Gündem

Akif Beki:Başbakanlık Müşaviri Yerkel’i savunanlar onu daha beter batırdı

Akif Beki: Yusuf Yerkel'in tekme atması bariz bir hataydı. Kendisi de hatalı olduğunu kabul etmişken yaptığını masum gösterme gayretkeşliği niye?

21 Mayıs 2014 18:05

Hürriyet gazetesi yazarı ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı Akif Beki, Soma’da bir eylemciyi tekmeleyen Başbakan Müşaviri Yusuf Yerkel’in hareketinin “bariz hata” olduğunu söyledi.

Beki, “Yusuf Yerkel’i savunma çabalarının onu daha beter batırdı” görüşünü dile getirdi.

Akif Beki’nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (21 Mayıs 2014) nüshasında yayımlanan, “İktidarından muhalefetine falsolu hareketler” başlıklı yazısı şöyle:

 

İktidarından muhalefetine falsolu hareketler

 

Eğri oturup doğru konuşalım, şu üç şeyi yapanlar ağır falso verdi:

-Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in hesap vermekle topu başkalarına atmayı fena halde karıştırması...

-Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’i savunma çabalarının onu daha beter batırması... 

-CHP’li Sabahat Akkiraz ile Şafak Pavey’in gerçekleşme riski taşımayan istifa şovları...

* * *

Soma faciasının ilk günlerinde ortalarda gözükmemesini sağlık sorunlarıyla açıkladık diyelim. Ama Faruk Çelik’in ayağa kalkar kalkmaz kapı kapı dolaşıp sorumluluğu kendi bakanlığının üstünden atmaya çalışmasını nasıl açıklayacağız?

Her izahatı, yeni izahlara muhtaç...

Yavaş yavaş açığa çıkıyor ki 301 madenciye mezar olan ocakta iş güvenliğiyle ilgili akıl almaz bir ihmaller zinciri var. Öyleyse iş müfettişlerinden senede bilmem kaç defa nasıl geçer not aldı o işletme? 

Eksiklikleri zamanında tespit etmeyerek kazaya seyirci kalanların hiç mi kusuru yok? 

Daha mesai arkadaşlarının hesabını vermeden ortalığa düşüp faturayı Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kucağına atması, Faruk Çelik’in kalibresine yakışmadı. 

Hem tatminkâr bir açıklama bekleyen millete ayıp, hem de kabine arkadaşına karşı ciddi bir kabalık.

* * *

Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in yerdeki eylemciye attığı tekmeden önce neler yaşandı?

Bir kamera görüntüsü paylaşıldı. Eylemci, yere düşmeden önce Başbakanlık konvoyundaki bir araca tekme sallıyor. 

Bir tekme, diğer tekmeyi mazur gösterip haklı çıkarır mı? 

Soma eylemlerindeki zamansızlığı ve hoyratlıkları sertçe eleştirmiş birisi olarak söylüyorum.

Tekme olayını toparlamaya çalışmak yerine dağınık bıraksalar daha iyiydi. Eğer vaziyeti kurtarma stratejisi buysa hiç ellemesinler, olduğu gibi dursun. 

Yusuf Yerkel’i ben de tanırım; iyi yetişmiş, cevval ve inanması zor ama aslında mülayim biridir. Nasıl kontrolden çıktı hâlâ anlamış değilim. Sinirleri henüz çelikleşmemiş, belli ki gençlik ateşinden...

Ancak yaptığını normalleştirmek, ona dostluk değil.

Öfkesine hâkim olmak yerine tekme atması bariz bir hataydı. Kendisi de hatalı olduğunu kabul etmişken yaptığını masum gösterme gayretkeşliği niye?

Eylemciyle eylemci olunmaz, velev ki şehir dışından provokasyon için gelmiş bir militan olsun. Kışkırıp kendini kaybedersen eylemci kazanır, sen de kışkırtmaya geldiğinle kalırsın.

O tekmenin failinin bunu kavraması başta kendi olmak üzere hepimizin hayrına, hafifletici sebepler arayarak kafaları bulandırmayın. Ki ders alınsın...

* * *

CHP milletvekilleri Sabahat Akkiraz ile Şafak Pavey’in protesto sadedindeki istifa çağrıları da ayrı bir falso. 

Üstelik Akkiraz, istifa dilekçesini Kılıçdaroğlu’nun makamına havale ederek teşebbüs aşamasına kadar getirmiş işi. Ama fiiliyatta bir karşılığı var mı, hayır.

Meclis’teki ilk iki yılda milletvekilliğinin bütün imkânları kazanılmış hak oluyor. Yani istifa da etsen, 4 yıllık dönemi tamamlamadan çekip gitsen de emekli maaşı gibi özlük hakların kaybolmuyor, hepsi cepte.

Hatta Akkiraz örneğindeki gibi Meclis’e devam konusunda notun, kendi arkadaşların nezdinde bile kırıksa istifa senin için bir fedakârlık değil, aksine kıyak bir kaçış...

Riskin yok, kaybedeceğin hiçbir şey yok, kendini böyle sağlama almışken sine-i millete dönme çağrısı ya bedavadan duyarlılık gösterisidir, ucuz bir kahramanlık arayışıdır... Ya da görevin hakkını vereceğine ilk fırsatta sıvışmak için gözünü kapıya dikmektir.

Ben azını söyledim, çoğunu siz takdir edin.