Kofler, yaptığı yazılı açıklamada, "AİHM'nin kararına ve 18 Şubat 2020 tarihinde beraat etmesine rağmen, Osman Kavala'nın tutukluluğunun devam etmesi benim için kabul edilemez" ifadesini kullandı. AİHM, Türk hükümetinin Osman Kavala'nın tahliyesi kararını bir üst merci olan Büyük Daire'ye taşıma başvurusunu reddetmiş, böylelikle AİHM'nin Kavala için 10 Mart 2019'da aldığı derhal tahliye kararı kesinleşmiş oldu.
Alman hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Kofler, AİHM'in tahliye kararının artık uygulanması gerektiğine işaret ederek, "Bu nedenle Türk hükümetine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden doğan yükümlülüklerine uyma çağrısı yapıyorum" dedi. Kofler, bu çerçevede Türk hükümetinin Avrupa Konseyi ile yapıcı bir işbirliği içinde olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Kofler, COVID-19 salgının yaşandığı bugünlerde cezaevlerinde tutuklu bulunanlara da işaret ederek, Türk hükümetine ceza infaz düzenlenmesinden yararlanamayanlara yönelik "insani bir tutum" izleme çağrısında bulundu.
AİHM "derhal serbest bırakılmasını" istemişti
Anadolu Kültür Vakfı'nın yöneticisi ve iş insanı Osman Kavala, 18 Ekim 2017 tarihinden beri cezaevinde bulunuyor. Osman Kavala'nın başvurusunu değerlendiren AİHM, Kavala'nın "siyasi nedenlerle" ve "insan hakları savunucularını susturmak" amacıyla tutuklandığı sonucuna varmıştı. AİHM, 10 Mart 2019'da açıkladığı kararda, Ankara'ya Kavala'nın "derhal serbest bırakılması" talebinde bulunmuştu.
AİHM kararına rağmen tahliye edilmeyen Kavala, Şubat ayında yargılandığı Gezi Parkı davasında beraat etmişti. Tahliyesi beklenen Kavala, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında "casusluk" suçundan tutuklanma talebiyle yeniden mahkemeye sevk edilmiş ve tutuklanmıştı.
TIKLAYIN - AİHM, 'Osman Kavala'ya özgürlük' kararına Türkiye'nin yaptığı itirazı reddetti