biri Christian Pfeiffer. Almanya'nın en tanınan kriminoloji uzmanı olan Pfeiffer, Aşağı Saksonya Eyaleti'nde bulunan Kriminoloji Araştırma Merkezi'ni yönetmiş ve Sosyal Demokrat Parti'nin yine aynı eyalette bulunan hükümetinde adalet bakanı olarak görev yapmıştı.

Peki Pfeiffer'ın Almanya'da işlenen suç oranı bir önceki seneye yüzde 10 düşmesine karşılık Almanların kendilerini neden daha az güvende hissettiklerine dair bir açıklaması var mı?

Bunu bir "medya fenomeni" olarak tanımlayan Pfeiffer "Basında 'sadece kötü haber iyi haberdir' mottosu hakim" diyor ve televizyon programlarına dikkat çekiyor. "Gerçekten çok saçma ama akşam televizyonu açtığınızda neredeyse bütün kanallarda polisiye filmler görüyorsunuz. Cinayet ve katil bombardımanına uğruyoruz" diyen Pfeiffer'a göre her ne kadar işlenen şiddet suçları gerilese de, insanların hissettiği bu genel güvensizlik hissi bu nedenle anlaşılabilir birşey.

Her ne kadar basın ve medya bu hissin oluşmasında önemli bir role sahip olsa da, insanların hissettikleri de şüphesiz önemli.

Pfeiffer "Almanya'da insanların kendini bu kadar güvensiz hissetmesinin nedeni aslında burada çok yabancı yaşıyor olması. Vatan denilen olgu ya da ona bağlı olan emniyet hissini kaybettik' şeklinde konuşuyor.

Almanya'nın aniden yüksek sığınmacı akımlarıyla karşılaşan herhangi bir ülkeyle aynı tecrübeleri yaşadığını belirten Pfeiffer "Bu aslında bir güvensizlik dönemi. Çünkü insanlar yüzyıllar boyunca hep yabancıların tehlikeli olabileceğini öğrendiler" dedi. Özellikle mültecilerin sayısının yüksek olduğu büyük şehirlerde bu güvensizlik hissi çok daha yüksek. Pfeiffer bunun suç oranının artıp artmadığıyla değil, vatan hissinin kaybedildiği düşüncesiyle ilgili olduğunu söylüyor.

Sığınmacılarla göçmenler aynı kategoride

Polis suç istatistikleri açıklandığında herkes yabancı ve göçmenlerin bu raporda ne kadar adının geçtiğine bakmaya başladı. Bu rakamların arttığı ya da gerilediği hakkında birşey söylemek ise daha önceki yıllarda benzer istatistikler olmadığından mümkün olmuyor.

Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan istatistiklerde mülteciler ya da siyasi göçmenler bu rakamlara dahil edilmiyordu. Şimdi ise veriler göçmen olarak mülteci başvurusunda bulunanlar, izinsiz olarak Almanya'da bulunanlar, kalmasına belli bir süre izin verilenler, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Almanya'ya gelenler ya da uluslararası yardım programları tarafından belli bir kontenjan dahilinde Almanya'ya gelenleri kapsıyor.

Rakamlara göre göçmenler toplumdaki oranlarına bakılınca daha fazla yankesicilik, tecavüz ve cinsel saldırı olayları, cana kastetme, soygun ve hırsızlık suçlarında zanlı olarak dikkat çekiyor. Ancak Pfeiffer'e göre yabancılar hakkında suç duyurusunda bulunma olasılığı, bir Alman vatandaşına karşı suç duyurusunda bulunma olasığından iki kat daha fazla.

Genç erkekler sığınmacı krizi öncesinde de sorundu

Suç işleyen kişiler hakkındaki verilere yakından bakınca yaş ve cinsiyetin belirleyici faktörler olduğu görülüyor.

Kriminoloji uzmanı Pfeiffer mülteci krizi öncesine bakıldığında da, örneğin 2014 yılında, 14-30 yaşındaki genç erkeklerin "problemli grup" olarak dikkat çektiğini belirterek "Zanlıların yarısı bu kriterlere uyan kişilerdi. Ancak toplum genelinde bakıldığında sadece toplumun yüzde dokuzuna tekabül ediyorlar" diyor.

İç savaş nedeniyle Almanya'ya gelen her dört göçmenden biri, ya da Kuzey Afrika ülkelerinden gelen her iki kişiden biri genç erkeklerden oluşuyor. Bu gençler çoğunlukla Almanya'da kalamayacaklarının farkında olan ve eşlerini arkalarında bırakarak Almanya'ya gelen insanlar. Pfeiffer, bunun önemli bir nokta olduğunu vurguluyor: "Kadınların eksikliği birçok şekilde kendini gösteriyor. Kadınlar genelde işlerin daha insancıl yapılmasından yana baskın bir güç oluyorlar. Onların eksik olduğu ortamlarda maço kültürü çok daha yaygın oluyor."

Bu durumda ailelerini arkalarında bırakarak Almanya'ya gelen erkeklerin ailelerini de en kısa zamanda Almanya'ya getirmek suç oranlarının azaltılması açısından mantıklı bir çözüm olmaz mı? Pfeiffer bir yandan bu fikre katılıyor diğer yandan ise Alman hükümetinin politikalarını da anlayabildiğini söylüyor: 'Almanya göçmenlere karşı sosyal devletin sınırlı olanaklara sahip olduğunu görüyor. Bence de bu mantıklı bir yaklaşım.'

Yatırımların arttırılması gerekiyor

Christian Pfeiffer Alman Ekonomi Bakanı Olaf Scholz'un özellikle kalkınma programlarında uyguladığı sert kemer sıkma politikalarını eleştiriyor. Pfeiffer ekonomi bakanının, ekonomik işbirliği ve kalkınma bakanı Gerd Müller'in fikirlerinden yararlanması gerektiğini savunarak "Müller'in sığınmacıların geldiği ülkelerde yatırım yapacak Alman firmalarının desteklenmesi yönündeki fikirleri çok akıllıca. Bu şekilde orada yaşayan insanlar için yeni fırsatlar yaratılabilir" diyen Pfeiffer, bunun suç oranlarına da olumlu bir şekilde yansıyacağını belirtiyor.

Oliver Pieper

©Deutsche Welle Türkçe