Hilal Sarı / İstanbul, 3 Temmuz (DHA) – Almanya’da Başbakan Angela Merkel, iki gün süren görüşmelerin ardından, haftasonu istifa etmeye kalkışan, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Başkanı ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer ile sığınmacı konusunda anlaşmaya vardı. Almanya\'daki anlaşma Avrupa borsalarına da yansıdı ve hemen tüm borsalar güne yükselişle başladı.
Alman Die Welt gazetesinin haberine göre, Merkel’in Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Seehofer’in partisi CSU, Avrupa Birliği dönem başkanlığını sürdüren Avusturya ile Almanya arasındaki sınırda yeni bir sınır rejimine geçilmesi konusunda anlaştı.
Seehofer, anlaşmanın ardından Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’u telefonla aradı ve Viyana’ya kendisiyle bizzat görüşmeye de gideceği duyuruldu.
Yeni anlaşmaya göre Almanya-Avusturya sınırında “transit merkezleri” oluşturulacak. Bu merkezlerde bulunan sığınmacılar eğer başka bir AB ülkesine sığınmacı olarak kayıtlı ise doğrudan o ülkeye geri gönderilecek.
Uzun yıllardır Almanya’da koalisyon ortağı olan iki partinin sığınmacı politikaları konusunda karşı karşıya gelmesi, Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisinde hükümeti bir siyasi krize sürüklemekteydi.
Merkel konuya ilişkin açıklamasında “ikincil göç” için çözüm bulduklarını vurguladı ve şunları söyledi;
“Ulusal önlemler kullanmak ama aynı zamanda diğer ülkelerle de işbirliği içinde yapmak istiyoruz.
“Almanya’da transfer merkezleri açacağız ve bu merkezlerde ülkelerle anlaşmamıza göre sığınmacıların ilk kayıt oldukları ülkelere geri dönüşlerini sağlayacağız.
“İkincil göçün engellenmesi konusunda çok önemli bir adım attık. O yüzden çok zorlu müzakereler ve zorlu günlerin ardından çok doğru bir noktada uzlaştığımızı düşünüyorum.
Seehofer ise şunları söyledi;
“CDU ve CSU arasında uzun süren tartışmaların ardından, Avusturya-Almanya sınırında gelecekte yasadışı sığınmacı göçünü nasıl engelleyebileceğimize dair çok net bir anlaşmaya vardık.
“Anlaşmanın detayları iki partinin genel sektreterleri tarafından açıklanacak. Bu anlaşmaya varabildiğimiz için mutluyum.
“Bir kere daha gördük ki hüküm ne olursa olsun mücadele etmeye değer.”