Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkan Yardımcısı Işıl Karakaş, Can Dündar ve Erdem Gül’ün özgürlüklerine kavuşmasını sağlayan Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararına ilişkin olarak, “Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları, içtihatlarıyla uyumlu, Avrupa standartlarında bir karar vermiştir. Bunu alkışlanacak bir karar, çok güzel bir gelişme olarak görüyorum” değerlendirmesi yaptı.
Hürriyet'te Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre, Yargıç Işıl Karakaş sözlerine şöyle devam etti:
“Bütün Avrupa’nın gözü bu karardaydı. Bu karar AİHM’de, Avrupa’daki hukuk çevrelerinde çok olumlu yankılanacaktır. Anayasa Mahkemesi, klasik devletten yana bir tavır almak yerine, özgürlükten yana bir tavır almıştır. Kuşkusuz gerekçeyi de okumak gerekir. Benim açıklamadan gördüğüm kadarıyla karar, ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün kullanılmasından dolayı alınan bir tutuklama kararının hukuki temelinin olmadığını söylüyor. Biz AİHM olarak buna benzer bir görüşü 2014 yılında Nedim Şener ve Ahmet Şık kararında da ortaya koymuş, tutukluluğu ifade özgürlüğü bağlamında inceleyerek, bu bağlamda sınırlanmasının mümkün olamayacağını söylemiştik. Anayasa Mahkemesi de Can Dündar ve Erdem Gül kararında AİHM’nin bu görüşü çerçevesinde hareket ederek, ifade özgürlüğünün kullanılmasından dolayı tutuklama olamayacağına karar vermiştir.
"Tutukluluğunun devamı için makul şüphe gerek"
Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin kararını olumlu karşılıyoruz. Kararın Avrupa standartlarında verilmiş olması önemlidir. En mühim nokta şudur: İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün kullanılmasından dolayı tutuklama olmaz. Avrupa hukukunun ölçüsü budur. Ayrıca, tutukluluğunun devamı için makul bir şüphesi olması gerekir. Anayasa Mahkemesi, burada makul bir şüphenin olmadığını da söylemiş oluyor. Şunu da belirtmeliyim ki, esas hakkındaki davayı görecek olan birinci derece mahkemenin de bu karardan sonra Avrupa standartlarını göz önüne alması gerekir.”