Terör örgütü IŞİD ile mücadele kapsamında kara birliklerinin Suriye'ye gönderilmesi ne Washington, ne Paris ne de Londra ve Berlin'in seçmenlere kolaylıkla açıklayabilecekleri bir konu. Çünkü bir ülkeye asker gönderilmesi oradan dönüş konusunda da kapsamlı bir plan yani bir çıkış stratejisi gerekiyor. Özellikle Irak ve Afganistan'da yaşananlar bu konuda soru işaretleri oluşturuyor. Şu anda böyle bir plana sahip bir ülke yok. Almanya genelinde de IŞİD ile mücadele konusunda tartışmalar yaşanıyor. Alman Yeşiller Partisi ise kara birliklerinin bir BM misyonu kapsamında göreve hazır olması konusunu gündeme getirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise Suudi Arabistan ziyaretinde, Alman kara birliklerinin Suriye'ye gönderilmesini kesin bir dille reddetti.
Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, bir BM misyonu gündeme gelirse, Alman Ordusu'nun da terör örgütü IŞİD'e karşı misyona katılmak üzere hazır olması gerektiğini dile getirmişti. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine açıklamalarda bulunan Göring-Eckardt, aynı zamanda gerektiği takdirde IŞİD'e kara birlikleriyle de saldırılması yönünde görüş bildirdi. Oysa 1999 yılında Joschka Fischer, Kosova misyonunun görüşüldüğü parti oturumunda boyalı protestoya uğramıştı. Partide bir bakış açısı değişikliği mi söz konusu? Yeşiller Partisi'nin İnsan Hakları Politikaları Sözcüsü Tom Koenigs, şu görüşü dile getiriyor: “Bunu düşünemem çünkü burada bahsettiğimiz şey bir BM misyonuyla belirli koşullarda orada barışın sağlanabileceği. Bu çok açık. Ve en azından tüm IŞİD karşıtı koalisyonun katıldığı bir BM misyonu doğru olur. Ancak şu anda, BM misyonu olmaksızın şimdiki çatışma ortamında Alman Ordusu için hiçbir rol görmüyorum. Daha ziyade Türkiye ile daha açık bir şekilde diplomatik adımların artırılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu çatışmanın sona erdirilmesinde çözümlerin çoğu Türkiye'nin elinde.“
'Uluslararası örgütler oyuna dahil olmalı'
Parti içinde konuyla ilgili çok sayıda tartışmanın yürütüldüğünü kaydeden Koenigs, henüz bir uzlaşıya varılamadığını belirtti. Tom Koenigs, “Burada söz konusu olan barışı sağlamak için uluslararası örgütleri de oyuna dahil etmek. Çünkü öyle görünüyor ki Türkiye, bunu tek başına başaramayacak ve Amerikalılar da salt hava saldırılarıyla bunu sağlayamayacak. Çatışma uluslararası açıdan ele alınmalı ve BM bu konuda en doğru kurum. Burada sıcak bir çatışma söz konusu olduğundan, bunun nasıl görüneceğini tartışmak doğru ve bu sadece mavi berelilerle yapılabilecek bir operasyon. Ancak Almanya'nın mavi bereliler misyonuna ne yazık ki çok az katkıda bulunduğu bir başka nokta. Bu nedenle tartışmalar yapılıyor“ şeklinde konuşuyor.
Şu anda IŞİD karşıtı koalisyonun diplomatik çevrelerde daha fazla ağırlık kazandığını kaydeden Koenigs, öte yandan Türkiye'nin IŞİD ve Kürt savaşçılara eşit mesafede durduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğini savundu. Koenings'e göre, şu anda Türkiye'ye daha fazla baskı yapılması gerekiyor: “Öncelikle Türkiye‘nin çok zor bir durumda olduğunu görmek gerek. Aynı zamanda Türkiye şu anda iç barışı da bir nebze tehlikeye atmış durumda ve sadece Erdoğan'ın ülkedeki Kürtlere yönelik barış önerilerini yeniden gündeme getirmesini umut etmekten başka yapacak bir şey yok. Çünkü bu, havayı bir şekilde zehirliyor. Hâlihazırda Türkiye'de 30'dan fazla kişi hayatını kaybetti.“
Yine de IŞİD ile mücadelede nihai başarının nasıl sağlanacağı belirsizliğini koruyan bir konu. Koenigs'e göre burada en önemli görev komşu ülkelere ve ayrıca Irak ile Suriye'ye düşüyor: “Şu anda IŞİD'e karşı gerçekten bir şeyler yapabileceklerin sadece komşu ülkeler ve IŞİD'in faal olduğu ülkelerdeki demokratlar olduğuna inanıyorum. Bu özellikle Suriye ve Irak için geçerli. Şu anda daha da güçlenecekleri gözlemlenen Özgür Suriye Ordusu'nun eğitim aracılığıyla da desteklenmesi kesinlikle doğru olur. Türkiye‘nin bunu çok daha önceden yapmış olmasını dilerdim çünkü Özgür Suriye Ordusu yani Suriye‘deki ılımlı savaşçılar, Kobani'ye yardım etmeyi de önermişti. Türkiye buna izin vermedi.“