İddiaya göre bir süre önce "Süddeeutsche Zeitung" gazetesinin dergisine konuşan Erhan A., terör örgütü IŞİD'in eylemlerini savundu.
Erhan A., teröristlerin kafalarını kestiği Batılı gazeteciler için "onlar düşman, onlar da savaş esirleri gibi öldürülebilir" ifadesini kullandı. IŞİD saflarına katılan bir arkadaşının ölümünü "onu kıskanıyorum" sözleriyle anan Erhan A., "IŞİD'e karşı çıkacak olurlarsa kendi ailemi de öldürmekte tereddüt etmem" dedi.
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, 1,5 yıl boyunca polis tarafından izlenen Erhan A.'nın sınır dışı edildiğini açıkladı. Herrmann, "IŞİD mezalimini öven, gazetecilerin kellelerinin uçurulmasını haklı bulan, şeriata aykırı davranmaları halinde kendi ailesini de öldüreceğini açıklayan bir kişinin Almanya'da yeri yok" dedi.
Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière, "Türk vatandaşı olan Erhan A.'nın sınır dışı edilmesinin istisnai bir durum olduğunu" söyledi.
Yeşiller Partisi'nden tepki
Erhan A.'nın avukatı Michael Murat Sertsöz, karara tepki gösterdi. Avukat Sertsöz, "Sabıkası yok, Alman devletine karşı işlediği bir suç fiili yok. Karar, hukuk dışıdır" ifadesini kullandı.
Bavyera Eyalet Parlamentosu'nun Yeşiller Partili milletvekili Katharina Schulze, Erhan A.'nın sınır dışı edilmesini "terör ihracatı" olarak niteledi. BM Güvenlik Konseyi'nin Irak ve Suriye'ye yabancı savaşçı girişinin önlenmesine ilişkin kararını hatırlatan Schulze, "Eğer Erhan A. gerçekten şiddet yanlısı, radikal bir Selefi ise, bu, terörü Türkiye'ye ihraç ettiğimiz anlamına gelir" dedi.
Erhan A.'nın Almanya'da liseden sonra işletme enformatiği eğitimi gördüğü belirtildi.