Ekonomi

Almanlar artık biriktirmiyor, harcıyor

Almanların kumbaraya düşkünlükleri malumdur. Kumbaraya atılan madeni paralar aynı zamanda tasarruf kültürünü de yansıtır. Ama artık kumbaraların yerini alışveriş torbaları alıyor.

07 Şubat 2015 11:22


Almanlar makul millettir. Ucuz marketlerden alış veriş yaparlar, fiyatları kıyaslarlar. Ceplerindeki paranın kıymetini bilir, boşa harcamazlar. Yaşlılık günleri için tasarruf yaparlar. 2010 yılında gelirlerinin yüzde 15'ini biriktiren Almanlar tasarruf konusunda Çinlilerden sonra ikinci geliyorlar.

Ama bu eğilim şu sıralarda değişim sürecine girdi. Şu anda Alman toplumunda tasarruftan ziyade tüketim öne çıkmış durumda. Almanların tüketime olan ilgileri son 13 yılın zirvesine çıktı. Merkezi Nürnberg'de bulunan Tüketici Araştırmaları Birliği (GfK) Almanların artık eskisi gibi tasarrufa ilgi göstermediklerine dikkat çekiyor.

Tüketici Araştırmaları Birliği uzmanlarından Rolf Bürkl, bu durumu insanların kendilerini ekonomik açıdan güvende hissetmelerine bağlayarak, "Tüketiciler iş yerlerinin güvende olduğu düşüncesiyle hareket edip kendilerini de ekonomik olarak güvenli hissediyorlar" diye konuşuyor.

Merkez bankası faizleri etkili

Almanların tasarruftan uzaklaşmalarının başkta nedenleri de var. Uzmanlara göre en büyük gerekçe Merkez Bankası'nın uyguladığı sıfır faiz politikası.

Alman Bankalar Birliği'nden Philip Weber'e göre sıfır faiz politikası insanları tüketime yönlendiriyor. Weber, görüşünü,

"Şu anda Merkez Bankası sıfır faiz uygulayan bir para politikası yürütüyor. Bu da tasarruf mevduatına neredeyse hiç faiz ödenmemesi anlamına geliyor" sözleriyle dile getiriyor.

2014'ün Aralık ayından bu yana Avrupa Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz 0,05 oranında seyrediyor. Bu rakamın uzun bir süre değişmeyeceğinden yola çıkılıyor. Böylece Merkez Bankası kredileri ucuzlatıp, Euro Bölgesi'ndeki ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor. Ancak kredilere yönelik beklenen talep gelmeyince bu hedef tutturulamadı.

Ancak Avrupa Merkez Bankası hisse senedi piyasalarında bir patlamaya yol açtıysa da bunun Almanlara bir yararı olmadı. Riskten pek hoşlanmayan Almanlar hisse senetlerinden de uzak durmalarıyla biliniyor. Bu durumda geriye para harcamak için özel tüketim kalıyor. Alman tüketiciler ağırlıklı olarak mobilya ya da otomobillere yöneliyor.

Özel harcamaların yararı

Alman Bankalar Birliği'nden Philipp Weber, özel tüketim olarak adlandırılan bu tür harcamaların ekonomideki önemini ise, "Özel tüketim ekonomik büyümemizde merkezi öneme sahip. Düzenli bir gelişim göstermesi halinde gelişimin ve refahın bir şartıdır aynı zamanda" diye özetliyor.

Almanya'daki demografik gelişim tasarruf alışkanlığının daha da gerileyeceğine işaret ediyor. İktisatçı Philipp Weber emeklilerin sayısının giderek arttığına dikkat çekerek, "Nüfus içinde emeklilerin sayısının artması, vatandaşların tasarruf eğilimlerini frenleyici etki yapacak" diyor.

Weber bu tezine dayanak olarak yaşlıların tasarruf yerine o güne dek biriktirdiklerini harcamayı tercih etme olasılığını gösteriyor. Bu şekilde uzun yıllar tasarruf eden yaşlı nüfus, artık biriktirdiklerini harcamaya başlayacak. Bu guruba giren yaşlı nüfus artınca, tasarruf yerine birikimlerini harcayanların oranı da yükselmiş olacak. Bankalar Birliği'nin tahminlerine göre 2020 yılında tasarruf oranı yüzde 7'lerde seyredecek.

Nüfustaki yaşlanma nedeniyle emekli maaşlarının azalması ihtimaline karşı uzmanlar özel emeklilik sigortalarını öneriyorlar. Aksi halde yaşılıkta yoksullaşma riskine dikkati çeken iktisatçı Rolf Bürkl, "Yani önümüzdeki yıl ya da on yıllarda eksikliğini çekeceğimiz tüketim olanaklarını şu an değerlendirmiş oluyoruz" diye konuşuyor.

Uzmanlar tüketim kültürünün tasarruf alışkanlıklarının önüne geçmesini sağlıklı bulmadıklarını vurgulayarak, gelecekte olumsuzlukların yaşanmaması için yüzde 10 oranında tasarruf edilmesini mantıklı buluyorlar.