Akit yazarı İkbal ve Ayşenur'un katledilmesini yazdı: İslam'da ne kafaları kesilir ne de fahişelik yaparlar; Kemalizm de oluyor

T24 Haber Merkezi 

Akit yazarı İdris Günaydın, Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i katletmesinin gerekçesinin "Kemalizm" olduğunu öne sürdü ve 6 yaşında evlendirilen H.K.G. ile karşılaştırdı. Günaydın, "İSLAM’DA BİR KIZI İSTER YEDİ YAŞINDA NİKAHLASIN BİR ERKEK, İSTERSE BİR KAÇ KADINLA NİKAHLANSIN; ONLAR ONUN NİKAHI ALTINDADIR VE HARİMİ İSMETİDİR. Ne kafaları kesilir ne de fahişelik yaparlar. Ama Kemalistler yakın temasta bulunduklarının ya kafasını kesiyorlar şekilde görüldüğü gibi ya sokağa atıyorlar" ifadelerini kullandı. 

Akit yazarı İdris Günaydın, 6 yaşında evlendirildiği ortaya çıkan H.K.G.'yi örnek vererek Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i katletmesinin Kemalizm ile ilişkili olduğunu iddia etti. Günaydın'ın yazısı şöyle: 

"Önce bilmelisiniz ki; yedi yaşında bir kızı yirmi dokuz yaşındaki biriyle nikahlamak fiili hiçbir hakikate uymuyor. Ne törede yeri var, ne Kur’an’da yeri var, ne Sünnette yeri var ne de akıl ve mantık cihetinden yeri var. Bu işte bir bit yeniği mutlaka var. 

İddia doğru ise, hiç mi kimse Yusuf Ziya Gümüşel denilen o güngörmüş babayı uyarmadı. Yanlış yapıyorsun, bu durum ilerde başını ağrıtır demedi. Kız neden düğünde bağırmadı: “Beni bu durumdan kurtarın ey hazirun. Bana bu zorla yapılıyor” diyerek!. O çocuk yedi yaşında okul çağında idi. Okul öğretmeni veya müdürü neden şikayet etmedi!?

Kooskoca sorular ve şüpheler yumağı. Penelop’un ipi gibi. Sar babam sar; sor babam sor.

İkinci önemli hakikat şudur: İSLAM’DA BİR KIZI İSTER YEDİ YAŞINDA NİKAHLASIN BİR ERKEK, İSTERSE BİR KAÇ KADINLA NİKAHLANSIN; ONLAR ONUN NİKAHI ALTINDADIR VE HARİMİ İSMETİDİR. Ne kafaları kesilir ne de fahişelik yaparlar. Ama Kemalistler yakın temasta bulunduklarının ya kafasını kesiyorlar şekilde görüldüğü gibi ya sokağa atıyorlar.

Kullanılan mendil gibi. Gerisi malum…

Aslında bu mevzuya hiç girmeyecektim. Nasıl olsa aklanacak diye umuyordum. Mahkemeye intikal etmiş bir meseleydi. Ancak bu her yanı sorularla sarılmış mevzu benim münezzeh dinime, inancıma saldırı malzemesi oluyorsa ip nereden koparsa kopsun. Allah’ın tek ceza yemeyecek kulu ben miyim?

Damat açısından soralım: yirmi dokuz yıl bir sabi ile evlenmek için mi beklemiştir ki bu olay iddia edildiği gibidir? Yoksa bu dava Türkiye’deki tarikat ve İslam düşmanlarının tatlı geğirtilerine kurban mı verilmiştir?

“Çalış idraki kaldır, muktedirsen Ademiyetten.” Ziya Paşa her konuda olduğu gibi bu konuda da idrakini silmek mümkün değil ey insan diyor. Düşünebilirsin, diyor: düşünüyoruz."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.