Gündem

AKP'li Mehmet Ali Şahin Hac faciasında Erdoğan'la ters düştü: Kader deyip geçebilir miyiz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bunu söyleyenlerin sırtında küfe yok

25 Eylül 2015 20:12

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Suudi Arabistan'da meydana gelen Hac faciasıyla ilgili açıklamasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ters düştü. Şahin, "Suudi Arabistan'a hükümetine sesleniyorum; Türkiye olarak oradaki organizasyonu çok nizami bir şekilde hallederiz, çözeriz. Buna 'kader', 'vade geldi', 'ecel' deyip geçebilir miyiz?" açıklamasını yaparken; Erdoğan, Suudi Arabistan'ın gerekli önlemleri almak için çalıştığını söyleyerek, "Suudi Arabistan’a fatura yükleyelim ben bunu doğru bulmuyorum. Bunu söyleyenlerin sırtında küfe yok" dedi.

Şahin: Kader deyip geçebilir miyiz?

AKP'li Şahin Mekke'de yaşanan ölümlerin üzerinde düşünmek gerektiğini belirterek, "Buna 'kader', 'vade geldi', 'ecel' deyip geçebilir miyiz?" diye sordu. 

Şahin şöyle devam etti:

"Bize versinler, Türkiye oradaki organizasyonu kimsenin burnu kanamadan hac vazifesini yaptırır Allah'ın izniyle. Ücret de talep etmiyoruz. Suudi Arabistan hükümetine sesleniyorum; Verin bize, Türkiye'ye. Türkiye olarak oradaki organizasyonu çok nizami bir şekilde hallederiz, çözeriz."

2 milyon insan çok değil

"2 milyon insan hacı olacak gelmiş. 2 milyon insan çok değil. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da teröre karşı miting yapıldı, 2 milyon insan vardı orada. Hiç bir olumsuzluk olmadan, hiç kimsenin burnu kanamadan dağıldılar. 2 milyon insanın Mekke'de Arafat'ta o geniş arazide ibadetlerini huzur içinde yapabilmeleriyle ilgili gerekli tedbirler alınabilir. Tedbir açısından ciddi bir noksanlık olduğunu düşünüyorum. Bir vinç devrildi, ölenler oldu. Daha önce kazalar oldu. Her yıl binlerce hacı dünyanın çeşitli bölgelerinden gelmiş hayatlarını kaybediyorlar. Üzüntümüz büyük mübarek bayramda. 750'nin üzerinde ölü. Bundan daha fazla da yaralı var. Çok az da olsa Türk vatandaşı da var. İnşallah sayısı artmaz. Tedbir bakımından eksiklik var."

 

"Kutsal mekanlar tüm Müslümanlara ait"

 

Mekke ve çevresinin Suudi Arabistan toprakları içinde olduğunu, ama o kutsal mekanların tüm Müslümanlara ait olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti:

"Oradaki güvenlik sorununu çözmek için Müslüman ülkelerin bir araya gelerek bir çözüm geliştirmelerinde yarar var. Efendim, 'Oradan gelen, buradan gelen sıkışmışlar birbirlerini ezmişler'... Olacak şey mi? Dünyaya bunu nasıl izah edersiniz? İzahı var mı? Bine yakın insan, 750 kişi hayatını kaybetmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Kimse milliyetçilik yaptığımı düşünmesin. Bize versinler, Türkiye oradaki organizasyonu kimsenin burnu kanamadan hac vazifesini yaptırır Allah'ın izniyle. Ücret de talep etmiyoruz. Suudi Arabistan hükümetine sesleniyorum; Verin bize, Türkiye'ye. Türkiye olarak oradaki organizasyonu çok nizami bir şekilde hallederiz, çözeriz."

Suudi yetkililerin faciayla ilgili kurallara uymadıkları gerekçesiyle hacıları suçladığını hatırlatan Şahin, "Kardeşim tedbiri sen alacaksın. Düzeni sen sağlayacaksın. Onları yönlendireceksin. Afrika'dan gelmişler. Yol, iz bilmeyebilirler. Onları öğretecek, yol gösterecek sizsiniz. Yönlendirme levhaları, hatta insanlarla onlara rehberlik edecek sizsiniz. Bunun mazereti olamaz. İhmal sonucu ölümler meydana gelmiştir. Bundan sonra bunların yaşanmamasını diliyorum" dedi.

Erdoğan: Hac organizasyonun sıkıntılı olduğu söylemi doğru değildir

Erdoğan, "Yönetimi boşluğu, Hac organizasyonun sıkıntılı olduğu söylemi doğru değildir" dedi. Facianın panikleme sonucu yaşandığını savunan Erdoğan "Suudi Arabistan’a fatura yükleyelim ben bunu doğru bulmuyorum" görüşünü ileri sürdü. 

"Sadece hac organizasyonda değil farklı organizasyonlarda da bunlar oluyor. Bunlara bakarken bardağın dolu tarafından bakmak doğru olur" ifadelerini kullanan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

Çok değişiklik açıklamalar yapılıyor. Tabi duygusal olmak yanlış olur. Bir defa şunu açık görmek gerekir. Suudi yönetimi hac organizasyonlarıyla ilgili olarak alt yapı üst yapı olacak olan proje yaptıklarını ben biliyorum. Ulaşım güzergâhları üzerinde nasıl çalıştıklarında da biliyorum.

İslam dünyasından birçok ülke çok az hacıların taleplerini cevap veremiyoruz. Bir 70 bin yetmez 100 bin olsun diyenleri de biliyoruz. Suudi Arabistan yönetimi şartlarını zorlayarak bu taleplere cevap verirken orada yapılan inşaat çalışmalarını biraz azaltması gerekiyor. İslam dünyasından nasıl azaltalım bu talepleri nasıl geri çevirelim gibi olumsuz yaklaşımlar oluyor.

Yönetimi boşluğu organizasyonlarının sıkıntılı olduğu yaklaşımını ben doğru bulmuyorum. Bunu söyleyenlerin sırtında küfe yok. Dünyanın birçok yerinde bu tip organizasyonlarda bazı sıkıntılar zaman zaman yaşanıyor. Sadece hac organizasyonda değil farklı organizasyonlarda da bunlar oluyor. Bunlara bakarken bardağın dolu tarafından bakmak doğru olur. Suudi Arabistan’a fatura yükleyelim ben bunu doğru bulmuyorum. Benim katıldığım hac farizalarında hassasiyeti yakından bilen insanım. Burada kalkıp da bu organizasyon yanlıştı gereğinde değilim.

Her büyük yükün buna benzer olumsuzlukları oluyor. Arabistan yönetimi bununla ilgili bazı kararları alacaktır. Zaten bu şeytan taşlama bölgesinde müzdelifede o arada daralan bir boğaz orada bir panikleme olduğu anda bedeli faturası ağır oluyor. Bu da paniklemenin neticesin olmuş bir olay. Kolay değil 4-5 milyon hacı aynı anda orada oluyor.