Gündem

Akit: Oy ve Ötesi üyelerinin toplanıp cezaevine tıkılması şart!

"Aralarında bir tane başörtülü bayan yok, bir tane dini amaçlı sakal bırakmış insan yok..."

22 Ekim 2015 16:40

Oy ve Ötesi'nin faaliyetlerini 'hokkabazlık' olarak nitelendiren Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Bir tane başörtülü bayan yok. Bir tane dini amaçlı sakal bırakmış insan yok. Bre utanmazlar, bu ülkenin kadınlarının yarıdan fazlası başörtülü. Niye sizin hepinizin başı açık?" dedi.

Karahasanoğlu, yazısında "Her vatandaşın hakkı olan şeyleri yaparlar. Biz de kendilerine hiçbir şey demeyiz. Ama.. 'Bizim görevlilerimiz. Bizim temsilcilerimiz.. Bizim müşahitlerimiz..' diye, paralel bir sandık kurulları oluşturmaya kalkarlarsa.. 'Yetkisiz yetkililer' icat ederlerse.. Hepsinin toplanıp, cezaevine tıkılmaları.. Seçimin güvenliği için.. Şarttır!" ifadelerini kullandı.

Ali Karahasanoğlu'nun Yeni Akit gazetesinin bugünkü (22 Ekim 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Yeni bir hokkabazlık başladı.

Açıklamalarına bakarsanız. 

“Kağıt üçkağıdı” davasının bir numaralı sanığı Aydın Doğan’ın gazetelerine, televizyonlarına bakarsanız.

Tek amaçları var: “Verilen oyların doğru sayılması, doğru sonuç açıklanması!”

Ama biraz derinlemesine baktığınızda.

AK Parti düşmanlığı ekseninde kurulan bir dernek oldukları..

Yerine göre HDP için.

Yerine göre CHP için.

Hatta AK Parti zarar görecek ise, karşısındaki her parti için kumpaslar kurmak üzere..

“Sandık başında yüksek sesle konuşarak” seçim sonuçları üzerinde şüpheler oluşturmaya çalışacak bir yapı oldukları, apaçık ortada..

Suçlamayı ben yapmıyorum.

Kendi yetkilileri yapıyorlar.

Hiç utanmadan, hiç sıkılmadan, her partinin temsilcilerinin olduğu sandık başında yaşanabilecek ihtilaflar için..

“Bu işler biraz göreceli.. Sandık başında kimin sesi yüksek çıkarsa, onun dediği oluyor.. Onun için de biz..” diye söze başlıyorlar.. 

Ve sonrasında, anlarsınız ya.

CHP’nin temsilcisi var iken..  MHP’nin temsilcisi var iken. HDP’nin temsilcisi var iken.. Diğer partilerin temsilcileri var iken.. 

Partiler, kendi menfaatlerini gözetemeyeceklermiş..

Bu derneğin müşahitleri devreye girip..

“Doğru oy sayılması”nı sağlayacaklarmış!

Haydi ordan, “kağıt üçkağıdı”nın hormonladığı uyanıklar!

Yaptıkları hesap şu:

“Biz tarafsızız” diye işkembeden sallayarak.. Her partinin temsilcisinin olduğu bir mekanda..

Yüksek sesle bağırıp...

Diğer partilerin temsilcileri ile birlik olup..

AK Parti’yi çiğ çiğ yiyecekler.

Yapılan hesap bu..

“Her partiye eşit mesafedeyiz” ayağı yaparak..

AK Parti düşmanlığı için gece-gündüz çalıştıkları ayan beyan ortada..

Fazla mı abartıyorum?

Buyrun o zaman..

Tanıtımlarına bakıyorsunuz.

Toplantılarına bakıyorsunuz.

Ekranlara çıkan temsilcilerine..

Gazetelere açıklama yapan isimlerine..

Bir tane başörtülü bayan yok.

Bir tane dini amaçlı sakal bırakmış insan yok..

Bre utanmazlar, bu ülkenin kadınlarının yarıdan fazlası başörtülü..

Niye sizin hepinizin başı açık?

Kimsenin başının açıklığı ile ilgilenmiyoruz ama..

Sahtekarlık yapanlara da.

“Biz hiçbir partinin mensubu değiliz” numaraları ile..

“Partizanlığın kralı”nı yapanların oyunlarını bozmak da, boynumuzun borcu.

AK Parti yönetimine sesleniyorum.

Yüksek Seçim Kurulu’na, İl Seçim Kurulu yetkililerine sesleniyorum.

İçişleri Bakanlığı’na sesleniyorum.

Bu hokkabaz yapıya, seçim günü hiçbir yerde izin verilmemesi gerekir.

Sandık kurullarına yapacakları müdahaleler, anında önlenmeli..

Kraldan fazla kralcılık yapmaya soyunan bu uyanıklara, “Bütün partilerin temsilcileri burda. Onlar kendi menfaatlerini koruyamıyor da, siz mi koruyacaksınız” diyerek, cevapları verilmeli ve sandık başında kavga çıkartmak isteyen bu karıştırıcılara izin verilmemeli..

Adamlar öyle hazırlıklılar ki..

O kadar rahat, kendilerinden o kadar emin bir propaganda yürütüyorlar ki.

“Kağıt üçkağıdı” davasının sanıkları ile, işi öylesine pişirmişler ki..

Bunları dinlediğinizde, sanıyorsunuz ki, “Oy ve Ötesi Derneği”yetkililerinin, sandık kurulunun zorunlu bir üyesi olduğu, kanunda yazılı..

Yok böyle bir şey.

Sandık kurulunun kimlerden oluştuğu, kanunda belli.

Sandık kurulunda siyasi parti temsilcileri zaten var.

Onlar var iken..

Ne idüğü belirsiz. 

Finansal kaynağı şaibeli..

AK Parti düşmanlıkları her taraflarından bas bas bağıran bu dernek üyelerinin sandıklarda karıştırıcı rolü oynamasına..

Niye izin verilsin ki?

Bunlara ne oluyor?

Gerçek maksatları ne?

Maksatlarını söyleyeyim..

Seçim sonuçları..

AK Parti lehine çıkacak olursa..

Sonuçların şüphe ile karşılanması için altyapı oluşturmak..

Önce sandıklarda tartışma çıkartacaklar..

AK Parti yine kaybederse, itiraza gerek yok..

7 Haziran’daki gibi sessiz kalacaklar..

Ama...

AK Parti kazanacak olursa..

“Hiçbir partinin mensubu olmayan, tarafsız konumdaki Oy ve Ötesi Derneği’nin yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre de..” diye söze girip..

AK Parti’nin kazandığı seçimleri, şaibeli hale getirmeye çalışacaklar..

Şunu yaparlarsa.. Hiç kimsenin itirazı olmaz..

Sayım sırasında birer vatandaş gibi bulunurlar..

Her vatandaşın hakkı olan şeyleri yaparlar..

Biz de kendilerine hiçbir şey demeyiz. 

Ama.. “Bizim görevlilerimiz. Bizim temsilcilerimiz.. Bizim müşahitlerimiz..”diye, paralel bir sandık kurulları oluşturmaya kalkarlarsa..

“Yetkisiz yetkililer” icat ederlerse..

Hepsinin toplanıp, cezaevine tıkılmaları..

Seçimin güvenliği için..

Şarttır!