Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kaleme aldığı yazıda kadın yürüyüşlerine katılanlara yönelik tepki çeken ifadeler kullandı. Dilipak, "Bizde 8 Mart 2016’da 'Feminist Gece Yürüyüşü' ile önce feminist gösteriye, ardından gay ve lezbiyenlerin, fahişelerin sokaklara çıktıkları bir gösteriye döndü. Bunların aile diye bir meseleleri yok. 'İffet'le dalga geçiyorlar, fahişelikten yanalar. Bunu özgürlük olarak görüyorlar" diye yazdı.
Dilipak'ın "8 Mart’ta ne oldu?" başlığıyla (8 Mart 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
...Bizde 8 Mart 2016’da “Feminist Gece Yürüyüşü” ile önce feminist gösteriye, ardından gay ve lezbiyenlerin, fahişelerin sokaklara çıktıkları bir gösteriye döndü. “Dünya Emekçi Kadınlar” günü önce “Dünya Kadınlar Günü”ne döndü, ardından “Feminizm” üzerinden gay ve lezbiyen gösteriye döndü. Sloganları “Lilith’in Sürtükleriyiz” , “Dolapta zıkkımın kökü, sokakta isyan var”, “Tam iffetli olacam bi gülme geliyo”, “Zıvanadan çıkalım”, “…mişim kime ne!”, “Namusumu kirletmeden duramam” gibi daha buraya yazamayacağım bir sürü abukluklara döndü!
Bunların, Suriyeli, Filistinli, Mısırlı, Yemenli kadınlarla, kızlarla, annelerle bir ilgisi yok. Aile diye bir meseleleri yok. “İffet”le dalga geçiyorlar, fahişelikten yanalar. Bunu özgürlük olarak görüyorlar.
“Kadın hakları” diyorlar da, artık kadın-erkek birbirine karıştı. “Cinsiyet eşitliği”nden vazgeçtiler, “cinsiyetsiz bir toplum” için çalışıyorlar. “Kadın” da “yok” onlar için, “aile” de. Biz “hanım”, “hatun” diyoruz. Önce “bay-bayan” dediler, olmadı “kadın-erkek” dediler. “beyefendi-hanımefendi” mi kaldı! “Efendi” demek yasayla yasaklandı ya! “Ana-anne, hala, teyze, nine” zaten yok. Kim ki onlar! Cinsiyet ayırımı da yok artık. Transseksüel, biseksüel tipler. Kadın gibi erkek, erkek gibi kadın. Şeytana köle olmanın adını “özgürlük” koydular. Artık “Dünya kadınlar günü” de cinsiyetçi, ayırımcı bir gün olduğu için artık birkaç sene sonra kaldırırlar herhalde!? “Cinsiyetsiz eğitim”in, “başarı”ya odaklanmış ve “gayeye giden her yolu meşru sayan”, “Lilith’in çocukları”nın, bizim, Osmanlı’yı “Lale devri”nden ibaret sanan “Tanzimat kafalı” “Lale devri çocukları”nın varacağı yer orası!
Neyse, işte durum bu. Bakalım bugün bizim siyasiler, bürokratlar, kadın dernekleri neler söyleyecekler.
Suriye’den ve aileden söz edecekler mi? Birileri aileye savaş açtı. “Topyekûn bir savaş”.. Evlilik dışı beraberlik ve çocuksuz bir toplum için!. Allah şerlerinden emin eylesin.(Amin)