Dünya

Almanya AB’den asker almayı planlıyor

Alman ordusuna AB’den yabancı asker alınması planlanıyor. Modern gibi görünse de bu girişimin sakıncaları da var.

12 Ağustos 2016 16:18


Savunma bakanlığı teknokratlarının kaleme aldıkları bildiriler kafa karıştırabiliyor. Kabinenin güvenlik politikasındaki hedeflerinin yer aldığı strateji raporunda ‘Alman Silahlı Kuvvetleri'nin Avrupa Birliği (AB) vatandaşı yabancılara açılmasının, ordunun gücünün kapsamlı entegrasyon ve yenilenme potansiyelini korumakla kalmayıp aynı zamanda Avrupa perspektifi için de bir sinyal olacağı', belirtiliyor.

Bu cümle, Alman ordusunun AB'li yabancıları da bünyesine katmakla 170 binlik profesyonel ve süreli asker mevcuduna daha kolay ulaşabileceği ve daha fazla renk kazanacağı, anlamına geliyor.

Kültürel benzerlik avantajı

Almanya Savunma Bakanlığı sözcüsü Deutsche Welle'ye, ‘AB vatandaşlarının entegre edilmesinin kolay olacağını, eğitim düzeylerinin ve kültürel özellikleri arasında önemli farkların bulunmadığını ve çoğunun Almanca bildiğini', söyledi.

Bu planın uygulanabilmesi için birtakım engellerin aşılması gerekecek. 1961 yılında kurulan Alman Silahlı Kuvvetleri'nde yalnızca Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşları görev yapabiliyor. Bu şartın yer aldığı silahlı kuvvetler yasasının değiştirilmesi gerekecek. Şimdiye kadar sadece istisnai durumlarda yabancılar Alman ordusuna alınabiliyor.

Alman ordusunun tek yabancı mensubu

Ordu sözcüsü şimdiye kadar sadece tek bir kez istisna yapıldığını ve 2014 yılında bir Rumen hekimin silahlı kuvvetlere alındığını söyledi. Sivil ordu görevlilerinde ise durum farklı. Sözcünün verdiği bilgiye göre, orduda 12 yabancı memur ile iç ve dış hizmetlerde istihdam edilen 550 yabancı personel bulunuyor.

Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen AB vatandaşlarına hizmet imkânı tanınmadan önce birçok ilgili yasanın değiştirilmesi gerekeceğini söyledi.

Aynı zamanda orduya yabancıları alma planlarının Avrupa ülkelerinde nasıl karşılanacağı, diğer AB ülkelerindeki ihtiyatların statüsünün ne olacağı ve emeklilik hakları gibi konulara da açıklık getirilmesi gerekecek. Ne kadar yabancının Alman ordusuna alınacağı da belli değil.

Olumlu ancak abartılmaması gereken bir girişim

Federal Meclis Silahlı Kuvvetler Raportörü Hans-Peter Bartels, diğer alanlarda da AB'li yabancıların kamuda çalışabilmesi nedeniyle bu uygulamanın orduda da yapılabileceğini belirtti ve ‘yabancı sayısının sınırlı tutulacağını, dil engeli ile hukuki birtakım problemlerin de aşılması gerektiğini', söyledi. Bartels, askerliğin mecburi olduğu AB ülkelerinden asker alınamayacağını da, sözlerine ekledi. AB ülkelerinden Danimarka, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Avusturya ve Kıbrıs'ta mecburi askerlik uygulanıyor.

Savunma Bakanlığı'nın orduyu yabancılarla takviye etme planı Alman Silahlı Kuvvetler Temsilciliği tarafından eleştiriliyor. Devlet ile asker arasındaki sadakat ilkesine vurgu yapan temsilciliğin başkanı Andre Wüstner, “Askerlik diğer mesleklerle kıyaslanamaz. Avrupa değerlerine rağmen askeri kimliğin milli özellikleri vardır. Bunu politikacılara anlatmak gerekir”, dedi.

Kriz ülkelerinde birikim erozyonu yaratabilir

Sol Parti Milletvekili ve Meclis Savunma Komisyonu üyesi Aleksander Neu AB vatandaşlarının Alman ordusuna alınmasını çeşitli nedenlerle sakıncalı buluyor. Neu Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada asker aylığının diğer ülkelerde daha düşük olmasının AB'li asker adaylarını Almanya'ya çekeceğini söyledi.

Sol Parti Milletvekili ekonomik durumu kötü AB ülkelerindeki gençlerin Almanya'da askerlik yapmasının ülkelerinin ekonomisine katkısı olmayacağını da sözlerine ekledi.

AB orduları arasındaki geleneksel işbirliği

Alman silahlı kuvvetlerinin diğer AB ülkelerinin ordularıyla yaptığı işbirliğinde ise pürüz çıkmıyor. 1989 yılında Fransız-Alman tugayı, 1995 yılında da Alman-Hollanda birliği kurulmuştu. Avrupa kolordusunda Alman, Fransız ve Belçika askerleri görev yapıyor. 2014 yılında da Acil Kuvvetler tümenine 2 300 Hollandalı paraşütçü entegre edilmişti.

Askeri alandaki sıkı işbirliği AB dış politika yüksek temsilcisi Federica Mogherini'nin kısa süre önce tanıttığı Avrupa dış politika ve güvenlik stratejisine de uyuyor. Mogheri'nin önerisinde Avrupa ordusunun kurulmasından söz edilmemekle birlikte, krizlere zamanında tepki gösterebilmek için AB bünyesinde koordineli savunma işbirliği başlatılması yer alıyor.