NTV Spor'dan Mert Aydın'ın, Galatasaray-Atleticco Madrid UEFA Avrupa Ligi ikinci tur rövanş maçıyla ilgili "Ali Sami Yen'de acı son" (25 Şubat 2010) başlıklı analizi şöyle:
Ali Sami Yen'de acı son
Galatasaray’a tur için gol yememek yetiyor. Santrforsuzluğun bu kadar işe yarayacağını Rijkaard düşünmemişti herhalde. Madrid’de ister istemez yapılan iyi savunma değerli bir beraberlik getirmişti. Şimdi de aynısından bir performans ve 0-0 bile yeterli olacak.
Maçın başlama anından itibaren aynı duyguyu hissediyorsunuz zaten. Hiç riske girmiyor Galatasaray. Arada çaktırmadan çaktırmadan gol arama denemeleri. İki gündür demeç veren İspanyol gazeteciler ve hatta Atletico başkanı Cerezo bile, “Keita” diyor başka bir şey demiyor. Topu ayağına aldığı her an korku yaşatıyor rakibe Afrikalı.
18. dakikada Uğur sağdan ortalıyor. Elano kendini ileri atıyor kafayı vurmak için. Ama kafasının ucuyla dokunabiliyor. Topu kaleye yönlendirmesi mümkün değil. Top genelde Atletico’nun ayağında ama o kadar. Galatasaray orta sahası ve savunması zararsız nokatalara yöneltiyor İspanyollar’ı. Bir-iki kez Agüero kişisel çabasıyla zorluyor. Neill bir kez onu auta çıkarıyor. Bir diğerinde Avustralyalı’nın beli kırılıyor ama savunma daha fazlasına izin vermiyor.
35’te Keita sağdan dehşet yeteneğiyle iniyor. Orta demesek pas desek daha doğru olacak bir dokunuş. Arda golü atmaya doğru geliyor ama istikbal göklerdedir. 40’ta Maradona’nın damadı Agüero, Servet’in hamlesiyle sedyelik oluyor. Sakatlıklardan mustarip Galatasaray’ın seyircisi, tekmenin sahibini alkışlıyor.
49’da Galatasaray savunması ilk kez açık veriyor. Simao’nun pasında Reyes bir anda kendisini Leo Franco ile baş başa buluyor. Ama Arjantinli kaleci, Reyes’in ayaklarına yatıyor ve topu alıyor. 52’de Reyes kaçıyor. Yine bomboş. Vuruşu üst direği dövüyor. Tempoyu arttıran Atletico 63’te solda Simao ile pozisyonu buluyor. Portekizli’nin plasesi köşeyi buluyor: 0-1.
Galatasaray için acı bir son oldu. Belki 10 kişi kalmasalar en azından uzatmaya götürebilirlerdi. Öyle ya da böyle hakem kararları da tartışılacak. Ama iş işten geçti. Ne kadar tartışsanız bir anlamı yok.