AKP Konya Milletvekili Avukat Gülay Samancı, TBMM’de başörtüsü tartışmalarıyla ilgili olarak “Ben bir hukukçuyum ve bu konuda meclis iç tüzüğü çok nettir. İç tüzüğe bakıldığında kadınların kıyafeti ile ilgili 'tayyör' şartı vardır ve biz onu zaten giyiyoruz. Bizi engelleyecek bir mevzuat bulunmuyor. Kararımdan asla dönmem” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinde yer alan “kamuda başörtüsü serbestisi” başörtülü milletvekillerinin TBMM’ye girip giremeyeceğiyle ilgili tartışmalar sürüyor.
AKP Konya Milletvekili Avukat Gülay Samancı’nın TBMM’ye başörtüsüyle geleceğini açıklamasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve Grup Başkanvekili Engin Altay bunu engelleyeceklerini söyledi. CHP’nin kararının yarın yapılacak kapalı grup toplantısının ardından alınmasına karar verilirken, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da “Gücünüz yetiyorsa sokmayın” ifadeleriyle tartışmaya katıldı.
Yeni Şafak gazetesinden Nil Gülsüm, TBMM’ye başörtüsüyle gireceğini açıklayarak Ankara kulislerini hareketlendiren tartışmanın başlamasında rol oynayan AKP'li Gülay Samancı, Sevde Bayazıt Kaçar ve Nurcan Dalbudak ile konuştu.
Gülsüm’ün AKP'li 3 isim ile yaptığı röportaj şöyle:
2011 genel seçimlerinde Konya'dan milletvekili seçilerek meclise girdiniz. Ve bu hafta Meclis'e başörtülü olarak gireceğinizi açıkladınız. Neden böyle bir karar aldınız?
Malumunuz bu sene hacca gittim. O toprakları gördükten sonra niyetim daha da kesinlik kazandı. Ve başımı örttüm.
Hacca gitmeden önce de böyle bir niyetiniz var mıydı, o topraklara gidince mi bu niyet, duygu belirdi?
Hacdan sonra zul olacaktı
Benim hep gönlümde olan bir istekti başımı örtmek. Hacca gidince peygamberlerin ayak izlerinin olduğu topraklara vardığımda, Allah-u Teala'nın 'Benim dünyadaki evim' dediği Kabe'yi görünce geri döndüğümde başörtüsünü bırakmak, başımı örtmemek benim için zul olacaktı. Böylece başımı örtme kararını aldım.
Neden daha önce başınızı örtmediniz peki?
Türkiye'deki ortama baktığımız zaman Allah'a şükürler olsun son 11 yıl içinde demokratikleşme bağlamında çok önemli adımlar atıldı. Bu adımlar sayesinde insanların hak ve özgürlükleri büyük bir güvence altında. Bu da beni daha cesaretlendiren bir durum oldu. Ayrıca 28 Şubat döneminde mağdur olanlardan birisi de bendim.
28 Şubat beni de mağdur etti
Nasıl bir mağduriyet yaşadınız?
28 Şubat dönemi yaşanırken ben üniversite üçüncü sınıftaydım. Ve üniversitede okuyan bir başörtülü öğrenci olarak iki seçeneğiniz vardı. Ya okulu bırakacaktınız ya da bir şekilde yolunuza devam edecektiniz. Ve mecburen o aşamada açmak durumunda kaldım. Mesleğe başladıktan sonra da aynı şekilde çok ciddi bir biçimde kıskaca alındık. Adliyelere başörtülü biçimde girmemizin imkanı yoktu. Ama şimdi Allah'a şükürler olsun sadece mütedeyyin kesimin değil tüm inanç gruplarından insanların inançları ve yaşam tarzları artık garanti altında.
28 Şubat'ta üniversite okumak için başınızı açmak durumunda kalıyorsunuz ve şimdi mecliste bu ülkenin kadınlarını başörtüsüyle temsil edeceksiniz. Bu durum hangi duyguları uyandırıyor içinizde?
Ben de geçmişte o acıları yaşadığım için çok duygulanıyorum. Ama Allah bana tekrar başımı örtmeyi nasip ettiği için çok şükrediyorum. Başımı kapattım ancak başı açık-kapalı herkesle gönüldaş olmak isteriz.
Bu kararınızdan sonra sizin gibi düşünmeyen ve farklı bir siyasi platformda siyaset icra eden kişilerden beklentiniz nedir?
Bizim için hiç ayrım söz konusu değil. Herkesin düşüncesine saygılıyız onlardan da bizim düşüncelerimize ve kararlarımıza saygılı olmalarını bekliyorum. Geçmişte Merve Kavakçı'nın meclise giremediğini hepimiz biliyoruz ve bir tabu inşallah böylece ortadan kalkmış olacak.
İç tüzükte başörtüsü yasağı yok
Çekinceniz var mıydı bu kararı alırken?
Hiçbir çekincem olmadı. Türkiye artık ileri demokrasi günlerini yaşıyor. Elbette bireysel tepkiler gelebilir, ana muhalefetten farklı şekilde düşünenler olabilir. Bu tepkilerini de çeşitli şekillerde ortaya koyabilirler. Ama bu sadece ve sadece kendilerini bağlar. Beni hiç ilgilendirmez, ben yoluma devam ederim.
CHP, başörtülü vekil konusunda 'Meclis geleneği var' dedi. Siz ne dersiniz?
Ben bir hukukçuyum ve bu konuda meclis iç tüzüğü çok nettir. İç tüzüğe bakıldığında kadınların kıyafeti ile ilgili 'tayyör' şartı vardır ve biz onu zaten giyiyoruz. Bizi engelleyecek bir mevzuat bulunmuyor.
Kararımdan dönüş yok diyorsunuz…
Asla dönmem.
Sizinle birlikte iki milletvekili daha başını örtme kararı aldı. Bu karar arifesinde istişare ettiniz mi?
Tabi tabi, hacda görüştük. Üçümüzde aynı şekilde başımızı kapatmayı düşünüyorduk. Elbette bu ortak bir karar değil, herkesin kendi bireysel tercihi ama birbirimize yakın olduğumuz için konuşmalarımız oldu hacda.
Partimizin kesinlikle telkini yok
AKP muhafazakar bir parti. Size bu konuda partiden hiçbir telkin ya da başınızı örtmeniz yönünde bir ima oldu mu?
Ne biz böyle bir şeyi kabul ederiz, ne de partimiz böyle bir şey yapar. Biz kimseye inat olsun diye ya da siyasi kaygılarla başımızı örtmeyiz örtmedik de. Biz bu kararı sadece Allah'ın emri olduğu için aldık. Bu konuda yapılan yorumlar bizim için bir şey ifade etmiyor ve bunlar detay.
İlk başörtülü çıktığımda Allah'a şükrettim
Başörtülü olarak sokağa çıktığınızda ne hissettiniz?
Öyle huzurluydum ki ifade edemem. İçimde inanılmaz bir güven ve huzur vardı. İlk dediğim şey de 'Yarabbim sana şükürler olsun' demek oldu.
Başörtüsünü çok yeni takmaya başladınız. Başörtüsü almak için alışveriş yaptınız mı?
Benim başörtülerim vardı. O yüzden yeni bir alışveriş yapmadım şimdilik. Ama şu anda taktığım başörtüsü bana hediye olarak geldi.
Kimden geldi, eşinizden mi?
İl teşkilatımızdan geldi.
Akşener de destek verdi
Başörtülü olarak parti çalışmasına katıldınız ve seçim bölgenizdesiniz şu anda. Seçmen kitlenizden nasıl tepkiler geliyor?
Gelen tepkiler hep olumlu şekilde oldu. Temayül toplantısına katıldığımda beni başörtülü gördüğü için duygulananlar oldu.
Eşinizin, ailenizin tepkisi nasıl oldu?
Çok memnun oldular. Eşim her zaman destekçim olmuştur.
Küçük bir oğlunuz var. Başınızı dışarı çıkarken kapatmanız onun garibine gitti mi?
Daha önce de namaz kılarken gördüğü için yadırgamadı ve bir tepkisi olmadı. Ayrıca hac vazifesini yaparken oğlumu da götürmüştüm zannediyorum orada iyice benimsemiştir.
Bu süreçte hiç beklemediğiniz kişilerden mesela muhalefetten sizi destekleyen tebrik eden kimseler oldu mu?
Birkaç tane milletvekili arkadaşımdan destek geldi.
Bayan vekillerden mi geldi destek?
Evet, bayan vekillerden geldi. Mesela Meral Akşener'le hacda karşılaştığımızda böyle bir diyaloğumuz geçti. Mecliste artık bu ortamın olduğunu ve bu kararıma sevineceğini ifade etmişti.
Başbakan Erdoğan'la bu kararınızı istişare ettiniz mi?
Onun desteğini aldık. İç tüzükle ilgili açıklama yapması bize en büyük destek oldu. Ayrıca almış olduğumuz kararda hep destek oldu. Ki zaten bizim yaptığımız olağanüstü bir şey değil. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede bu kararımız son derece normal. Meclis'e bir başörtülü vekilin girmesi haber bile olmamalı. Bu benim kişisel tercihimdir ve ben bu tercihi hayatıma yansıttım.
Sevde Bayazıt Kaçar: Babam mezarında mutlu, hissediyorum
Başınızı kapatmayacağınızı ifade etmenize rağmen hac sonrasında başınızı örtme kararı aldınız. Ne oldu da böyle bir karar aldınız?
Demokratikleşme Paketi açıklandıktan sonra meclis muhabirleri başörtülü vekil meselesini sorduklarında 'bunun önünde iç tüzük bakımından engel yok' cevabını alınca beni aradılar. Böyle bir karar alıp-almayacağımı sordular. Ben de cevaben 'Hayır 1 Ekim'de başımı kapatmayacağım' dedim.
Geceleri uyumaz oldum
Şimdiye dek açıklık-kapalılık hiç gündemimde olmayan bir durumdu. Ancak 'hayır' cevabını vererek çok büyük bir vicdan azabı çekmeye başladım. Geceleri uyuyamaz oldum. Ve sonra Gülay Samancı'nın hacca giderken 'birlikte gidelim' demesi üzerine son anda bir gün içinde işlemlerimi bitirerek hacca gittim.
Başınızı örtme kararını hacda mı verdiniz?
Hacca giderken sadece hacca gitme niyetindeydim. Oraya gidip örtünmek niyetim yoktu. Ancak oraya gidince o kadar mutlu oldum ki o saatten sonra kuş gibiydim. Yeni doğmuş bir bebeğin hali gibiydim. Başımı da orada örttüm ve bir daha da asla açmayacağım.
'Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı/ Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın' dizesi merhum babanız Erdem Bayazıt'ın bir şiirinde geçiyor. Babanız bugün hayatta olsaydı ne hissederdi?
Biz o babanın evlatlarıyız, onun terbiyesinde yetiştik. Babam bize 'Namaz kılın, oruç tutun' derdi ama başımızı örtmemizi söylemedi. Çok istemesine rağmen bunu demedi. Biliyordum ki o bunu bize söylemese bile en büyük isteği buydu. O şimdi beni görüyor ve çok mutlu, bunu hissediyorum.
Tesettür kararımı hacla birlikte aldım
AKP Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak:Ben bu kararı hacla birlikte aldım. Aslında geçen sene de gidip gelmiştim. Sıfatınız 'milletvekili' olunca kul olarak değişen bir şey yok. Gereklilikler, farzlar, yükümlülükler her kul için aynı. O topraklara gidince de bunu çok yakından hissediyorsunuz. Geçen defa gittiğimde de bu düşünceler içindeydim ama Türkiye'de şartlar bugünkü gibi olgunlaşmamıştı. Türkiye'nin daha demokratik bir noktaya doğru hızla ve emin adımlarla ilerken bu kararı aldım. Meclis çalışmalarına da bu şekilde katılacağım.
Artık çok huzurluyum
13 gün boyunca orada şuan ki giyim tarzımla dolaştım. Bu ibadetleri daha kolay biçimde yapmaya vesile oluyor. Bu kararı aldığımda kendimi çok özgür hissettim. Manen çok büyük bir yanı var ve bunun yanı sıra siyaseten de çok önemli bir karar ve dönüm noktası. Allah indinde çok büyük ecri olan bir eylem.
Çok mutlu ve huzurluyum.