Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda tarafından "istenmeyen kişi" ilan edilerek sınır dışı etmesi, NATO müttefiki bir ülke için ağır bir karar olarak değerlendiriliyor.
Bakan Kaya, Hollanda'nın "istenmeyen kişi" kararı nedeniyle Schengen anlaşmasına dahil diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerine de giremeyecek.
Kaya, yeniden Hollanda'ya gelmesi halinde 6 ay hapis cezasına çarptırılacak ve yeniden sınır dışı edilecek.
Hollanda, "istenmeyen kişi" uygulamasını bugüne kadar genellikle hukuki olarak ülkede bulunma hakkı olmayan ve güvenliği tehdit eden yabancı suçlular için işletiliyor.
Sınır dışı edilen kişilerin Hollanda ya da diğer Schengen ülkelerine en fazla 10 yıllık bir süre boyunca girmesine izin verilmiyor. Ciddi tehdit oluşturan suçlular için bu süre 10 yılın üzerine çıkabiliyor.
Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı'nın, bu cezayı affederek istenmeyen kişi uygulamasına son verme yetkisi bulunuyor.
Ayrıca Kaya'nın Hollanda tarafından alınan bu karara itiraz etme hakkı da var.
Hollanda, Cumartesi günü bir etkinliğe katılmak üzere Rotterdam'a giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kaya'nın uçaklarının iniş iznini iptal etti. Bunun üzerine Kaya, Almanya üzerinden karayoluyla Rotterdam'a geçmeye çalıştı.
Hollanda polisi, önce Kaya'nın aracını sınırda durdurdu, daha sonra da Rotterdam Başkonsolosluğu'na girişine engel oldu. Bakan Kaya, istenmeyen adam ilan edilip, sınır dışı edildi.
Hollanda Televizyonu'nun değerlendirmesine göre, ilk kez bir müttefik ülkenin üst düzey yetkilisine böyle bir yaptırım uygulandı.
NATO üyesi bir ülke bakanına yönelik bu uygulamanın "ağır bir önlem" olduğu vurgulandı.
Başbakan Binali Yıldırım Hollanda'yı, "Bakan Kaya'nın dokunulmazlığını görmezden gelmekle" suçlamıştı.
Ancak Hollanda, "istemiyoruz, gelme" uyarılarına ve uçuş izni verilmemesine rağmen karayoluyla Almanya'dan geçen Kaya'nın diplomatik dokunulmazlığı bulunmadığını savunuyor.
Hollanda makamları, Türk bakanlara diplomatik temsilciliklerde kapalı bir grupla toplantı izni verildiğini, ancak Türkiye tarafının tehdit içeren açıklamalarla konuyu çözümsüz hale getirdiğini savunuyor.