Ekonomi

Alman çelik işçileri Çin çeliğine karşı

Alman metal işçileri sendikası IG Metall, ucuz Çin çeliğine ve AB’nin çevre yönetmeliğine karşı üyelerini harekete geçiriyor. Almanya’daki binlerce kişinin işi tehlikede.

12 Nisan 2016 15:23


Alman çelik endüstrisi ve Sanayi İşçileri Sendikası (IG Metall) Brüksel'e ateş püskürüyor. Sendika, Alman çelik endüstrisinin kalbinin attığı Duisburg'da, başkent Berlin'de ve Saarland eyaletinde protesto eylemleri düzenliyor. Gösterilerde Çin'den yapılan ucuz çelik ürünleri ithalatı ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun çevre sağlığıyla ilgili olarak almaya hazırlandığı kararlar protesto ediliyor. Uzakdoğudan yapılan çelik ithalatına set çekilmediği ve çevre sağlığı kuralları yumuşatılmadığı takdirde binlerce çelik fabrikalarında çalışan binlerce kişinin işsiz kalmasından endişe ediliyor.

İşçi ve işveren temsilcileri, şubat ayında Brüksel'de endişelerini dile getirmişler ancak umduklarını bulamamışlardı. Dünya piyasasını ucuz çeliğe boğan Çin'in damping uygulamasına karşı cezai gümrük vergisinin yüzde 20'den yüzde 60'a çıkarılmasının caydırıcı olmayacağı belirtiliyor. Çin, 2015 yılında Avrupa Birliği ülkelerine 12 milyon ton devlet tarafından sübvanse edilmiş çelik satmış ve üç yıl içinde ihracatını ikiye katlamıştı. Çin'deki kapasite fazlasının 325 milyon tonu bulduğu belirtiliyor. Buna karşılık Alman çelik endüstrisi yılda sadece 41 milyon tonluk üretim yapıyor.

Çelik dörtte bir oranında ucuzladı

Arz fazlası ve fiyat dampingi nedeniyle çeliğin ton fiyatı 2015 yılında dörtte bir oranında geriledi. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, çelik branşında da küresel rekabete açık olunması gerektiğini ancak rekabetin adil ortamda yapılmasını istediklerini söyledi. Alman çelik endüstrisinde 47 bini Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde olmak üzere 87 bin kişi çalışıyor. Ekonomik araştırma enstitüsü RWI'nin yaptığı hesaplamalara göre Almanya'da 3,5 milyon kişi işini doğrudan ya da dolaylı olarak çelik endüstrisine borçlu. Bu önemli sanayi kolu, makine, otomotiv ve elektro olmak üzere imalat sanayinin başlıca tedarikçisini oluşturuyor.

Çelikteki tek şikâyet kaynağı Çin'in ihracat politikası değil. AB çevre koruma standartlarını sertleştirip, karbondioksit emisyon üst sınırını daha da düşürdüğü takdirde Avrupa'nın çelik imalatçıları milyonlarca Euro ceza ödemek zorunda kalacak. Atmosferi kirletme hakkından daha fazla ceza alınmasının 2021 yılından itibaren Alman şirketlerine 1 milyar Euro'nun üzerinde ek maliyet doğuracağı tahmin ediliyor.

Çelik İmalatçıları Birliği Başkanı Jürgen Kerkhoff, bu uygulamanın çelik endüstrisinin varlığını tehlikeye atacağını ve Avrupa'nın sanayiden arındırılması yolunda atılmış bir adım olacağını söyledi. Metal İşçileri Sendikası Başkanı Jörg Hofmann da AB Komisyonu'nun çevre standartlarında diretmesinin çelik fabrikalarının kapanması anlamına geleceğini belirtti.

380 bin kişinin işi tehlikede

‘Prognos' adlı ekspertiz, araştırma ve danışma enstitüsü, AB Komisyonu'nun emisyon ticaretiyle ilgili sertleştirilmiş kurarlarda ısrar etmesinin Almanya'da yol açabileceği gelişmeleri araştırmış. Araştırmaya göre 2030 yılına kadar sanayi sektöründe çalışan 380 bin kişi işini kaybedecek. Thyssen-Krup şirketinin yönetim kurulu başkanı Heinrich Hiesinger Komisyon'un tutumunu değiştirmemesinin çelik endüstrisinin merkezi sayılan Duisburg'daki tesislerin kapanmasına yol açabileceğini ve asansör, yürüyen merdiven, sanayi tesisi, denizaltı ve makine imalatı için ithal çelik kullanmak zorunda kalabileceklerini söyledi.

Siparişlerin gerilemesi sadece haftalık çalışma süresi kısaltılarak telafi edilemeyeceği için çelik işçilerinin huzursuzluğu artıyor. Hiesinger bu durum karşısında Alman çelik işletmelerinin tek başına ayakta kalamayacağını ve Avrupa çelik endüstrisinin birleştirilmesinin gündeme gelebileceğini söyledi. Sendika ve işveren Almanya hükümetinden Brüksel'e müdahale etmesini bekliyor. Başbakan yardımcısı Gabriel çelik işçilerine hitaben yaptığı konuşmada elden geleni yapacaklarını söyledi. Çelik tesislerinin bulunduğu eyaletlerin ekonomi bakanları da AB Komisyonu'nun sanayiden sorumlu üyesine gönderdikleri mektupta, yeni düzenlemenin binlerce işçinin açıkta kalmasına yol açabileceğine dikkat çektiler.