Gündem

'Akdeniz'de çukurlar açarak çözüm bulunmaz'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Rum tarafının, kapsamlı müzakerelerin yoğunlaştırıldığı bir

27 Eylül 2011 03:00

T24 - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Rum tarafının, kapsamlı müzakerelerin yoğunlaştırıldığı bir dönemde, Doğu Akdeniz'de petrol arama faaliyetleriyle müzakereleri provoke ettiğini kaydederek, ''Akdeniz'in tabanında çukurlar açarak Kıbrıs'ta çözüm bulunmaz. Çukurları açanlar o çukurlara kendileri düşerler'' diye konuştu. 

Bağış, Gazimağusa'daki Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ) yeni akademik yılın açılışı nedeniyle, ''AB'nin geleceği ve Kıbrıs'' konulu ders verdi. 

Daha önce, ''Eğer, Kıbrıslı Rumların gerçekten stratejik bir vizyonu varsa, Türkiye'nin AB süreci için, Türkiye'nin Başmüzakerecisinden daha çok çalışırlar'' dediğini anımsatan Bağış, şöyle konuştu: 


'Türkiye artık göbeğini kendi kesebilir'

''Bundan daha ucuz, bundan daha hesaplı bir sigorta poliçesi bulamazlar. Eğer, Türkiye'nin şu an geldiği konumu dikkatle takip ederlerse, ekonomik gücümüzle, askeri gücümüzle, enerji potansiyellerimizle gerçekten Türkiye artık göbeğini kendi kesebilecek noktaya gelmiştir.''

Türkiye'nin, 1960'ların Türkiyesi ile karıştırılmamasını isteyen Bağış, ''Bugünün Türkiyesi kendinden emin, kendi gücünün farkında olan bir Türkiye'dir. Biz Türkiye olarak gücümüzün farkındayız, başkaları da farkında. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Onun için biz burada (Kıbrıs'ta) diyoruz ki; çözüm, çözüm, çözüm'' dedi. Bağış, çözümün en iyisinin Türkiye, KKTC, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın da AB içerisinde olduğu bir çözüm olduğunu kaydetti. 

AB'yi Türkiye'nin diyetisyeni olarak gördüğünü ifade eden Bağış, AB'nin içinde geçen sorunun önemli bir kısmının, kendi reçetelerine kendilerinin uymamasından kaynakladığına işaret etti. AB'nin 27 üye ülkesinin 16'sının AB'nin ekonomik kriterlerine uyumlu olmadığını, o yüzden bir krizin yaşandığını kaydeden Bağış, Türkiye'nin AB üyesi olmamasına rağmen AB'nin kriterlerini AB üyesi ülkelerden daha iyi uyguladığını, bu yüzden Avrupa'nın en dinamik ve hızlı büyüyen ekonomisine sahip olduğunu söyledi.

Bağış, ''Biz bu yüzden, AB üyesi olmuş olsaydık bile bu disiplini ortaya koyduğumuz sürece bize birşey olmazdı. Ama bugün itibariyle AB'ye üye olduğumuz zaman Avrupa'nın sorunlarını çözebilecek bir birikime sahibiz. Türkiye'nin üye olmadığı her gün Avrupa'nın kaybıdır, zararıdır. Bunun artık Avrupalıların görüp, takdir edip, gereğini yapmalarının vakti gelmiştir'' dedi.


'Çukurlar açarak çözüm bulunmaz'

Bağış, Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı sondaj faaliyetleriyle ilgili olarak, ''Akdeniz'in tabanında çukurlar açarak Kıbrıs'ta çözüm bulunmaz. Ancak o açılan çukurlara, çukuru açanlar düşerler'' dedi.

Avrupalıların da bunu görerek Rum kesimine tavsiyede bulunacağını sandığını ifade eden Bağış, Rum tarafında sayıları az da olsa makul siyasetçiler olduğunu belirterek, onları, çevrelerine sağduyu telkin etmeye çağırdı.

Şu anda uluslararası kamuoyu ile tarafların odaklanması gereken sürecin, Akdeniz'in tabanında çukur açma süreci değil, kapsamlı görüşmeler süreci olduğunu ifade eden Bağış, Kıbrıs'ta iki liderin, kendi halklarına kabul ettirebilecekleri, siyasi eşitliğe dayalı her türlü çözüme destek vereceklerini vurguladı.

Görüşmelerin provoke edilmesini ve başarısızlığa yönlendirilmesini, dünyanın yakından takip etmesi gerektiğini kaydeden Bağış, Rumların son provokasyonu ile Avrupa'nın geleceğini önemsemediğini gösterdiğine işaret ederek şöyle devam etti:

''Türkiye'nin Avrupa'nın enerji ihtiyaçlarında ne kadar kritik bir ülke olduğunu paylaştım. Öte yandan Türkiye'nin AB müzakere sürecinde Rumların engellemesi yüzünden açamadığı bir fasıl, enerji faslıdır. Aslında AB üyesi diğer 26 ülkenin, Rum kesiminin Avrupa'nın çıkarlarını, Avrupa'nın geleceğini nasıl riske attığını görmesinin vakti gelmiştir. Bu son provokasyon eylemi ile de Rumlar aslında Avrupa'nın geleceğini, Avrupa'nın çıkarlarını önemsemediklerini, kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuklarını ortaya koymuşlardır. Ümit ederim, Strasbourg'da toplananlar da kendi çıkarlarını, kendi ihtiyaçlarını hesaba katarlar ve Rumlara gerekli uyarıları yaparlar.''


Rumların AB dönem başkanlığı

Güney Kıbrıs'ın Türkiye için ''yok'' hükmünde olduğunu vurgulayan Bağış, Rum tarafının Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı döneminde Türkiye'nin ''yok'' saydığı bir ülkeyle ilişkiye girmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Bağış, ''Belçika ve Macaristan'ın dönem başkanlığında fasıl açmadık, boyumuz kısalmadı. 6 ay sürecek Rum kesimi dönem başkanlığı olursa, en kötü, fasıl açmayıveririz. Ama Türkiye Avrupa'daki zihinleri açmaya devam eder. Gönülleri kazanmaya devam eder. Kendi reformları yolunda devam eder. Komisyonla, parlamentoyla ilişkilerini sürdürür ama dönem başkanıyla aynı masaya oturmaz. Çünkü Güney Kıbrıs Rum yönetimi bizim için 'yok' hükmündedir. İlişkimizin olmadığı bir yapıyla bizim herhangi bir şekilde ilişkiye girmemiz söz konusu olmaz'' diye konuştu.

Rum tarafının İsrail'le başlattığı petrol ve doğalgaz aramalarına son vermesi durumunda Türkiye'nin de aynı hassasiyeti göstereceğini kaydeden Bağış, Rum tarafının tavrını sürdürmesi halinde ise Türkiye'nin tavrının ne olacağını iyi bildiğini vurguladı.

Türkiye'nin AB'nin ülkelerine değil, ilkelerine ihtiyacı olduğunu ve insanlarının yaşam standardını yükseltme iddiası olduğunu kaydeden Bağış, Türkiye'nin alternatifsiz olmadığını kaydetti.

Türkiye'nin her zaman KKTC'ye desteğini sürdüreceğini vurgulayan Bağış, Türkiye'nin kendi güvenliği ve refahını KKTC'den ayrı görmediğini söyledi.