Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in gözaltına alındıktan sonra tutuklanması Almanya’da tepkiyle karşılanıyor. Alman siyasetçiler Türk hükümetinden Deniz Yücel'in serbest bırakılması talebinde bulunurken, Deniz Yücel’in arkadaşları ve meslektaşları dayanışma için çeşitli protesto eylemlerini sürdürüyor.
Deniz Yücel'in gözaltına alındığının açıklanmasından iki gün sonra, 19 Şubat Pazar günü Die Welt muhabiriyle dayanışma için ilk araç konvoyu Berlin'de düzenlendi. Deniz Yücel’in Die Welt gazetesinden önce çalıştığı die Tageszeitung’dan meslektaşı ve arkadaşı Doris Akrap, DW Türkçe'ye “Deniz için ne yapabiliriz diye düşünürken” akıllarına araç konvoyu oluşturma fikrinin geldiğini anlattı.
Deniz Yücel'in de örneğin bir futbol maçı sonrasında arabasıyla caddelerde dolaşmayı sevdiğini belirten Akrap, böylelikle hem “Deniz Yücel’in hoşuna gitmesi” hem de kamuoyunun “dikkatini çekmek için” araç konvoyu düzenlediklerini dile getirdi.
Deniz Yücel ile birlikte Türkiye'de cezaevinde bulunan bütün gazetecilerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen ve #Korso4Deniz ve #FreeDeniz etiketleriyle sosyal medya üzerinden duyuruldu. Gazeteci Doris Akrap, bu eylemin ardından Deniz Yücel'e destek vermek isteyenler tarafından Flörsheim, Hamburg, Frankfurt, Münih gibi kentlerde de araç konvoyları düzenlendiğini belirtti. Akrap, bu eylemlerdeki en önemli taleplerinin "Deniz Yücel’in serbest bırakılması” olduğunu vurguladı. Doris Akrap, bu eylemlerle konuyu kamuoyunun gündeminde tutmayı istediklerini de sözlerine ekledi.
“Dünya çapında basın özgürlüğü istediklerini” söyleyen Akrap, gazetecilerin işlerini yaptıklarını, bu işin iyi veya kötü olduğu konusunda kararın okuyucular tarafından verileceğini belirterek “bunun terörizmle bağlantısı olmadığına” dikkat çekti.
Yücel’in tutuklanması tepkileri artırdı
Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, "terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmekle” suçlanıyor. Deniz Yücel’in serbest bırakılacağı ümit edilirken, 27 Şubat Pazartesi günü bu suçlamayla tutuklanması tepkileri artırdı. 28 Şubat Salı günü Alman Meclisi’nin Yeşiller partili üyesi Özcan Mutlu’nun girişimiyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği önünde bir protesto eylemi düzenlendi.
Yine aynı gün Die Welt, Süddeutsche Zeitung, Die Tageszeitung gibi gazetelerde “Deniz’e Özgürlük” başlığıyla Türkçe ve Almanca bir ilan yayımlandı. Spiegel Online haber portalında köşe yazan Margarete Stokowski ve Sibylle Berg ile komedyen Jan Böhmermann’ın girişimi ile yayımlanan ilanda, “bilginin, düşüncenin, ifadenin, sanatın özgürlüğü için Deniz Yücel ve şu an Türkiye’de tutuklu bulunan diğer tüm gazeteci ve sanatçılar için hep birlikte” ifadesi yer aldı.
Almanya’da tanınmış çok sayıda gazeteci ve yazarın imzasıyla yayımlanan ilana destek verenler arasında yazar Shahak Shapira da bulunuyor. DW Türkçe’ye konuşan Shapira, bu ilanın yayımlanmasının ardından çok sayıda kişinin buna destek vermek istediğini ve bu nedenle de bir imza kampanyası başlattığını anlattı. İmza kampanyasına katılanların isimleri Shapira’nın kurduğu freedeniz.de adlı internet sitesinde yayınlanıyor. İlanda olduğu gibi imza kampanyasında da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin düşünce ve anlatım özgürlüğüne ilişkin 19’uncu maddesi hatırlatılıyor. İmza kampanyasına bugüne kadar yaklaşık 115 bin kişi katıldı.
Araç konvoyu ile yapılan eylemlerde olduğu gibi imza kampanyasıyla da Deniz Yücel’in serbest bırakılması talep ediliyor. Deniz’i kişisel olarak tanımadığını belirten Shahak Shapira, bu kampanya ile Türk hükümetine “Deniz ile birlikte tutuklu bütün gazeteciler serbest bırakılsın” mesajı vermek istediklerini söyledi.
Çağrı Türk hükümetine mi, Alman hükümetine mi?
Ancak Shahak Shapira bu protesto eylemleri ile Türk hükümetine yapılan çağrının mı, yoksa Alman hükümetine yapılan baskının mı daha etkili olacağı konusunu tartıştıklarına dikkat çekti: “Erdoğan’a baskı uygulamaya çalışmak pek işe yaramayacak gibi görünüyor. Peki, kime yönelik baskıyı artırmalıyız? Alman hükümetine yönelik baskıyı artırmalı mıyız, yoksa federal hükümet zaten elinden gelen her türlü çabayı gösteriyor mu? Bu baskı ne kadar işe yarayacak? Yoksa sadece Almanya’da değil, uluslararası düzeyde mi baskıyı artırmalı? Bu gerçekten zor bir konu.” Shapira, imza kampanyasına bir süre daha devam edeceklerini ancak akıllarındaki bu sorular nedeniyle toplanan imzaları nereye sunacaklarına henüz karar vermediklerini söyledi.
“Alman hükümetinin Deniz Yücel’in serbest bırakılması için çaba gösterdiğine” inandığını belirten Shapira, ama yine de “kapalı kapılar arkasında Deniz’in serbest bırakılması için ne yapıldığını bilmediğini” ve Deniz serbest kalana kadar yapılan hiçbir şeyin yeterli gelmeyeceğini söyledi. Deniz Yücel serbest bırakılana kadar bu protestolara yeni eylemlerle devam edilmesi planlanıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jülide Danışman / Berlin