Gündem

Ali İsmail Korkmaz'dı...

'Ali İsmail, arkasında kısacık ömrüne ancak bir kısmını sığdırmayı başardığı hayallerini gerçekleştirmeye and içmiş bir halk bıraktı…'

10 Temmuz 2015 04:03
Gonca Tokyol

2013’ün Haziran ayı, Türkiye’de hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanmış, inandırılmış milyonlarca kişi adına kışın kar suyu yediği için şişip de çerçevesine oturmuş bir pencereyi aralayabilme umuduydu. İstanbul’dan başlayan ve kısa sürede ülkenin dört bir yanını saran, uzun sürmüş bir kıştan çıkıştı. Birçok şeyin yitirildiği bu ülkede, milyonlarca insan daha fazlasını kaybetmemek için ağaçlara, sokaklara, meydanlara ve birbirine sarıldı…

Gezi Direnişi’nde birbirine ve de daha iyi bir ülkede yaşama hayaline sahip çıkan, daha da fazla kaybetmek istemeyen insanların kayıplarından biri Ali İsmail Korkmaz oldu. 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran’da Eskişehir’deki Gezi'ye destek eylemi çıkışında sivil polisler ve esnaf tarafından dövüldü. Başına aldığı darbeler sebebiyle hastaneye giden ancak gereken tedaviyi alamayan Ali İsmail, bir gün sonra beyin kanaması geçirdi. Geçirdiği ameliyat sonrasında 37 gün boyunca komada kaldı ve 10 Temmuz 2013’te hayatını kaybetti.

19 yaşında, kendinden büyük hayalleri olanları değil de o hayallere saldıranları koruyan devlet, Ali İsmail Korkmaz'ı öldüren katillerin yargılandığı davayı bir köşe kapmaca oyununa çevirdi. Eskişehir'de görülmesi beklenen dava, "güvenlik gerekçesiyle" Kayseri'ye taşındı.

Ali İsmail'in ailesinin en başından "Adil olacağına inanmıyoruz" dediği yargılama sürecinin sonunda,  "kasten adam öldürmek" suçlamasıyla yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan 10 yıl 10 ay, "kasten adam yaralama suretiyle ölüme sebebiyet vermek" suçundan yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut ise 10 yıl hapis cezası aldı.

Polislerle birlikte Ali İsmail Korkmaz'ı döven fırıncılar Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu ve Muhammed Vatansever, 6'şar yıl 8'er ay; "Devletin polisine yardım ettik. Biz düşürdük. Son tekmeyi polis vurdu" diyen Ebubekir Harlar ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Polis memurları Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar beraat etti.

Bugün, annemizin oğlu, kardeşimizin sevdiği, bir başkasının dostu ama illaki hepimizin kardeşi Ali İsmail’in ölümünün ikinci yıl dönümü. Ali İsmail’i ölümünün ardından ailesi tarafından kurulan Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nda yer alan biyografisiyle hatırlayalım:

"Ben Ali İsmail Korkmaz… 19 yıllık ömrüme insanlara, hayvanlara, doğaya ve hayata duyduğum o büyük sevgiyi sığdıramadım; peşinden koştuğum hayallerime bu sürede ulaşamadım. Fakat biliyorum ki arkamda benim hayatıma sığmayacak büyüklükteki sevgiyi yüreklerinde taşıyan; benim için, benim yerime hayallerimi gerçek kılacak olan dostlar, güzel insanlar bıraktım… Sanılmasın ki kendim için kendi adıma hayaller yarattım; ben, paylaştıkça mutlu olanlardandım…

Hayata sımsıkı bağlı; yüreği doğa, insan, hayvan sevgisiyle çarpan bir gençti Ali İsmail Korkmaz. 1994 yılında Antakya’da dünyaya gelen Ali İsmail, ilk öğrenimini Ekinci Nevzat Ceylan İlköğretim Okulu’nda tamamladıktan sonra Antakya Hüseyin Özbuğday Lisesi’nde orta öğrenimine başladı. Ali İsmail, daha lise öğrencisiyken “Toplum İçin Gençlik” hareketini başlatarak arkadaşlarıyla birlikte çeşitli projelere imza attı. Liseden mezun olup Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümünü kazanan Ali İsmail, üniversitede birinci sınıf öğrencisiyken Eskişehir’de yapılan Gezi Direnişi eylemlerine katıldı. Bu eylemler sırasında karanlık sokaklarda pusu kuran eli sopalı kişilerin şiddetine maruz kaldı. Başına aldığı sert darbeler nedeniyle beyin kanaması geçiren Ali İsmail, 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013 tarihinde aramızdan ayrıldı. Arkasında, kısacık ömrüne ancak bir kısmını sığdırmayı başardığı hayallerini gerçekleştirmeye and içmiş bir halk bıraktı…"