HDP’li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınarak, yerlerine kayyım atanmasının yansımaları AKP içinde de değerlendiriliyor. Partide bu kararın yerinde ve kamu vicdanına uygun olduğu yönünde açıklamalar yapılsa da 31 Mart seçimleri öncesinde de tartışma ve eleştiri konusu olan kayyım uygulamasının devam ettirilmesinin olumlu ve olumsuz etkileri kestirilmeye çalışılıyor. AKP’den resmi olarak yapılan açıklamalarda “Kayyım atanmasının hukuki ve kamu vicdanına uygun” olduğu söylense de parti içinde gayri resmi olarak farklı görüşler de dile getiriliyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasının seçmende olumsuz etki yaptığı, kayyımların HDP’li belediye başkanlarına göre çok daha iyi hizmet getirdiği söylense de bunun parti lehine oya dönüşmediği eleştirilerini gündeme getiren bazı AKP’liler, terör örgütüyle bağlantıları nedeniyle kayyım atanmasında haklılık payı olsa bile bunun halka iyi anlatılması gerektiğini belirtiyor. Belediye başkanlarıyla ilgili devletin elinde bazı istihbarat bilgilerinin olabileceğini, hukuki olarak görevden almanın bir çerçeveye oturtulabileceğini ancak halkın psikolojisinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden partililer, şu görüşleri dile getiriyor:
“Büyükşehirlerde seçilmemiş kişilerden oluşan komisyonlar var. Bölgede bu komisyonlar terör örgütünün belirlediği kişiler arasından oluşturuluyor. Tüm kararları bu elemanlar belirliyor. Devletin istihbarat birimlerinin kendi raporlarıyla bunları bilmesi yetmiyor. Hukuki olarak bunlar yetebilir, terörist cenazesine katılım ya da benzeri eylemler yeterli görülebilir. Ancak ortada yapılmış bir de seçim ve demokrasi var. Asıl halkın bunu görmesi gerekiyor, halkın ikna edilmesi lazım. Halkın psikolojisinin gözardı edilmesi hem partiye hem bölge siyasetine zarar verir.”