Dünya

Alman Meclisi'nde Türkiye tartışması

Federal Alman Meclisi’nde Türkiye gündemiyle düzenlenen oturumda tüm partiler, Türkiye'deki basın özgürlüğünün durumunu eleştirdi.

28 Nisan 2016 00:29


Alman Yeşiller partisinin talebiyle Federal Meclis'te düzenlenen güncel oturumda Türkiye'de gazetecilerin tutuklanması, medya temsilcileri hakkında terör örgütüne destek gerekçesiyle açılan davalar, yabancı gazetecilerin ülkeye girişine izin verilmemesi tüm partiler tarafından eleştiri konusu edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaretten açılan yaklaşık 2 bin dava ve Türkiye'nin Dresden Senfoni Orkestrası'nın “Ermeni Soykırımı'nı anmak için” hazırladığı Aghet konser projesini engellemeye çalışması da dile getirilen konular arasındaydı. Alman muhalefet partileri, koalisyon hükümetinin Türkiye'ye yaklaşımını eleştirdi.

Yeşiller Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckhardt yaptığı konuşmada “Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülke keyfine göre gazetecilere saygısızlık edemez” dedi. Federal hükümetin bu yaklaşımı fark etmemesinin mümkün olmadığını belirten Göring-Eckhardt, Berlin'in Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına “seyirci kaldığını” söyledi.

Yeşiller partili siyasetçi, Merkel'in cumartesi günkü Türkiye ziyaretinde bu değerlerin önemini gösterme fırsatını değerlendiremediğini belirtti. Merkel'in Türkiye'deki gazetecilerle bir araya gelme ve Almanya'nın pozisyonunu anlatma fırsatını kaçırdığını söyleyen Katrin Göring-Eckhardt, "İfade özgürlüğünü savunmak isteyen, bunu burada ülke içerisinde de dünyanın her yerinde de yapar" diye konuştu.

'Erdoğan Avrupa'ya şantaj yapıyor'

Sol Parti Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch hükümetin seyirci kalmasında AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşmasının etkili olduğunu vurguladı. Bartsch “Erdoğan bir kilit konuma sahip, bunu kullanıyor ve Avrupa'ya şantaj yapıyor” dedi. Sol Partili milletvekili Bartsch, Almanya'daki koalisyon hükümetinin şantaja açık hale geldiğini vurguladı. Meselenin Avrupa değerleriyle ilgili olduğunu belirten Dietmar Bartsch, "O nedenle aleni ve net bir konumlanma bekliyoruz" dedi.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili Elisabeth Motschmann ise konuşmasında “Türkiye'de basın özgürlüğü yerlerde yatıyor, bunu allayıp pullamanın alemi yok” dedi. Buna karşın Türkiye hükümeti ile diyaloğu kesmenin yanlış olacağını vurgulayan Motschmann, Alman hükümetinin Türkiye ile “basın özgürlüğü de dahil her şey üzerine” konuşabilmesi gerektiğini ifade etti. CDU milletvekili Motschmann hükümetin "şantaja açık hale geldiği" yönündeki eleştirilerin de doğru olmadığını ifade etti.

Sosyal Demokrat Partili milletvekili Dorothee Schlegel ise “Türkiye'de düşüncelerin özgürlüğünün bile tehdit altında olduğunu tecrübe ediyoruz” dedi. Schlegel basın ve ifade özgürlüğünün Türkiye'de “acınacak durumda olduğunu” kaydetti. Konuşmasında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın durumunu hatırlatan Schlegel, Dündar'ın MİT tırlarıyla ilgili fotoğraf ve haberlerin yayınlanması nedeniyle müebbet hapis cezasıyla yargılandığını hatırlattı.

Federal Meclis'teki oturumda Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın internet sayfasındaki seyahat uyarısına da atıfta bulunuldu. Söz konusu uyarıda "Kamuoyunda Türk devletine karşı siyasi açıklamalar yapılmaması tavsiye edilir" deniyor. Hristiyan Sosyal Birlik Genel Sekreteri Andreas Scheuer "Passauer Neue Presse" gazetesine yaptığı açıklamada bu uyarının "Türkiye'de tatil yapacak Almanların ifade özgürlüğü açısından kırmızı alarm" anlamına geldiğini ifade etti. Scheuer "Erdoğan Türkiyesi'nin Avrupa'nın temel değerlerinden sürekli uzaklaştığını" söyledi.