Almanya-Türkiye ilişkilerinde gerilimin sürdüğü bir dönemde Berlin’i ziyaret eden AKP İstanbul milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, ilişkilerin geleceği hakkında Türk ve Alman gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Almanya’da Türkiye’deki gelişmelerin haklı olarak yakından takip edildiğini, insan hakları değerleri temelinde yapılan eleştirileri de anlayışla karşıladığını ifade eden Yeneroğlu, “Ama tek taraflı eleştirileri anlamakta güçlük çekiyoruz” görüşünü savundu.
“HDP Kürt yanlısı değil, PKK yanlısı bir partidir” ifadesini kullanan Yeneroğlu, Alman siyasetçilerin Türkiye'de tutuklanan HDP milletvekillerine destek vermesine eleştirdi. Yeneroğlu, “Alman siyasetçilerden HDP yerine bir kez de PKK’nın saldırılarından hayatlarını kaybedenlerin yakınlarını ziyaret etmelerini rica ettim. Son beş haftada AK Partili 6 siyasetçi, bir kısmı çocuklarının önünde başlarından vurularak öldürüldü. Almanya'da bu haberlere yer verilmedi” şeklinde konuştu.
PKK konusunda sert eleştiriler
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın PKK konusunda Almanya’ya yönelttiği, Alman makamları tarafından reddedilen eleştirileri tekrarlayan Yeneroğlu, “PKK’nın Almanya’yı örgüte eleman temin etme ve para toplama faaliyetleri için kullandığı, Almanya’nın PKK için güvenli bir liman olduğu bilgisi Alman iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın raporlarında yer almaktadır. Türkiye’nin açıklamalarından rahatsız olanlardan, özellikle hükümet temsilcilerinden kendi raporlarını incelemelerini rica ediyoruz” dedi.
"Almanya’nın desteğini göremedik”
Almanya’dan daha fazla dayanışma beklediğini, ancak bunu bugüne kadar göremediklerini söyleyen Yeneroğlu, tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Türkiye Irak ve Suriye’deki askeri mevcudiyeti ile sadece kendisini değil, Avrupa’nın güvenlik çıkarlarını da korumakta. 3 milyon mülteciye kapıları açarak yüzbinlerce kişiyi ölümden kurtarırken aynı zamanda mülteci mutabakatı yoluyla Avrupa büyük bir siyasi krizden kurtarıldı. Bizler özellikle Almanya’nın terörle mücadelede en ön saflarda dayanışma ortaya koyması gerektiği görüşündeyiz. Ama ne yazık ki bizler Türkiye’de bunu göremedik.”
Alman vekilden sert eleştiri
Yeneroğlu’nun Berlin’de bir araya geldiği Federal Alman Meclisi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Michael Brand ise Türk hükümetinden yöneltilen suçlamalar ve Türkiye’deki gelişmeler hakkında DW Türkçe’ye açıklamalarda bulundu.
"Türk Hükümeti'nin Almanya ve AB'yi hedef alan itham ve sözlü saldırıları ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlamıyor” diyen Brand sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya’nın terör örgütü PKK’ya göz yumduğu iddiası Erdoğan’ın dikkatleri orantısız eylemlerinden başka yere yönlendirme çabasıdır. Türkiye gibi, dış politikada bir hayli izole edilmiş, ciddi bir terör tehdidi altındaki bir ülke, en güvenilir ortağına kabalık edip hakaret etmeye devam etmemeli. Bu Türkiye’nin çıkarına değil.”
Brand ayrıca, “Türkiye’nin diktatörlük yolunda ilerlediği gerçeğine ne AB ne de Almanya kayıtsız kalabilir. Türkiye’de yeni bir dönem başladı: Olağanüstü hal acı bir olağanlığa dönüştü” görüşünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini eleştirenleri zor kullanarak susturmaya çalıştığını, Türkiye’deki gelişmeler karşısında korkakça davranıp sessiz kalınamayacağını ifade eden Brand, Türkiye’de bugüne kadarki “en büyük temizliğin”, tasfiye dalgasının yaşandığı görüşünü savundu.
Michael Brand, “Saf olunmamalı. Erdoğan’ın devletin yeniden inşasına gösterilecek kayıtsızlık hepimize çok pahalıya mal olacak, büyük bedeller ödenmesine yol açacak. Batı, Erdoğan’ın hedefindeki Batılı güçlere çok ciddi destek sağlamak zorunda. Kayıtsız kalan, suça ortak olur” şeklinde konuştu.
Cuntz: “Diyalog dışında yol yok”
Milletvekillerinin açıklamaları, iki ülke arasında derin görüş ayrılıklarının sürdüğünü gösterse de, Berlin’de birçok uzman ve diplomat, diyaloğun sürmesinin gerektiğinin altını çiziyor.
Almanya’nın eski Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Berlin-Ankara hattındaki gerilimin, Türkiye ile Almanya arasında uzun bir geçmişe dayanan, geleneksel ve yakın ilişkiler açısından üzüntü verici olduğunu ifade etmekle birlikte şunları kaydetti: “Her şeye rağmen diyalog sürdürülmeli, başka yol yok. Gerçekten de karşı tarafın hassasiyetlerine daha fazla özen gösterilmeli. Türkiye’den Almanya’yı hedef alan söylemler gerçekleri yansıtmıyor.”
“Gerilim nasıl aşılabilir” sorusunu Cuntz şu sözlerle yanıtladı: "En etkili olacak olan Türkiye'den hukuk devletine bağlı olunduğu, insan haklarının büyük önem taşıdığı yönünde işaret gelmesi olur. HDP’li siyasetçilerin tutuklanması durumu kolaylaştırmadı, aksine Türkiye dostlarının, Türkiye’den yana tavır almasını güçleştirdi. Buna rağmen, Dışişleri Bakanı Steinmeier Türkiye’ye seyahat ederek, ‘Ben, Federal Hükümet sizinle işbirliği yapmak istiyoruz. Almanya ile güçlü bağları olan bir ülke olarak bizim için önemlisiniz ve bölgenin istikrar çıpasınız’ mesajını verdi. Bu büyük önem taşıyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Değer Akal