Türkiye’de parlamento, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının hedefindeki 4 eski bakanı Yüce Divan yargılamasından kurtardı. Meclis genel kurulunda 11 saat süren Yüce Divan görüşmeleri, ülkede bir yıldır gündeme damgasını vuran yolsuzluk ve rüşvet iddialarının arkasının kesilmeyeceğinin de işareti oldu. Mecliste yapılan 4 ayrı gizli oylama, AKP içindeki ‘rüşvet rahatsızlığı’na da ayna tuttu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihi oturumlarından birini daha gerçekleştirdi. 17 Aralık 2013’te yapılan yolsuzluk operasyonuna adı karışan dört eski bakan Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divan’da yargılanıp yargılanmayacağı sorusu netlik kazandı. Meclis Soruşturma Komisyonu’nun “Bakanlar Yüce Divan’a gitmesin” kararını görüşen meclis genel kurulu, komisyonun kararını iktidarın parlamentodaki koltuk sayısının ezici çoğunluğu nedeniyle onaylamış oldu. Bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi için gereken 276 oya muhalefet cephesi, 4 eski bakan için yapılan 4 ayrı oylamada da ulaşamadı.
Yüksek dozlu gerilim
Mecliste 4 eski bakan için yapılacak oylama için gerçekleştirilen görüşmelerde gerilimin dozu yüksekti. CHP’li İhsan Özkes, görüşmelerin başlamasının ardından Muhammed peygamberin “Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa mutlaka cezalandırırım” sözlerinin yer aldığı bir pankart açtı. Muhalefet vekilleri, iktidarı Muhammed peygambere gönderme yaparak her fırsatta eleştirdi. Kuran-ı Kerim’den ayetler okuyan MHP’li Faruk Bal, kürsüden “Millet görmeyecek de, cenab-ı züccelal de mi görmeyecek” diye seslendi. AKP’li vekiller ise bakanları “paralel yapının siyasete müdahalesini meşru sayamayız” mesajıyla savunmaya çalıştı.
Birinin sevgi ihtiyacı, birinin planı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İngiltere ziyareti nedeniyle meclisteki Yüce Divan oylamasına katılamazken, onun yerine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan oy kullandı. Muhalefet cephesinin liderlerinin hepsi görüşmeleri izledi ve oylamaya katıldı. Zafer Çağlayan annesi vefat ettiği için oylamaya katılamazken, 3 eski bakan; Güler, Bağış ve Bayraktar görüşmelere katılıp, oylarını kullandılar.
Genel kurul salonuna ilk gelen Erdoğan Bayraktar, sözleriyle yine dikkatleri üzerine çekti. Bayraktar, “Konuşmak istiyorum. Ama yakın arkadaşlarım, dostlarım konuşmamamın daha hayırlı olacağını söylediler. O yüzden konuşmayacağım. Arkadaşlar, sizi sevdiğim için bunu açıklıyorum. Siz de beni sevin, sevgiye ihtiyacım var” dedi. Bayraktar, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sürerken bir haber kanalına telefonla bağlanıp, yaptıkları her işlemden dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın haberi olduğunu söylemişti. Bayraktar, daha sonra da sözlerinden ötürü başbakandan özür dilemişti.
Bayraktar’dan sonra meclise gelen Egemen Bağış’ın da gazetecilerin “Konuşacak mısınız” sorusuna “Duruma göre siyasetçilerin A, B ve C planları vardır” yanıtı vermesi dikkat çekti. Muammer Güler’in ise genel kurulda konuşma ihtimaline karşı elindeki deftere yazılı bir metin hazırlamıştı. Ancak kürsüye çıkmak yerine oturdukları yerden kısa açıklama yapmayı tercih eden eski bakanlar, “Takdir, yüce meclisindir” mesajı verdi.
AKP'nin firesi
Meclisteki ilk oylama eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan için yapıldı. 242 milletvekili Çağlayan’ın Yüce Divan’a gönderilmesi, 264 milletvekili de gönderilmemesi yönünde oy kullandı. Bu sonuç karşısında AKP’nin kaç fire verdiği hesaplamaları sosyal medyanın popüler adresi Twitter’da temel soru oldu. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal mecliste gazetecilere “38 milletvekili fire verdik” açıklaması yaptıysa da, fire sayısının 40’ı geçtiğini hesaplayanlar da oldu.
Zafer Çağlayan için 264 milletvekili “Yüce Divan’a gitmesin” oyu kullanırken, bu sayı Muammer Güler için yapılan gizli oylamada 258’e düştü. Egemen Bağış için “Yüce Divan’a gitmesin” diyen vekillerin sayısı ise 255’te kaldı. AKP’nin hesabına göre Çağlayan’da 38 olan fire, Güler’de 43’e, Bağış’ta da 48’e çıktı. Bayraktar oylamasında da AKP’nin fire sayısının 14’e düşmesi dikkat çekti.
AKP’nin fireleri, yani “Bakanlar Yüce Divan’a gitsin” diyenler, en çok Twitter’da konuşuldu, tartışıldı. Bu vekillerin de “paralel yapının uzantıları” olduğu üzerinden espri yapanlar kadar, AKP’nin 2015 seçimleri öncesinde parçalanacağına dair yorumlar yapanlar da oldu. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının AKP’de yarattığı rahatsızlığın da tam olarak ortaya çıkmasını sağlayan Yüce Divan oylaması, muhalefet cephesindeki gerilimin dozunu daha da artırdı.
“Bu tartışma burada bitmez”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Mecliste hırsız var. Bütün dünyanın bildiği bir yolsuzluk olayı Yüce Divana gönderilmedi. Parlamento bu şaibeyi ortadan kaldırabilirdi. 4 bakan çıkıp, aklanmak için yüce divan talebinde bulunabilirdi. Bu da olmadı ama AKP’nin içinde 40’a yakın parlamenter bizim duyduğumuz rahatsızlığı duyuyor” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, parlamentonun tarihi bir fırsatı kaçırdığını söyledi. “AKP içinde belli bir rahatsızlık olduğu anlaşılıyor” diyen Demirtaş, “Yüce Divan yolu açılsaydı Türkiye’de rüşvet, yolsuzluk iddiası sağlıklı bir rotaya oturacaktı, hukuki bir süreç başlamış olacaktı. Bunun önünü tıkadılar. Vebali AKP milletvekillerinin üzerinedir. Bu tartışma burada bitmez” diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, “Hükümet güvenoyu kaybetmiştir” yorumu yaptı.