Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşananları eleştiren AKP’nin kurucuları arasında yer alan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e tepki gösterdi. Metiner "Sayın Abdullah Gül haddini aşıyor, yalan beyanda bulunuyor. Türkiye’de itiraz etmek de demokratik bir haktır. Kanuni itirazın demokrasiye gölge düşürdüğünü iddia etmekte sayın Abdullah Gül kendisine yakıştırabilir ama bize göre kendisine yakışmayacak bir yalandan bir çarpıtmadan ibarettir" dedi. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilen ve yerel seçimlerde belediye başkanı seçilenlere mazbata vermemesi kararını eleştiren Metiner, "Seçime giren adaylar seçildikten sonra adaylıklarının düşürülmesi kabul edilebilir bir durum değil" değerlendirmesinde bulundu.
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, 31 Mart seçimlerinin ardından yaşananlarla ilgili Rûdaw TV'ye değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşanan tartışmalara ilişkin açıklama yapan Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü eleştiren Metiner, “Sayın Abdullah Gül haddini aşıyor, yalan beyanda bulunuyor. Türkiye’de itiraz etmek de demokratik bir haktır. İtirazın demokrasiye gölge düşürdüğünü iddia etmek de sayın Gül kendisine yakıştırabilir ama, bize göre çarpıtma ve yalandan ibarettir. Her seçim sonuçları ile ilgili partiler itiraz haklarını kullanırlar. Eski Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri doğru değildir. CHP’liler itiraz ettiklerinde nasıl ki demokrasiye gölge düşmüyorsa AK Parti de itiraz ettiğinde demokrasiye gölge düşmez. Biz YSK’nin kararlarını bekliyoruz” dedi.
"Bir partinin kazandığı belediyeyi başka bir partiye vermek doğru"
Metiner, YSK’nın haklarında KHK ile ihraç edilen ve yerel seçimlerde belediye başkanı seçilenlere mazbata vermemesi kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulundu.
“Orada eleştirilecek bir durum var. Ama kanunda bir eksiklik varsa bunun ivedilikle düzeltilmesi gerekiyor. Ben de o kanaatteyim. Seçime giren adaylar seçildikten sonra adaylıklarının düşürülmesi kabul edilebilir bir durum değil. Ama ne yazık ki kanunlarımız böyle diyor. Bu yasa değiştirilmediği müddetçe YSK’nin yapabileceği bir şey yok.”
Seçilmiş belediye başkanlarına verilmesi gereken mazbatanın başka bir partiye verilmesini doğru bulmadığını vurgulayan Metiner şöyle devam etti:
“Doğru olan şudur; bu adaylar seçime giremeyecekler ise bunun kendilerine bildirilmesidir. Seçime giriyor ve kazanıyorlar. Sonra KHK ile ihraç edildikleri söylenerek seçildikleri belediye başkanlıkları ellerinden alınıyorsa bu haklı olarak bir tartışmayı beraberinde getirir. HDP’nin kazandığı belediyeyi ikinci sıradaki bir partiye vermek kanunun öngördüğü bir şey.
Benim kişisel fikrim bunun demokratik olmadığı yönündedir. Kişisel fikrimi söylüyorum; bir partinin kazandığı belediyeyi başka bir partiye vermek doğru ve vicdani değildir. Bu durumda siz seçimleri yenilersiniz ve tekrar partiler yarışır. Hangi aday kazanırsa ona mazbata verirsiniz. Bu yüzden bu kanuni açıkların, yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum"
Metiner, "Ben Kürt asıllı değilim, Kürt'üm" dedi.