Muğla'nın Bodrum İlçesi’nde alkollü kullandığı otomobiliyle kaza yapıp, birlikte gezmeye çıktığı Doğukan Can Tanışan’ın ölümüne, ikizi Batuhan Tanışan ve Oğuzhan Önel’in yaralanmasına neden olan Türk asıllı Alman vatandaşı 30 yaşındaki Ali Osman Kunduz’un 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Kunduz, duruşmadaki ifadesinde, olay günü alkollü olduğunu belirtip, gençlerin "’Ağabey sosyal medyadayız, canlı yayın yapıyoruz, high speed (yüksek hız) yapar mısın?" dediler. ’Tamam’ deyip, gaza bastım. Hatırladığım kadarıyla kilometre 160-170’e kadar çıktı. Bu sırada birden kavşağa girdiğimizi fark edip, şaşırdım. Otomobili, toparlayamadan kavşağa girdim, takla attık" dedi.
3 Temmuz 2017 gecesi, Bodrum’dan Turgutreis yönüne giden 30 yaşındaki Ali Osman Kunduz, yönetimindeki ’STA LI 64’ Almanya plakalı otomobilin direksiyon kontrolünü kaybetti. Otomobil savrularak takla atıp, yol kenarındaki istinat duvarına çarptı. Kazada, otomobildeki 18 yaşındaki Doğukan Can Tanışan öldü, kendisi gibi BodrumMesleki Turgutreis ve Teknik Anadolu Lisesi Turizm Otelcilik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi olan ve Göztepe Bodrum Futbol Okulu’nda top koşturan ikizi Batuhan Tanışan ile arkadaşları 16 yaşındaki Oğuzhan Önel ve sürücü Ali Osman Kunduz yaralandı.
2.17 promil alkollü olduğu belirlenen otomobil sürücüsü Kunduz, tutuklandı. Kunduz, hakkında "Taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet vermek" suçundan Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Ali Osman Kunduz, avukatı Mehmet Güner,ÿkazada ölen Doğukan Can Tanışan’ın annesi Hanım Tanışan ve babası Muzaffer Tanışan, kazayı hafif yaralı atlatan Oğuzhan Önel, Tanışan Ailesi’nin avukatı Savaş Çiçek ve Bodrum Göztepespor Kulübü Yöneticisi Emrah Çatak ve kulüp antrenörleri katıldı.
“Ağabey canlı yayın yapıyoruz, high speed yapar mısın?”
Savunmasını avukatı ile birlikte yapmak istediğini ve ek süre talebinde bulunmayacağını belirten sanık Ali Osman Kunduz, şunları söyledi:
"Almanya’nın Münih şehrinde kamyon şoförlüğü yapıyordum. Kazadan bir gün önce ağabeyim ile Bodrum’a tatile geldim. Kazanın yaşandığı gece 2-3 duble rakı içip, otelden ayrılmıştım. Saat 01.00 sıralarında otomobilimi park ettiğim sahile gittim. Bu sırada otomobilimin yakınında 7-8 gencin oturduğunu fark ettim. İsminin daha sonradan ’Oğuzhan’ olduğunu öğrendiğim genç, ’Ağabey, otomobilin yabancı plakalı mı?" diye sordu. Ben de ’Yabancı, Münih plakalı" diye cevap verip, ona otomobilimi anlattım. Otomobilin etrafında dolandı. Bir süre sonra bana, "Ağabey arabayla bir tur atalım mı?" dedi. Kabul ettim.
Bunun üzerine Oğuzhan arabanın ön sağ koltuğuna bindi. Ben o arada şişenin dibinde kalan rakıyı da içmiştim. Oğuzhan, diğer arkadaşlarını da çağırdı. Önce Batuhan, ardından da Doğukan gelip, arka koltuğa bindiler. Otomobille dolaşmaya başladık. ’Gümbet-Bodrum merkez turu yapalım’ dediler. Kırmadım, Gümbet’e gittik. Saat geç olmuştu.
Otelde ağabeyimin beni beklediğini söyleyerek "dönelim" dedim. Biraz daha dolaşmak istediler, ancak kabul etmedim. Otele dönmek üzere yola çıktım. Dönüş yolunda da herkes otomobilde yine aynı koltuklarına oturmuştu.
Yoldayken Oğuzhan ve arkadakilerden biri, ’Ağabey sosyal medyadayız, canlı yayın yapıyoruz, high speed (yüksek hız) yapar mısın?’ dediler. ’Tamam’ deyip, gaza bastım. Hatırladığım kadarıyla kilometre 160-170’e kadar çıktı. Bu sırada birden kavşağa girdiğimizi fark edip, şaşırdım. Otomobili, toparlayamadan kavşağa girdim, takla attık."