Türkiye’de yaptığı temasların ardından DW Türkçe’ye demeç veren Almanya’nın Avrupa İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth, tutuklu gazeteci Deniz Yücel ile görüşme izni verilmesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Roth, “Türk yargısına herhangi bir şekilde etkide bulunmayı istememekle birlikte, çabalarımız Deniz Yücel’in bir an önce özgürlüğüne kavuşması için. Daha yargılama yapılmadan ifade edilen peşin hükümlere karşı şunu söylemek istiyorum: O ne bir Alman ajanı ne de bir terörist. O bir gazeteci” dedi.
Türkiye ile Almanya arasında son dönemde tırmanın gerginliğin sona ermesini istediklerini vurgulayan Roth, “Son günlerde epeyce fırtınalı bir süreçten geçiyoruz. Ama bizim yeniden güvenilir bir işbirliği zeminine ihtiyacımız var. Her iki ülke, mülteci krizi, terörle mücadele ve bölgedeki ihtilaflarda sulh tesis edilmesi çabaları gibi alanlarda ortak meselelerle, sınamalarla karşı karşıya” şeklinde konuştu.
DW Türkçe: Gazeteci Deniz Yücel, tutuklanmasından bu yana ilk kez 4 Nisan’da, Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu ile görüşebildi. Türkiye’nin verdiği iznin kapsamı nedir? Türk Hükümeti’nden başka beklentileriniz var mı?
Michael Roth: Öncelikle Deniz Yücel’e konsolosluk desteği için ziyaret imkânını sağlamış olmasından ötürü Türk Hükümeti‘ne müteşekkiriz. Bunun için uzun süre boyunca yoğun çaba gösterdik. Bu şimdilik bir defaya mahsus bir ziyaretti ancak beklentimiz müteakip ziyaretlerin mümkün olması yönünde. Ayıca Deniz Yücel’in tek kişilik hücrede tutulması benim açımdan hiçbir şekilde anlaşılır bir durum değil. Bu onu halen ağır biçimde mağdur etmektedir. Türk yargısına herhangi bir şekilde etkide bulunmayı istememekle birlikte, çabalarımız Deniz Yücel’in bir an önce özgürlüğüne kavuşması için. Daha yargılama yapılmadan ifade edilen peşin hükümlere karşı şunu söylemek istiyorum: O ne bir Alman ajanı ne de bir terörist. O bir gazeteci. Oldukça eleştirel bir gazeteci olduğunu itiraf etmek gerek. Ancak çalışmaları ifade ve basın özgürlüğü kapsamındadır.
DW Türkçe: Almanya’nın İstanbul Başkonsolos Birgelen’in ziyaret ettiği Deniz Yücel’in durumu nasıl?
Michael Roth: İçinde bulunduğu koşullar ölçüsünde iyi. Tutukluluk koşullarında geçen haftalarda iyileşme oldu, bu memnuniyet verici. Ancak tek kişi olarak tutulmasına son verilmeli. Benim umudum onun bir an önce serbest bırakılması.
DW Türkçe: Tek kişilik hücrede tutulmasının yol açtığı mağduriyeti Türk yetkililer ile görüştünüz mü?
Michael Roth: Deniz Yücel konusunu Ankara’daki tüm muhataplarımla görüşmelerimde gündeme getirdim. Ama görüşmelerin gizliliğini muhafaza etme isteğimi anlayışla karşılamanızı rica ediyorum. Sadece birbirimiz hakkında değil, birbirimizle konuşmak, diplomasinin eskiden bu yana gelen erdemlerinden biridir. Bunda başarılı olmamız umutlu olmama yol açıyor.
DW Türkçe: Ankara’daki görüşmeleriniz nasıl geçti? Kimlerle görüştünüz?
Michael Roth: Öncelikle Türk Hükümeti’nin çok kısa bir zaman diliminde iletilen ziyaretime hızlı ve çok açık bir karşılık verdiğini ifade etmeliyim. Bunun için çok müteşekkirim. Mevkidaşım Ömer Çelik dışında Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Adalet Bakanı’na vekâlet eden Bilal Uçar ve Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İbrahim Kalın ile görüştüm.
DW Türkçe: Son dönemde gerginliklerin hâkim olduğu ilişkilerin yeniden normalleşmesi yönünde her iki tarafta da irade mevcut mu? Türk Hükümeti'nden beklentiler neler?
Michael Roth: Tüm görüşmelerimde şunu gördüm, son haftalarda her iki tarafta biriken kırgınlıkların geride bırakılması yönündeki isteğimizi, Türk hükümeti de paylaşıyor. Son günlerde epeyce fırtınalı bir süreçten geçiyoruz. Ama bizim yeniden güvenilir bir işbirliği zeminine ihtiyacımız var. Her iki ülke, mülteci krizi, terörle mücadele ve bölgedeki ihtilaflarda sulh tesis edilmesi çabaları gibi alanlarda ortak meselelerle, sınamalarla karşı karşıya. Almanya Türkiye’nin en önemli ekonomi ve ticaret ortağı. Artık gerilimi tırmandırıcı açıklamaları bir kenara bırakmak gerekiyor. Örneğin buna ağza alınmayacak nitelikteki Nazi kıyaslamalarına son vermek dâhil.
DW Türkçe: Türkiye ziyaretiniz sırasında sivil toplum temsilcileriyle de görüştünüz. Bu görüşmelerinizdeki izlenimleriniz neler?
Michael Roth: Türk toplumunda çok ciddi bir kutuplaşma söz konusu. Anayasa referandumu için yürütülen kampanyalar ülkenin gündemine hâkim olmayı sürdürüyor. Birçokları için ülkedeki iktisadi ve sosyal ortam daha olumsuz hale gelmiş durumda. Bunu hissedebiliyorsunuz. Terörden büyük endişe duyulmaya devam ediyor. Özellikle genç Türkler önceden olduğu gibi yüzlerini Avrupa Birliği’ne çevirmiş durumda. Onlar kendilerini değerler birliğimizin bir parçası olarak görüyor ve buraya ait olmak istiyor. Onlara karşı çok özel bir sorumluluk duyuyorum.
©Deutsche Welle Türkçe
Değer Akal / Berlin