AKP’nin Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve eski Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, HDP ile CHP’nin ilişki kurmasının meşru ancak sorunlu olduğu görüşünü dile getirirken “Ama CHP tabanı, HDP’nin sırtında taşıdığı PKK yükü nedeniyle bunu taşımaya hazır değil. Bugün diyelim ki bu iş tatlı sonla bitti ve PKK Türkiye’yi terk etti; HDP bağımsız bir Kürt partisi olarak yoluna devam etti. O zaman CHP ile merkezi düzeyde birtakım görüşmeler de yapabilirler” görüşünü dile getirdi.
Miroğlu, Habertürk’ten Kübra Par’a Kürt seçmenlerin yerel seçimdeki beklentilerini anlattı. Söyleşinin bir kısmı şöyle:
Bu sözünüze itirazlar oldu. “CHP çıkıp dese ki ‘HDP’lilerin oyuna talibiz’, ‘Vay! CHP terörle işbirliği yapıyor’ denir. Ama AK Parti’den biri çıkıp ‘HDP tabanının oyuna talibiz’ dediğinde hiçbir şey olmuyor” diyenler var. Bu eleştiriye ne diyorsunuz?
Benim buna itirazım var. HDP’nin oyuna da, CHP’nin oyuna da, AK Parti’nin oyuna da isteyen istediği ölçülerde talip olabilir. HDP ile işbirliği yaparak, partilerin üst düzeyinde bir araya gelerek bir strateji çerçevesinde böyle bir talebimiz olmuyor. Bu da meşru bir şeydir, ancak biz HDP’ye böyle bir teklif yapmıyoruz. HDP’yi yönetenlere, “Gelin sizinle Cumhur İttifakı’nda bir arada olalım” demiyoruz.
HDP’den CHP’ye yönelik mesajlarda bu var; “Millet İttifakı’nın bir partisi olmak istiyoruz” diyorlar. Deneyimli bir politikacıları geçenlerde bunu söyledi: “Biz CHP’ye sürekli elimizi uzatıyoruz ama CHP elimizi tutmuyor” dedi. Yani burada partiler arasındaki resmi görüşmeler ve bu resmi görüşmelerin sonucunda ilan edilecek bir ittifaktan bahsediliyor. Biz böyle bir şey yapmıyoruz; biz, Türkiye’nin siyasi şartlarında HDP’ye oy vermiş seçmenlerimizin demokrasi, refahtan yararlanma , metropolde entegrasyon gibi talepleri konusunda adres olduğumuzu söylüyoruz. “Bize oy vermeniz için eş başkanlarınızın karar vermesi gerekmiyor, bu anlayışımızla sizin de oyunuza talibiz” diyoruz. Bu ikisi farklı şey. HDP ile ittifak ayrı bir şey.
HDP ile CHP’nin partiler düzeyinde ilişki kurması meşru mudur?
Tabii ki meşrudur.
Peki, neden o zaman AK Parti sürekli CHP’yi, “Terörle işbirliği yapıyor” diye suçluyor?
Meşrudur ama sorunludur. Meşru olan her şey sorunsuz anlamına gelmiyor. Sorunludur, çünkü çok iyi biliyoruz ki HDP, bugün kendisine ait bir parti değil. PKK’den özgürleşmiş, PKK’ye rağmen karar alabilen, PKK’ye rağmen seçimlerde tavır koyabilen bir parti olmaktan uzak. Bizim meselemiz HDP’yi yönetenler meselesi değildir. HDP’ye oy veren yurttaşlarımızın dünyasında yeni fikirler olsun, bir değişim benimsensin istiyoruz. Ama bu meşruiyet meselesi kendi içinde, HDP ile PKK arasındaki kadim ilişkiden dolayı ciddi sorunlar barındırıyor. Dolayısıyla, HDP’lilere kalsa hemen yarın CHP ile ittifak yapılacak. Ama CHP tabanı, HDP’nin sırtında taşıdığı PKK yükü nedeniyle bunu taşımaya hazır değil. Bugün diyelim ki bu iş tatlı sonla bitti ve PKK Türkiye’yi terk etti; HDP bağımsız bir Kürt partisi olarak yoluna devam etti. O zaman CHP ile merkezi düzeyde birtakım görüşmeler de yapabilirler.
PKK’nın Türkiye’den çekilme ihtimali var mı?
Kısa sürede böyle bir ihtimal mümkün görünmüyor, çünkü bu örgüt kendi kararlarını kendi alabilen bir örgüt olmaktan çıktı. Başkalarının yönettiği bir örgüt durumunda; İranlıların, Amerikalıların, Rusların fikirleri bu örgütte önemlidir. Dolayısıyla, CHP ve HDP arasındaki ilişkide, HDP Anayasa’nın güvencesi altında kurulmuş bir parti olduğu için ve bugün Meclis’te de grupla temsil edildiği için tabii ki meşruiyet sorunu görmüyoruz. Ama bunun siyasi sorunlar barındırdığını söylüyoruz ve o siyasi sorunların temel sebebi de HDP’nin PKK’den bağımsız bir politikasının olmamasıdır.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.