Gündem

AKP'li Ensarioğlu: YPG'linin taziyesine gitmek suç değildir

Katıldığım taziyeler Şengal ve Kobani'de IŞİD'le savaşırken yaşamını yitiren o günkü YPG'lilerin taziyeleriydi"

28 Mart 2016 23:04

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, YPG'linin taziyesine gittiği için dokunulmazlık tartışması sırasında adının gündeme gelmesine değinirken, "Taziyelere katılmak suç falan değil. Bununla ilgili dokunulmazlığım kalkacaksa ilk oyu da ben veririm, hiç sorun değil" dedi.

Ensarioğlu, merkez Sur İlçesi'nde Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan kamulaştırma ile ilgili tartışmalara değinirken, mevcut yasa ve bürokrasiyle bu ilçede 20 yılda bir şey yapılamayacağını ancak insanların beklemeye tahammülü olmadığeını anlattı. Ensarioğlu, "O yüzden Bakanlar Kurulu, zorunlu kamulaştırma kararı aldı. Yapılacak işlemler Belediyenin de onayladığı Sur Koruma Planına göre yapılacak. Yıkım olacaksa ilk kamu binaları yıkılacaktır" dedi.

 

"Taziyeye katılmak suç değil"

 

AKP Milletvekili ve MKYK üyesi Galip Ensarioğlu, tartışmazlık konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi ile ilgili gündeme getirdiği YPG'li taziyesine yaptığı ziyareti değerlendirdi. Ensarioğlu, konunun Ankara'da patlamadan sonra bir milletvekilinin vahşi terör eylemini gerçekleştiren kişinin taziyesine katılması ile başlayan bir tartışma olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

 

"Taziyelere katılmak suç falan değil. Taziyelere katılmak taziye sahibinin acısını paylaşmaktır. Kimse çocuğunun terörist olmasını ve kötü olmasını ve ölmesini de istemez. Bu ayrı olan bir şey ve geleneklerimizde olan bir şeydir. Ama vahşi bir terör eyleminde bütün kamuoyunu infiale sürükleyen eylemde milletin vekili olarak gittiğiniz zaman ve orada konuşma yaptığınız zaman o olayı sahiplenme anlamında toplumda bir sıkıntı yaratıyor. Şimdi bunun üzerine oluşan bir algıydı taziye meselesi. Daha sonra CHP ve paralel yapının benim sosyal medyamda katıldığım bir YPG'linin taziyesini görüntülerini vermişler ve 'Sizin milletvekilinizde katıldı' ve HDP'ye şunu söylerken sonrada sayın Kılıçdaroğlu ana muhalefetin lideri olarak bizzat çıkıp bunu dile getirmesini hayretle izledim açıkçası."

 

"Birkaç kez katıldım"

 

Galip Ensarioğlu, CHP Genel Başkanı'nın söylediğinin aksine bir değil, birkaç kez taziyeye katıldığını anlatırken şöyle devam etti:

"Katıldığım bütün taziyeler Şengal'de ve Kobani'de IŞİD ile savaşırken yaşamını yitiren o günkü YPG'lilerin taziyeleriydi ve ailesini babasını tanıdığım insanlardı. Ailesine taziyeye gittim Bundan hiç gocunmam, çekinmem ve bunu da saklamam. Bununla ilgili dokunulmazlık kalkacaksa ilk oyu da ben veririm, hiç sorun değil. Ama ana muhalefet ve muhalefetin AK Parti hizmetleri karşısında politika üretemeyip komplekse girmeleri onların bu tür ufak şeylere sarılmalarına sebep oluyor ki, bundan bir şey çıkmaz. Bu memleketin hayrına siyaset üretsinler, bizim muhalefete ihtiyacımız vardır."

AKP'li milletvekili Ensarioğlu, 'Çözüm süreci'ne de değinirken partisinin bunu başlattığı günden itibaren hiç bir zaman "Çözüm sürecini bitiyorum, bitireceğim, bitirdim demediğini" kaydederek, şöyle devam etti:

 

"Süreçte muhatap halk"

 

"İnsanların yaşamına değer biçti. İnsanların ölmemesine, anne ve babaların gözyaşlarının dinmesine, bu memlekette çatışma olmaması için yürekli bir şekilde bir süreç başlattı. Bu sürecin arkasında, bunda sorun yok. Ama sizin muhatabınız, şiddetin muhatabı samimi değilse, bu süreci istismar etmişse ve bugün yeniden bir yıkım başlatmışsa, işte Sur İlçesindeyiz, insanların halini görüyorsunuz. İnsanlarını ve tarihini yok etmeye çalışıyorsa ve şiddeti sivil alana taşıyorsa ve bunu da dış mihrakların egemen güçlerin emperyalist güçlerin Ortadoğu'da hesapları olanların talimatıyla yapıyorsa her devlet bununla mücadele eder. Terörle mücadele ayrı bir şeydir, bu milletin can ve mal güvenliğini korumak da hükümetin görevidir. Bizler eğer silah bırakacaksak, sayın Başbakanımız Mardin'de süreçle ilgili 10 maddeyi açıklarken söyledi. Bugünden itibaren silah bırakmazsa muhatabımız değil dedi. Silah bırakacaksa, samimi bir şekilde gereğini yapacaksa tabi ki muhataptır. Silahlı bırakmayacaksa biz bu süreci halkla yürüteceğiz. Her şehirde sivil toplum kuruluşları ve kentin itibar ettiği, oluşacak halk meclisleriyle muhatap alınarak bu süreci yürüteceğiz."

 

Sur'da onarım

 

Bakanlar Kurulu kararı ile merkez Sur ilçesinde büyük bir alanın acil kamulaştırması ile ilgili tartışmalarıda değerlendiren Ensarioğlu, bu ilçeyi, cami, kiliseleri, 4 bin evi yıkan, tarihini yok eden, tonlarca bomba yerleştirenlerin bugün hükümete ve devlete 'Sur'u insansızlaştırıyor' demeye hakları olmadığını anlattı. Ensarioğlu, şöyle konuştu:

 

"Sur'un 6 mahallesinde öz yönetim ilan edip bu bombaları yerleştirince, 22 bin insana sahip çıkan bu devlet ve hükümettir. 22 bin insanı evlerinden ettiler. Tarihi yok ettiler. Büyük bir yıkıma sebep oldular. Biz her şeyle mücadele edebiliriz, yalan ve iftira ile baş edemeyiz. Bu konuda gayet mahirdirler. Bu Sur'u dünyanın önemli turizm merkezi haline nasıl getirebiliriz? En süratli bir şekilde bu yıkımı nasıl yeni baştan tarihi değerleri ayağa kaldırabiliriz? Sağlıksız yapıları veya yıkılan evlerin istimlakı, bedellerin ödenmesi, insanların zararlarının telafisini nasıl yapabiliriz? Bunun peşindeyiz. Bu kamulaştırma kararı bütün evlerin yıkılması, insanların buradan çıkarılması anlamında değil. Kimse yalan söylemesin, bu milleti de kandırmasınlar. Yıkılan evlerin bedellerinin hızlı ödenmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi ve yıkılan evlerin yerine de tarihi yapıya uygun, 2012 tarihindeki koruma amaçlı imar planına belediyenin onayladığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nin yaptığı, bu tarihi yeniden ihya etmek için alınmış bir karardır. Koruma imar planında zaten zemin artı 2'nin üzerindeki bütün yapılan tıraşlanacak. Bunu yaparken sağlıksız yapıların bedelleri ödenerek, tarihi yapıya uygun taş yapılar yapılacak. 450 tarihi ev onarılacak. 27 tarihi cami, 7 kilise, 1 havramız var, 140 buluntu var, bu han, hamam, kervansaray değirmenlerden oluşan buluntulardır. Bütün bunlar aslına uygun bir şekilde çok hızlı bir şekilde restore edilecek. ve daha sonra bunları tehdit eden sağlıksız yapılar yıkılacak, bunların yerine taş bina yapılacak."

Ensarioğlu, yıkım olacaksa Diyarbakır halkına bir söz verdiklerini belirterek, öncelikle kamu binalarının tıraşlanmasına başlanacağını, bunlar arasında Ziraat Bankası, Sur Belediye, PTT, Kaymakamlık binasının bulunduğunu bildirirken şöyle dedi:

"Bunların tamamı tıraşlanacak, bedelleri ödenerek yapılacak. Önce operasyonun ve yıkımın olduğu 6 mahallede başlanacak ve orda örnek bir mahalle yapılacak. O örnek mahalleyi Diyarbakır halkı görecek. Burada devlet ve hükümet ne yapmak istiyor? Atılan yalan ve iftiralar doğru mu? Sur içi'ni dünyanın önemli turizm ve kültür merkezi haline getireceğiz. Tapusu olanlar ve olmayanlar herkesin bedelleri ödenecek. Evlerin içindeki malzemeye bir oran belirlenecek. Larc davranılacak, ödemeler mümkünse daha yüksek ödenecek. ve bunlar isterse Sur dışında kendilerine ev alacaklar. İsterlerse TOKİ'nin Sur dışında yaptığı konutlarda uygun şartlarda yüzde 30 eksiğine verilecek, hiç bir şekilde mağduriyet olmayacak."