Gündem

"AKP mecburen Atatürkçü; söylem değişikliği oylardaki düşüşten"

"Yaptığımız son ankette AKP’nin oyu yüzde 41’lerde"

11 Kasım 2017 10:25

Hükümete yakınlığıyla bilinen MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, İyi Parti'nin AKP seçmeninin ilk kez alternatif olarak oy verebileceği sağ tabanlı parti olduğunu belirterek, "Erdoğan, Meral Akşener’i ve İyi Parti’yi görmezden geliyor, onlarla ilgili bilerek cümle kurmuyor. Yok farz ediyor. Ama başka şeyler yapıyor. Örneğin son günlerdeki Atatürkçülük mesajları, 10 Kasım pankartları doğrudan bunlarla ilgili" dedi.

Erdoğan ve AKP'nin söylem değişikliğini oylardaki düşüş olduğuna işaret eden Kulat, "Özeleştiri anlamındaki açıklamaları var. Partideki durumu gördüğü için partiyle bağları azalmış seçmeni tutmak ve yeni seçmen kazanmak için iktidardayken muhalefetini de kendi yapıyor" ifadesini kullandı.

Kulat, yaptıkları son ankette AKP'nin oyunun yüzde 41 olduğunu belirterek,  "Yaptığımız son ankette AKP’nin oyu yüzde 41’lerde. Yüzde 41.6 düzeyinde görülüyor. CHP yüzde 23.5. MHP barajın altında yüzde 7’ler civarında" değerlendirmesinde bulundu.

Kulat, anket ve ölçümler çerçevesinde AKP içindeki son gelişmelerini, İyi Parti’nin etkisini, baraj tartışmaları ve 2019 sürecini Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül'e şöyle değerlendirdi:

 

"AKP yüzde 41’lerde"

 

"Biz son anketimizi İyi Parti kurulmadan bir hafta önce yaptık. AKP’nin oyu yüzde 41’lerde. Yüzde 41.6 düzeyinde görülüyor. CHP yüzde 23.5. MHP barajın altında yüzde 7’ler civarında. Partisi kurulmadığı halde Meral Akşener’in partisini de sorduk. O da yüzde 5’lerin üzerinde. Yüzde 15’lerde kararsız var. HDP de barajın altında görünüyor ama ben özellikle HDP’nin asıl oyunun olduğu Güneydoğu’daki anketlerde verilen cevapların sağlığına güvenmiyorum. Çünkü korku var. O nedenle anketlerde HDP’nin durumunun tam sağlıklı olmadığını düşünüyorum.

 

"Yüzde 20 İyi Parti’ye sıcak"

 

Ankette daha önce verdikleri partiye oy vermezlerse kime oy vereceklerini sorduk. Burada İyi Parti’nin potansiyeli ortaya çıkıyor. İyi Parti, MHP’li seçmenden aldığı desteğe ek olarak AKP’lilerin ve CHP’lilerin yüzde 15 düzeyindeki seçmeni tarafından sıcak bir şekilde yakından izleniyor. Ancak bu kesimlerden oy alıp almayacağı göstereceği performansa bağlı.

 

AKP’liler tedirgin

 

Başta Kadir Topbaş ve Melih Gökçek olmak üzere belediye başkanlarının istifa ettirilmesi, parti seçmenine anlatılamadı. Parti yönetimi henüz bu istifaya zorlamaları izah edemedi.

Bunun sıkıntısı parti teşkilatlarında yaşanıyor. Buna ek olarak büyük bir tedirginlik var. Diğer belediyelerde de var, teşkilatta da var. Bir tür diken üzerinde durumu.

Çünkü onlar da alınabilecekleri endişesi içinde. Bu belediye başkanları Fet ö’cü müydü, yoksa yolsuzluktan mı alındılar? Bu sorunun cevabı verilemedi. Her ikisinden de alındılarsa neden yargının harekete geçirilmediği, bu kadar yaygın soruşturmalara rağmen neden belediyeler için yargının harekete geçirilmediği sorusu var. Partide dağınıklık var ve bu seçmene mutsuzluk olarak yansıyor.

 

"Gençler AKP’den uzaklaşıyor"

 

AKP’nin en önemli sorunlarından biri de genç seçmenler. AKP seçme yaşının ardından seçilme yaşını da 18’e düşürmesine rağmen gençlerin teveccühünü göremiyor. Genç seçmenler arasında AKP zayıflamış durumda. Üniversitelerde öğrenci konseyleri var. Benim duyumlarıma göre AKP’li gençler üniversitelerdeki bu seçimleri kaybediyorlar. Anketlerde gösteriyor ki gençler arasında AKP’lilik, bir prestij değil.

 

"İlk kez bir alternatif var"

 

Tüm bu sorunlarla birlikte İyi Parti’nin asıl işlevi, AKP’li seçmen için 15 yıllık iktidar süresince ilk kez bir alternatifin ortaya çıkması. Türkiye’de sağın alternatifi sağ, solun alternatifi de soldur. Bu nedenle AKP’li seçmen için İyi Parti ilk kez oy verebileceği bir alternatiftir. Üstelik AKP’nin iktidara geldiği dönem gibi asabı bozuk bir seçmen grubu var ve bu seçmenler, yeni bir parti beklentisi içindeler.

 

"Erdoğan görüyor"

 

Bu durumu en iyi anlayan şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan. Partinin zaaf alanlarını görüyor. Örneğin Meral Akşener’i ve İyi Parti’yi görmezden geliyor, onlarla ilgili bilerek cümle kurmuyor. Yok farz ediyor. Ama başka şeyler yapıyor. Örneğin son günlerdeki Atatürkçülük mesajları, 10 Kasım pankartları doğrudan bunlarla ilgili. Yine şehircilikle ilgili açıklamaları var. Özeleştiri anlamındaki açıklamaları var. Partideki durumu gördüğü için partiyle bağları azalmış seçmeni tutmak ve yeni seçmen kazanmak için iktidardayken muhalefetini de kendi yapıyor.