Genelkurmay Askeri Başsavcılığı’nın Roboski katliamıyla ilgili takipsizlik kararı vermesiyle ilgili konuşan, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu Başkanı ve AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, kararda belirtilen “kaçınılmaz hata” ifadesinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
İhsan Şener, “Nihai bir karar değil ama önemli bir aşamadır. Burada savcı görev yerine getirilirken, kaçınılmaz hataya düşüldüğünü belirtiyor. O ifadenin daha sonra savcılık tarafından açıklanmasına ihtiyaç var. Neden kaçınılmaz bir hata sonucu oluşuyor diye? Bu cümlenin mutlaka açığa kavuşturulacağını düşünüyorum. Bu tür müessif olayların, hiç bir zaman yıllar geçse de üstünün örtülemeyeceğini, bir şekilde bir gün bu hususla ilgili sorumluluğu bulunanlar varsa, bunların mutlaka hesap vereceği kanaatindeyim” diye konuştu.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu Başkanı ve AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, Genelkurmay Askeri Başsavcılığı’nın Roboski katliamıyla ilgili takipsizlik kararı vermesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Konuyla ilgili dosyanın daha önce sivil mahkemece görevsizlik kararı verilerek askeri mahkemeye gönderildiğini anımsatan Şener, verilen bu takipsizlik kararının, soruşturma ve sürecin bittiği anlamına gelmediğini söyledi. Şener, karara itiraz halinde bu sürecin Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı mahkemede devam edeceğini kaydetti.
Şener, şöyle konuştu:
"Nihai bir karar değil ama önemli bir aşamadır. Burada savcı görev yerine getirilirken, kaçınılmaz hataya düşüldüğünü belirtiyor. O ifadenin daha sonra savcılık tarafından açıklanmasına ihtiyaç var. Neden kaçınılmaz bir hata sonucu oluşuyor diye? Bu cümlenin mutlaka açığa kavuşturulacağını düşünüyorum. Bu tür müessif olayların, hiç bir zaman yıllar geçse de üstünün örtülemeyeceğini, bir şekilde bir gün bu hususla ilgili sorumluluğu bulunanlar varsa, bunların mutlaka hesap vereceği kanaatindeyim.
Ama bunu, günlük siyasetin malzemesi haline getirmek doğru değildir. Türkiye hesap verebilir bir devlet olma yolunda ilerliyor, sadeleşiyor. Bu süreçte de bu tür maalesef hepimizi üzen olaylar meydana geliyor. Bu olayların bir defa daha yaşanmamasının hepimizin ortak dileği olması lazım. Bununla ilgili tedbirlerin de... Mevzuat eksikliği varsa onun, yasa ve Anayasa'da boşluk varsa o tedbirlerin alınması da bizim görevimizdir. Biz de bununla ilgili başından bu yana 2.5 yıldır Anayasa değişikliği ile ilgili inanılmaz bir efor sarfettik ama maalesef muhalefetin engellemeleri sonucu, bu dönem parlamentosu, anayasa değişikliğini gerçekleştiremedi. Şayet o anayasa değişikliği gerçekleştirilmiş olsaydı, bazı şeylere bugün daha kolay cevap verme imkanı bulabilirdik."
‘Varsa hataları, kasıtları, yanlışları’
İhsan Şener, "Sorumluluğu olanların bir gün mutlaka hesap vermesi gerektiğini söylediniz" sözleri üzerine, "Varsa hataları, varsa kasıtları, varsa yanlışları diye söylüyorum" dedi.
"Burada 34 kişi hayatını kaybetti ve bunların ölümünden birileri sorumlu değil midir?" sorusuna Şener, "Savcının 'kaçınılmaz hata' ibaresinin altını çizmek istiyorum. Bunun ne anlama geldiğinin, itirazlar sonucu ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bu savcının verdiği takipsizlik kararına, zarar gören vatandaşlarımızın mutlaka itirazları olacaktır. Bu itiraz sonucu onun ne anlama geldiğini de anlamış oluruz" yanıtını verdi.
Şener, T24'te yayınlanan, hava operasyonu talimatını dosyayı evinden inceleyen Genelkurmay Başkanı'nın verdiğine ilişkin haberler yer aldığının anımsatılarak, buna ilişkin görüşünün sorulması üzerine, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in böyle bir beyanını şahsen duymadığını ama basında haberi gördüğünü söyledi. Şener, "Bununla ilgili bir beyanı varsa, bununla ilgili verdiği emir neyse? Onun da ayrıntılarını daha sonra açıklayacaktır. Ama ben şahsen Genelkurmay Başkanı'nın böyle bir beyan verdiyse, kime verdi, ne zaman verdi? Onu bilmiyorum" diye konuştu.
‘Gerçekten terörist olsalardı...’
Şener, şunları kaydetti:
"Bu, sınırdışında olan bir hadisedir. Sınıra doğru yaklaşan kalabalık bir grup var. Bunu yakın tehlike olarak algılayıp bir karar verilmiş olabilir, yakın bir saldırı tehlikesi olarak algılanmış olabilir. Çünkü daha önce bu tür istihbarat notları var. Biz tabi bu olay olduktan sonra ölenlerin sivil olduğunu anladık. Eğer anlamasaydık, bunlar gerçekten de terörist olsaydı ve sıcak saldırı ile orada onlarca askerimizi öldürmüş olsalardı, bunlar tartışılmayacaktı. Biz bunları sonradan çözüyoruz. Baştan bunları bilme imkanı bulan, karar verici insanlar, herhalde göz göre göre bu kadar sivilin ölümüne neden olacak bir operasyona asla 'evet' diyemezlerdi. O grubu yakın bir tehlike olarak algılamış olabilirler. Aksi takdirde hiçbir Türk askeri, kendi sivil vatandaşına bile bile bu tür operasyon yapılması emrini veremez, o operasyonu yapamaz. Bunun altını çizmek istiyorum."