Dünya

Alman siyasetinde AfD krizi

Sağ popülist Almanya için Alternatif’in üçüncü güç olarak Federal Meclis’e girmesi tartışmalara yol açtı.

25 Eylül 2017 10:27

Sağ popülist Almanya için Alternatif'in (AfD) yüzde 13 oranında oyla Hristiyan Demokrat Birlik ve Sosyal Demokrat Parti'nin ardından mecliste üçüncü güç olması yoğun tartışmalara yol açtı. AfD'nin meclise girmesine hem siyasi partiler hem de sivil toplum kuruluşlarından tepki geldi.

Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Martin Schulz, Almanya için Alternatif'in (AfD) oy oranının yüksek olmasından Almanya Başbakanı Angela Merkel'i sorumlu tuttu. Schulz, Alman ARD ve ZDF televizyonlarında yaptığı açıklamada "Sayın Merkel, skandal bir seçim kampanyası yürüttü" dedi. Merkel'in siyasi tartışmalardan kaçındığını belirten Schulz, "Bu sistematik olarak kaçınma siyaseti, bir boşluk oluşturdu. AfD de bu boşluğu şık bir biçimde doldurdu. Bence Sayın Merkel bu konuda büyük bir sorumluluk taşıyor. Partisinin oy kaybı da bu konuda onun hak ettiği bir yenilgi" dedi.

Yeşiller Partisi'nin liste başı adayı Katrin Göring-Eckardt, AfD'nin meclise girmesiyle ilgili olarak "AFD'nin meclise girmesi bütün Demokratlar için sorumluluk anlamına geliyor" diye konuştu.

Federal Meclis'in görevinden ayrılacak olan Hristiyan Demokrat Birlik partili başkanı Norbert Lammert ise AfD'nin meclise girmesinin parlamentarizmi zorlayacağını belirtti. Lammert, Alman ZDF televizyonuna yaptığı açıklamada, "Yeni Federal Meclis'e sağ popülist bir fraksiyonun girmemesini temenni etmiştim. Ancak seçimler yerleşik partilerin beklentilerine alan açmak için değil, seçmenlerin beklentilerinin ifade edilmesi için yapılıyor" dedi.

Sivil toplum kuruluşlarının tepkisi

Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald Lauder de "AfD Almanya'nın geçmişindeki en kötü dönemi hatırlatan menfur, gerici bir harekettir ve yasaklanmalı" açıklamasını yaptı.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çatısı altında toplayan Almanya Türk Toplumu da AfD'nin meclise girmesinin endişe verici olduğu görüşünde. Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu, AfD‘nin ırkçı açıklamalarına rağmen ya da bu açıklamaları nedeniyle seçmenlerin oyunu alarak meclise girdiğini hatırlattı. Sofuoğlu, AfD'li politikacıların insanlara yönelik "bertaraf ederiz" ya da "sınırlarımızda vururuz" gibi açıklamalarını hatırlatarak "Şimdi yapılan bu açıklamalara yeniden kafa yorulmalı" dedi.

Avrupa'dan AfD'nin meclise girmesine tepkiler

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Hristiyan Birlik partilerinin oy kaybına uğraması ile AfD'nin meclise girmesinin nedeninin, Alman hükümetinin izlediği mülteci politikası olduğunu söyledi. "Sonuçlar benim için sürpriz olmadı" diyen Kurz, "Sığınmacı krizi Avrupa'daki geleneksel birçok parti ve politikacı tarafından yeterince ciddiye alınmadı" şeklinde konuştu.

Avrupa'daki sağ popülist partilerden ise Federal Meclis'e giren AfD'ye tebrik geldi. Fransa'daki aşırı sağcı parti Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen, AfD'nin seçim başarısını kutladı. Le Pen, Twitter hesabından "Bu Avrupa halklarının büyümesinin yeni bir sembolü" diye yazdı.

Hollanda'daki İslam ve göçmen karşıtı Özgürlük Partisi'nin lideri Geert Wilders de AfD'yi tebrik etti. Wilders, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Fraue Petry ve AfD'yi tebrik ediyorum" dedi.

Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) Genel Sekreteri Herbert Kickl, Federal Meclis seçim sonuçlarının seçmenlerin Avrupa'daki değişim isteğinin görüldüğünü söyledi. Merkel'in sığınmacılara yönelik "hoşgeldin" politikasının zarar verdiğini savunan Kickl, "Vergilerin iflas eden ülkelere dağıtılması ve 2015 yılında Avrupa'ya akıl almaz bir biçimde gerçekleşen mülteci akını, Avrupalıların şimdiye kadar izlenen politikaların değişmesini istediğini gösteriyor" dedi.

©Deutsche Welle Türkçe

AFP/Reuters/DPA, HT/HS