T24- 2009, savaş sonrası Alman tarihinin en ağır resesyon yılı oldu. Federal Alman İstatistik Kurumu, çeşitli veriler ışığında krizin bir bilançosunu çıkardı. İşte 2009'a dair çarpıcı verilerden bazı satırbaşları...
Federal İstatistik Kurumu’nun, ‘2009 Alman ekonomisiyle’ ilgili olarak bir araya getirdiği rakamlar arasında en kayda değer olanı, ‘eksi yüzde beş’. Wiesbaden’deki istatistik kurumunun saptamaları, Alman ekonomisinin geçen yıl yüzde beş oranında daraldığını gösteriyor. İstatistik Kurumu Başkanı Roderich Egeler, bunun Almanya ölçülerine göre ‘deprem’ anlamına geldiğini söylüyor:
“Daha önceki yılların oranlarıyla karşılaştırdığımızda, Alman ekonomisinin savaş sonrasının en kötü yılını geçirdiğini söyleyebiliriz. Yüzde beşlik daralma, ekonomik gücün büyük ölçüde kaybedilmesi demektir.”
2009 yılında Almanya’da üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri 2,4 trilyon euro oldu. Heybetli bir rakam. Ama, Commerzbank’ın baş iktisatçısı Jörg Krämer’in de dediği gibi, yurtiçi hasılanın düşmesi, olumsuz sonuçlara yol açmadan kalmıyor:
“Almanya’daki bütün işletmelerin ürettiği mal ve hizmetler değer olarak yüzde beş azalsa, işgücü ihtiyacı da aynı oranda azalır. Bu da iki milyon kişinin işsiz kalması anlamına gelir. Bu rakam, yüzde 5'lik resesyonun nasıl ekonomik problemlere yol açabileceğini göstermeye yeter.”
Ama ekonomik kriz henüz istihdam piyasasında etkisini göstermedi. Ekonomik bakımdan faal nüfus, 2008’deki düzeyde kaldı. Toplam çalışma süresi ise kısa mesai uygulaması nedeniyle yüzde 2,8 oranında kısaldı. Milli gelirin azalmasında başlıca iki faktör rol oynadı. Alman ekonomisinin en sağlam dayanağı olan ihracat, küresel daralma yüzünden gerilerken, kapasite fazlası ve güvensizlik de yatırım planlarının ertelenmesine yol açtı. Tüketim harcamalarının azalmamasında, hurda primi önemli rol oynadı. İstatistik Kurumu Başkanı Egeler, resesyonun ilk ve ağır darbeyi yılın hemen başında indirdiğini söylüyor:
“2008/2009 kışının ilk yarısında yurtiçi hasıla ani daralma geçirdi. 2009’un son çeyreğinde ise Almanya resesyon tabanını geride bıraktı.”
Ekonomistlerin tahminleri, Almanya’nın bu yıl yüzde 1 ile yüzde 2 arasında ekonomik büyüme kaydedeceği şeklinde. Hessen-Thüringen Eyalet Bankası analistlerinden Gertrud Traud, ekonomik durumun değişkenliğine işaret ediyor:
“2010 felaket yılı olmayacak. Her şey düzelmeye başlayacak. Durum iyiye dönüyor ama ayrıntıları ve ekonominin kırılgan noktalarını gözden kaçırmamak gerekiyor.”
Gerçekten de devletin teşvik programları zamanla etkisini kaybedecek. 2009, kamu bütçeleri açısından pahalı bir yıl oldu. Almanya’nın bütçe açığı Para Birliği’nin çizdiği sınırı aşarak yurtiçi hasılanın yüzde 3,2’sine çıktı. Euro bölgesinin hemen bütün diğer üyeleri ise kriz yılı 2009’u kazasız belasız atlatabilmek için Almanya’dan çok daha fazla borçlandılar.