Gündem

AİHM Yargıcı Karakaş: Cumhurbaşkanı'na hakaret cezaları içtihata aykırı, İspanya benzer karardan AİHM'de mahkûm oldu

"Bir gazeteci için ceza uygulanması kabul edilemez"

14 Ekim 2015 11:26

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Işıl Karakaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla açılan 236 soruşturmadan 8’inde mahkûmiyet kararı verildiğini anımsatıp, kararların mahkeme içtihatlarına aykırı olduğu uyarısı yaptı. Karakaş, İspanya’nın ‘Krala hakaret’ yönünde verdiği kararla AİHM’de mahkûm olduğunu anımsattı.

Avrupa Konseyi’nin düzenlediği “İfade Özgürlüğü Hâlâ Demokrasi İçin Bir Önkoşul mu” adlı konferansın dünkü gündemini Türkiye oluşturdu. Konferansta moderatörün, “Cumhurbaşkanına, Başbakana, liderlere hakaret ceza gerektirir mi? Biraz isim vererek konuşalım” diye söz verdiği AİHM Yargıcı Işıl Karakaş, “Bugünlerde bu konu Türkiye için büyük bir endişe kaynağı” dedi. Karakaş şunları söyledi: “Bizim (AİHM) içtihatımıza baktığınız zaman, eleştirinin sınırı, özellikle siyasetçiler için çok geniş; kişilerden çok daha geniş. Bu da demek ki siyasetçilerin hoşgörülü davranmaları, tahammül etmeleri gerekiyor. İspanya, kralı eleştirmekle ilgili Mondragon davasında mahkûm oldu. Buna da bakmak lazım.”

8 mahkûmiyet

Karakaş, AYM kararını memnuniyetle karşıladığını belirtirken, “Bir gazeteci için ceza uygulanması kabul edilemez” dedi. Karakaş, ardından da Türkiye’de son 1 yılda Erdoğan’a hakaret iddiasıyla başlatılan yargı süreçlerini sayılar vererek açıkladı: “Son bir yılda devlet başkanını eleştirmekten 236 kişi soruşturma geçirdi, 105 dava açıldı, 8’i mahkûm oldu. Mahkeme Başkanı, 2007 yılında üye devletlerde hakareti, hapis cezası gerektiren suç olmaktan çıkartma çağrısı yapmıştı. Burada Türkiye için problem özellikle Cumhurbaşkanı’na hakaret konusunda gündemde.”

‘Sultan gibi konuş’

Konferansta konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ise terörizmle ifade özgürlüğünün birbiriyle çelişmeyeceğini belirtip Mevlana’nın sözleriyle ile ‘Padişah’ çıkışı yaptı. Arslan, Mevlana’nın sözleriyle mesaj verdi: “Madem ki köle değilsin, padişah gibi seslen. Görüşlerini, düşüncelerini istediğin şekilde söyle.”

Arslan, güvenlik politikalarına karşın ifade özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğini vurguladı. Arslan. Twitter ve YouTube yasaklarına karşı aldığı kararlarla Avrupa’da övgü toplayan Arslan, ifade özgürlüğünün demokrasi için bir önşart olduğunu vurguladı. Terör çağında ifade özgürlüğünün karşılaştığı zorluklara da işaret eden başkan, “Terörizmle savaşmak için insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve uygulanabildiği müddetçe uluslararası insan hakları hukukuna uymak, sadece mümkün değil aynı zamanda zorunluluktur” dedi.

Gazeteci değil, çaycı

Adalet Akademisi Meslek İçi ve Hizmet İçi Eğitim Daire Başkanı Mahmut Akgün ise Türkiye’ye yönelik eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını savunup, “Türkiye’de ifade özgürlüğü sorunu yok. Hatta acaba çok fazla mı ifade özgürlüğü mü var diye düşünüyorum” dedi. İfade özgürlüğü kapsamında hapishanelerde hiç kimsenin bulunmadığını savunan Akgün, gazeteci olarak 105 kişinin hapiste olduğunu fakat bunlardan sadece 5 tanesinin basın kartı sahibi olduğu söyledi. Akgün, “Kalanı amele işçi, çaycı ya da başka ülkelerin ajanı” dedi.