Almanya Emniyet Teşkilatı Başkanı Jörg Ziercke, terörle mücadele kapsamında IŞİD'e yönelik hava saldırıları ve Irak'a yapılan silah sevkiyatlarının, örgütün Almanya'ya yönelik tehdidini daha da artırmayacağı görüşünde. Ziercke, IŞİD adına eylemler düzenleyen radikal İslamcı ve cihatçılara yönelik tehdidin yeni olmadığını söyledi.
Ziercke, 2010 yılından bu yana 20 tanesi doğrudan olmak üzere Almanya'yı hedef alan 180 propaganda videosunun tehdit içerdiğini belirterek Suriye ve Irak'taki bombardıman ve Irak'a silah sevkiyatının olası saldırı planları için gerekçe olabileceğini kaydetti. Ziercke, soyut bir tehlikeyle karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
Almanya İçişleri Bakanlığı, iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın verilerine dayanarak 400'ün üzerinde cihatçının Irak ve Suriye'ye gittiğini açıkladı. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde cihatçının da yeniden ülkeye geri döndüğü tespit edildi. Jörg Ziercke, geri dönenlerin mercek altına alındığını, haklarında iddia bulunan en az 655 kişiden 500'ü hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını kaydetti.
IŞİD'e destekten dava açıldı
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, kısa süre önce IŞİD örgütünün yasaklandığını açıklamıştı. Yasak, örgütün bayrak ve sembollerini ve örgüte yapılacak her türlü desteği kapsıyor. Bu kapsamda, Suriye'de IŞİD saflarında savaşmış olan Kreshnik B. adlı genç, Almanya'ya dönüşünde mahkeme önüne çıkartılırken, yine Berlin'de IŞİD için savaştığı ve ülkeye geri döndüğü iddia edilen bir Türk vatandaşı da tutuklandı. Örgüte para desteği sağladıkları ve internet üzerinden propaganda yaptıkları iddiasıyla da ikisi kadın üç kişi hakkında dava açıldı.
IŞİD'e karşı mücadelede uluslararası girişimler de devam ediyor. ABD, cihatçıların bulundukları ülkeleri terk etmesini önleyecek bir BM kararı çıkarılmasını önerdi. Emniyet Teşkilatı Başkanı Ziercke de bu konuda Almanya'da terör şüphesi altındaki kişilerin durumunun sıkı bir biçimde incelenmesi gerektiğini ve bunun da Anayasayı Koruma Teşkilatı ile polisin görevi olduğunu kaydetti.
Ziercke böyle durumlarda uzun süredir uygulanan bir bir stratejileri olduğunu ve ellerine bir veri ulaştığında, o kişinin yurtdışı çıkışını engellediklerini ifade etti. Diğer ülke vatandaşlarına karşı da sorumlulukları olduğuna dikkat çeken Ziercke, yine de sınırları açık bir Avrupa içinde bunun zor olduğunu kaydetti.
Emniyet Teşkilatı Başkanı, pasaporta el koysalar da ya da bir kişi kimliksiz olsa da yine de bir şekilde Türkiye'ye ve oradan da kaçakçılar ya da birtakım ağlar üzerinden Suriye'ye geçebilebildiğini ifade etti.
Ziercke, olası bir BM kararının sembolik değeri olduğu görüşünde ve hukuksal açıdan iyileştirmeler yapılıp yapılmayacağını incelemeye devam etmek gerektiğini belirtiyor. Kararın uygulamada zor olabileceğini ifade eden Emniyet Teşkilatı Başkanı, daha ziyade gizli servis bilgilerine göre hareket ettiklerini ve ABD'nin kendilerine, Almanya'daki olası terör saldırılarını önlemek açısından önemli bilgiler verdiğini de belirtiyor.