Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Can Dündar’ın tutuklanmasına sebep olan MİT TIR’ları ile ilgili haberin montaj olduğunu ileri sürerek, “Can Dündar, attığı iftirasında başarılı olsaydı, Hakan Fidan şimdi cezaevinde olmayacak mıydı?” diye sordu.
Karahasanoğlu'nun Akit'te "Ya Can cezaevine girecekti ya da Hakan!" başlığıyla yayımlanan (15 Aralık 2015) yazısı şöyle:
Öylesine acımasızca.
Öylesine sahtekarca kamuoyu oluşturuluyor ki..
Şaşırıp kalıyoruz.
Can Dündar ve Erdem Gül, gazeteci imişler..
Tutuklanmaları yanlışmış!
Gazeteci olunca, ne oluyor ki?
Kanunlarda, “Gazeteciler tutuklanmaz” diye bir madde mi var?
Yok.
Geliştirdikleri gerekçe şu: “Haber vermek, gazetecilerin görevidir.. Can Dündar da haber vermiştir. Görevini yapmıştır. Görevini yapan kişi tutuklanmamalıdır..”
Bir anlığına doğru kabul edelim.. Can Dündar’ın tutuklanmasının yanlış olduğunu söyleyelim..
Ama, bir de şu soruyu soralım:
“Can Dündar, attığı iftirasında başarılı olsaydı, Hakan Fidan şimdi cezaevinde olmayacak mıydı?”
•
Estirdikleri rüzgar şu:
Demokrasinin geldiği şu aşamada..
Gazeteciler cezaevine konulmamalı..
İnsanlar, daha özgür şekilde görevlerini yapmalı..
İyi de..
Bu gerçekleştirilirken..
Kamu görevlilerine niye hümanist yaklaşım sergilemiyoruz?
Kamu görevlilerini cezaevine tıkmaya çalışan zihniyete, “Hop, ne yapıyorsunuz?” demiyoruz?
Somut olay üzerinden örnekleyelim..
Can Dündar, manşetten yayınladığı, çarpıtılmış fotoğraflarla neyi amaçlıyordu?
Görevini yapan..
Görevi gereği; MİT TIR’ları ile Suriye’ye yardım götürten MİT Müsteşarı’nın cezaevine girmesini amaçlamıyor muydu?
Ne yani!
Can Dündar’ın montajlı haberi amacına ulaşsaydı..
MİT Müsteşarı’na, ödül mü verilecekti?
Hakan Fidan’a ödül verilmesi için mi, Can Dündar o yalan haberleri yaptı?
Can Dündar’ın iftiraları sonrasında.
MİT çalışanlarına..
“Siz Suriye’ye, silah götürüyormuşsunuz.. Bu üstün görev anlayışınız gereği, size onur ödülü veriyoruz” mu denilecekti?
Hepimiz biliyoruz ki..
Can Dündar, MİT Müsteşarı’na ödül verilmesi için, montaj resimleri kullanarak, o çarpıtılmış haberi yapmadı..
Tabii ki Can Dündar’ın amacı..
MİT Müsteşarı ile..
MİT mensuplarının..
Hatta devamında..
Siyasi iktidardan önemli isimlerin cezaevine girmesi idi..
O haberler uydurma da olsa..
Yayınlanan haber, kamuoyunda doğru kabul edilip..
Oluşturulan hava gereği, Paralel yapının elemanları operasyonlara başlasaydı..
7 Haziran seçimlerinden hemen önce.. Veya seçimden hemen sonra..
Paralel yapının deşifre olmamış emniyet müdürleri, savcıları, hakimleri devreye girebilseydi..
Gözaltılar gerçekleştirseydi..
MİT Müsteşarı başta olmak üzere..
Birçok kamu görevlisi, Can Dündar’ın iftiraları ile..
Şimdi cezaevinde olacaktı..
“Can Dündar cezaevine girmemeli” diyenler..
Aslında, Can Dündar’ın cezaevine girmemesi gerektiğini söylerken.
Zorunlu olarak..
MİT Müsteşarı ve benzer görevdeki birçok kamu görevlisi için, “Cezaevine girsinler” diyorlar..
Hümanistliklerinden falan değil..
Can Dündar taraftarı oldukları için, “Cezaevine girmemeli” diyorlar.
“Görevini yapan hiç kimsenin, cezaevine girmesini arzu etmedikleri” için değil..
Hakan Fidan düşmanı oldukları için, “Can Dündar, cezaevine girmemeli” diyorlar..
Çünkü üçüncü bir ihtimal yok..
Ya Can Dündar iftira attı..
Dolayısı ile karşılığını görmeli..
Kimse, “Can Dündar iftira atsa bile, cezaevine girmemeli” dememeli..
Diyememeli..
Ya da..
Can Dündar cezaevine girecek bir şey yapmadı ise..
Can Dündar’ın istediği şekilde..
Suçlanan kamu görevlileri cezaevine girmeli..
•
İki taraf da “Görevimiz gereği suçlanıyoruz” dedikleri için..
Objektif duruş sergileyip..
Bir tarafa üstünlük tanıyamıyor olsak bile...
Tercihi kimden yana yapmamız gerekir?
Can Dündar da “Görevimi yaptım” diyor..
Suçlanan “MİT çalışanları” da “Görevimizi yaptık” diyorlar..
“Görevini yaptığı”nı söyleyen iki taraftan; görevinin doğası gereği, “devlet sırları”na vakıf olan MİT çalışanlarına mı öncelik vermemiz gerekmez mi?
Montajı, uydurma haberi es geçelim..
Farzedelim, Can Dündar’ın bir kastı yok..
Farzedelim, bilerek iftira atmış değil..
Bu ihtimalde dahi..
MİT çalışanlarının “görevlerinin gizliliği” sebebi ile..
Suçlanmalarını yanlış bulmamız gerekmez mi?
Bu ülkede hiç kimse... İnsanları enayi yerine koymamalı..
Kendilerini aklarken, “Bizim görevimiz bu. Biz haber vermekle mükellefiz” diyenler..
Başkalarının görevlerinin de, “armut toplamak olmadığını” bilmeleri gerekir..
Bilmiyorlarsa..
Öğrenmeleri gerekir!