Dünya
Alman siyasetçi Lübcke’yi kim öldürdü?
Merkel’in sığınmacılara açık kapı politikasını savunan Kassel Valisi Lübcke’nın cinayete kurban gitmesi aşırı sağcılar tarafından sevinçle karşılandı. Savcılık, tüm ihtimalleri gözeterek çok yönlü soruşturma yürütüyor.
04 Haziran 2019 23:12
Merkel’in sığınmacılara açık kapı politikasını savunan Kassel Valisi Lübcke’nın cinayete kurban gitmesi aşırı sağcılar tarafından sevinçle karşılandı. Savcılık, tüm ihtimalleri gözeterek çok yönlü soruşturma yürütüyor.Almanya'da Kassel Valisi Walter Lübcke'nin evinde silahla başından vurulmuş olarak bulunmasının ardından cinayet soruşturması çok yönlü olarak sürdürülürken, aşırı sağcıların sosyal medyadaki paylaşımları tepki topladı.
Başbakan Angela Merkel’ın sığınmacılara açık kapı politikasını savunan Lübcke, 2015 yılında yaptığı bir konuşmanın ardından aşırı sağcılar tarafından ölümle tehdit edilmiş, bunun üzerine Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili siyasetçiye geçici olarak koruma verilmişti.
Pazar günü Lübcke’nın evinde ölü bulunduğu bilgisi henüz Alman basınında geniş bir şekilde yer almadan bazı sosyal medya hesaplarında “halkına değer vermeyen biri daha gitti,” “hak ettiğini buldu” gibi mesajlar paylaşılmaya başlandı.
Aynı gün, Lübcke’nin dört yıl önce yaptığı ve bazı aşırı sağcı grupların büyük tepkisini çeken konuşmasının videosu da yoğun olarak paylaşıldı.
Lübcke ne demişti?
Lübcke, 2015 yılında bir halk buluşmasında, sığınmacı karşıtlarının eleştirileri üzerine, zordaki insanlara yardım etmenin, Almanya’nın Hristiyan değerlerinin bir gereği olduğunu vurgulamıştı.
CDU’lu siyasetçi, “Bu değerleri paylaşmayan, istediği zaman bu ülkeyi terk edebilir, her Alman bunu yapmakta özgürdür” demişti.
Pazar günü bu videoyu sosyal medyada paylaşan aşırı sağcılar, “Bizlere, size uymuyorsa gidin demişti. Şimdi o gitmek zorunda kaldı. Hiç acımıyorum” ve “Kendi suçu, bu Merkel ve diğerlerinin de başına gelecek” gibi yorumlarda bulundular.
İnsan hakları örgütlerden tepki
Sosyal medyadaki bu paylaşımlar, aşırı sağ ile mücadele eden Amadeu Antonio Vakfı tarafından hemen farkedildi. Vakıf, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bu yorumları “tiksindirici” olarak nitelendirdi, cinayetin aydınlatılmasını talep etti.
Amadeu Antonio Vakfı mesajında, “Şoktayız: Kassel Valisi Lübcke başından vurularak öldürüldü. Sığınma hakkını savunduğu ve aşırı sağı eleştirdiği için tehdit edilmişti. Cinayet kapsamlı bir şekilde aydınlatılmalı” ifadelerini kulandı.
Savcılık harekete geçti
Son iki günde bazı aşırı sağcıların sevinçlerini dile getiren mesajları üzerine savcılık da harekete geçti, sosyal medya paylaşımlarının suç teşkil edip etmediğinin mercek altına alındığını duyurdu.
Lübcke’ye 2015 yılındaki tartışmanın ardından gönderilen nefret içerikli mesajların ve ölüm tehditlerinin de tekrar incelenmekte olduğu bildirildi.
Aşırı sağcı çevreler tarafından hedef gösterilen, internet üzerinde adresi paylaşılan Lübcke, ölümle tehdit edilmiş, dönem dönem güvenliğinin sağlanması için önlemler alınmış, kendisine yakın koruma sağlanmıştı.
Çok yönlü soruşturma sürüyor
Lübcke'yi yakın mesafeden vurarak öldüren kişi ya da kişilerin bulunması için polis ve savcılığın, “tüm ihtimalleri” dikkate alarak, “çok yönlü” soruşturma yürüttüğü, 20 kişilik bir özel soruşturma komisyonu kurulduğu açıklandı.
CDU'lu siyasetçi, cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00.35 sularında, evinin terasında, bir aile ferdi tarafından, kafasından tek kurşunla vurulmuş halde bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan siyasetçinin yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı açıklanmıştı.
Polis, olay mahallinde bulunan mermiden yola çıkarak Lübcke’nın küçük kalibreli bir tabancayla öldürüldüğü sonucuna varmış olsa da, tabancanın henüz bulunamadığı belirtiliyor.
Almanya'da 2017 yılında da, sığınmacılara açık kapı politikasını savunan CDU’lu Altena Belediye Başkanı Andreas Hollstein, bir dönercide, sığınmacı karşıtı bir kişinin bıçaklı saldırısından yaralı kurtulmuştu.
2015 yılında da Köln belediye başkan adayı Henriette Reker, seçimlerinden bir gün önce uğradığı bıçaklı saldırı sonucunda ağır yaralanmış, tedavisi tamamlandıktan sonra kazandığı başkanlık koltuğuna oturabilmişti. Saldırıyı gerçekleştiren aşırı sağcı zanlı, cinayete teşebbüsten 14 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
DW,dpa/DA,JD
© Deutsche Welle Türkçe