Alman basınından övgü
”Aghet- Bir Soykırım” adlı belgesel Alman basınında yer alan haberlerde övgüyle karşılandı. Süddeutsche Zeitung yazarlarından Willi Winkler, filmden çok etkilendiğini ifade etti. Winkler belgeselden etkilenmesinin nedenlerini şu sözlerle açıkladı: ”Birincisi Almanya’da Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Ermenilere yönelik soykırım neredeyse hiç bilinmiyor. İkincisi bu film çok farklı bir şekilde çekilmiş, çünkü film belgelere dayanıyor. Görüntülü belgelerin bulunmasının yanı sıra dönemin tanıklarına ait yazılı dökümanlar yaklaşık 25 oyuncu tarafından anlatılıyor.”
Almanya'daki Türklerden tepki
Ancak film Almanya’da yaşayan Türklerin tepkisini çekti. Aralarında Berlin Brandenburg Atatürkçü Düşünce Derneği, Berlin Türk Cemaati ve Almanya Türk Toplumu'nun bulunduğu Türk dernekleri filmin "tek yanlı olmasını" eleştirdi.
Berlin merkezli Almanya Türk Toplumu filmi yayınlayan Alman Birinci Televizyon Kanalı’na bir protesto mektubu gönderdi. Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Kaya, bu konuda objektif filmlerin yapılmasını istediklerini söyledi. ”Bu filmler yapılabilir, fakat bunlar yapılırken, her iki tarafın da görüşünü açıklayan, her iki tarafın da tezini savunan çeşitli tarihçilere ve o zaman yaşayan insanların notlarından alınan ifadelerin konması gerektiğini düşünüyoruz. Daha sonra kamuoyu bunları tarafsız bir şekilde izledikten sonra kendisine göre belli bir algılama yapabilir.
'Tepkiler anlaşılabilir'
Haftalık Die Zeit gazetesi yazarı Michael Thumann, Türk dernekleriyle aynı görüşü paylaşmasa da, tepkilerini anlayabildiğini, çünkü filmin tek yanlı olarak Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıkları üzerine yoğunlaştığını belirtti.
Filmin tarihi belgelere dayanan bölümlerini ilgiyle izlediğini ifade eden Thumann, Ermeni meselesi konusunda siyasetçilerin veya parlamentoların karar vermesine ise karşı olduğunu söyledi. Thumann, tartışma yaratması açısından bu tür filmleri olumlu bulduğuna işaret etti:
"Bana göre ‘yaşananlar bir soykırım mıydı’ sorusu ön planda yer almıyor. ‘Geçmişte yaşananlar konusunda büyük bir üzüntü duyuluyor mu’ sorusu bence çok daha önemli. Bugünkü Türkiye’nin büyük kaybından yani kültürel çeşitlilik mirasını ve Anadolu’nun zenginliğini kaybetmesinden kanımca üzüntü duyulması gerekiyor.”