Gündem

Albay’ın şüpheli ölümüne şok belge

Tunceli’de 1994’te intihar ettiği iddia edilen Albay Çilliğoğlu’nun ölümüyle ilgili olay yeri fotoğrafı, cinayet şüphesini arttırdı

27 Haziran 2011 03:00

 T24- Orgeneral Eşref Bitlis'in ekibinde yer alan ve 3 Şubat 1994’te askeri lojmandaki evinde başından vurulmuş halde bulunan Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümünden hemen önce darp edilerek evin içinde sürüklendiği ortaya çıktı. Dosyası “intihar” gerekçesiyle kapatılan Çillioğlu’nun ölümüyle ilgili olay yeri fotoğrafında, yüzünde darp izi olduğu, sağ eliyle intihar ettiği iddia edilmesine rağmen sol kolunda kan lekesi bulunduğu görülüyor.

Yeni Şafak Gazetesi’nin ele geçirdiği olay yeri fotoğrafı, ailesinin başvurusu üzerine 9 Haziran’da Düzce’deki mezarı açılan ve yapılan otopside kaburgasında kırık, kürek kemiğinde delik tespit edilen Çillioğlu’nun ölümüyle ilgili şüphelere yeni bir boyut kazandırdı. Askeri savcılığın çektirdiği ve Türk Silahlı Kuvvetleri arşivinde yer alan fotoğraf, Çillioğlu’nun ölümünden önce darp edildiğini gösteren işaretler taşıyor. Fotoğrafta, fayans döşeli koridordan girilen salon zemininin açık renk bir halıyla kaplı olduğu, salonun ortasında kırmızı örtülü bir masa, duvar köşesinde bir buzdolabı, duvar kenarında kahverengi renkli bir dolap bulunduğu görülüyor. Koridor kapısından itibaren serili olan halıda Çillioğlu'nun salonun ortasındaki masa ve duvar kenarındaki dolabın ortasına kadar sürüklendiğini gösteren bir iz bulunuyor. Askeri kamuflajıyla yerde yatan Çillioğlu'nun yüzünde ve dudak çevresinde darp edildiğine işaret eden bir şişlik, şişliğin bulunduğu yerdeki kan izlerinin de belli belirsiz silindiği görülüyor. Kan izleri Çillioğlu'nun kafasının bulunduğu halı üzerinde yoğunlaşıyor. Fotoğrafta, buzdolabına sıçramış kan damlaları göze çarpıyor. Çillioğlu’nun sağ elinde ve kamuflajın sol kolunda kan izleri dikkat çekiyor. Sol koldaki kan izleri, sağ eliyle intihar ettiği öne sürülen Çillioğlu'nun evin içinde taşındığı şüphesini güçlendiriyor. Bu şüphe, Düzce Adli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı, 3 Ocak 2011 tarihli Adli Muaye Raporu'nda şöyle dile getirilmişti: "Ölenin elbiseleri üzerinde standart adli tıbbi uygulamaya uygun etkili bir araştırma yapılmamış olduğu görülmektedir. Elbiselerdeki kan lekeleri tanımlanmamış, ölenin vücudundakiler ile karşılaştırılmamıştır.”



Silah sol tarafında bulundu



Olay günü tugay revirinde yapılan dış otopsi sonrası hazırlanan raporda, Çillioğlu'nun ölümüne sebep olan kurşunun sağ kulağın üst tarafından girip sol arka tarafından çıktığı kaydedildi. Olay Yeri İnceleme Tutanağı'nda ise ölüme sebep olan silahın Çillioğlu'nun sol tarafında bulunduğu belirtildi. Kafasına sağ taraftan ateş eden birinin elindeki silahın ölüm sonrası sol tarafında bulunması, Çillioğlu'nun öldürüldüğü şüphesini uyandırmıştı.  Olay yeri fotoğrafı bu şüpheyi güçlendiriyor. Silah, kafasının sağ tarafından vurulan Çillioğlu ile dolap arasında kurulu şekilde görülüyor.


Düzce Adli Tıp Adli Muayene Raporu'nda, ölüme sebep olduğu iddia edilen silahla ilgili şu değerlendirme yapıldı: "İntihar iddiasını kanıtlayacak şekilde ceset el ve el sırtlarından alınması gereken atış artıklarına ait örneklerin alınarak analiz edildiğine dair kayıt bulunamamaktadır." Raporda ayrıca, Ölü Muayene Tutanağı'nda ceset, silah ve boş kovan pozisyonlarına ait tanımlamaların yeterli düzeyde kanıya ulaşmayı sağlayacak ölçüde net yapılmadığı kaydedildi.



'İntihar etti denemez'



Çillioğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu’nun başvurusu üzerine Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Çillioğlu'nun Düzce'deki mezarı otopsi için 9 Haziran 2011'de açıldı. İncelemede, Çillioğlu'nun iki kaburgasında kırık, kürek kemiğinde delik tespit edildi. Düzce Adli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın 5 Mayıs 2011 tarihli Adli Muayene Raporu’nda Çillioğlu’nun intihar ettiğinin söylenemeyeceği belirtildi. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3 Şubat 1994 tarihli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı ile 4 Şubat 1994 tarihli Olay Yeri Tespit Tutanağı, Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 22 Şubat 1994 tarihli “Kovuşturmaya Gerek Yoktur” belgelerini inceleyen Adli Tıp, raporda çelişki ve eksikliklere dikkat çekti.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağı 17 Şubat 1993'te Diyarbakır'a giderken düştü. Çillioğlu, normalde Bitlis’le aynı uçakta Diyarbakır'a gidecekti. Ancak Çillioğlu 15 Şubat'ta Diyarbakır'da olması gerektiği gerekçesiyle uçakla değil kendi imkânlarıyla gitti. Çillioğlu, programını değiştirip iki gün önce Diyarbakır'a gitmeseydi o uçakta olacaktı. 1993'te Çillioğlu bir başka kazadan daha şans eseri kurtulmuştu. Helikopterle bir göreve gidecek olan Çillioğlu, son anda vazgeçip yerine yardımcısını gönderdi. Helikopter düştü ve yardımcısı şehit oldu.