Gündem

Ahmet Türk: Çözüm sürecinde gizli bir anlaşma var

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, 'Çözüm sürecinde hazırlanan yeni yol haritasının Türkiye gündemine taşınması konusunda talep var' dedi

18 Haziran 2014 18:09

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, çözüm sürecine ilişkin, "Bana göre süreçte gizli bir anlaşma var, beklentiler var, burada ciddi bir yol haritası üzerinde çalışma var; bu çalışmanın gerçekten Türkiye gündemine taşınması konusunda talep var" dedi.

BugünTV’de Erkam Tufanla Analiz programına konuk olan Ahmet Türk, son dönemde çocuklarının dağa kaçırıldığını söyleyen annelerin eylemlerine değinerek, "Belli bir yaş grubunun dağa çıkmasını ben doğru bulmuyorum. Çoğunun köyü yakılmış, faili meçhul cinayetlerle karşı karşıya kalmış. Yani burada o genç insan geçmişte yaşadıkları travmanın etkisi altında" ifadelerini kullandı.

 

Erkam Tufan'ın sorularını yanıtlayan Ahmet Türk'ün açıklamalarından satırbaşları şöyle:

 

‘Çözüm sürecinde gizli bir anlaşma var’

 

Vatandaşın kafasında şu soru oluyor Çözüm Süreci’nin arkasında ne var? Gizli bir anlaşma var gibi kamuoyunda gizli bir söylenti var.

Bana göre gizli bir anlaşma var, beklentiler var, burada ciddi bir yol haritası üzerinde çalışma var bu çalışmanın gerçekten Türkiye gündemine taşınması konusunda talep var. 

İkincisi Kürt tarafının bu çalışmada yer almasıdır. Yani eğer siz sorunu çözmek istiyorsanız bu konuda açık davranacaksın.

 

'Çocukların dağa çıkmasını doğru bulmuyorum'

 

Şimdi Ahmet Bey anneler sokaklara döküldü, çocuklarımız dağa çıkarılıyor dendi, kimisi de dedi ki onlar kendi iradeleriyle çıkıyor dedi. İradeleriyle veya değil siz ilkesel anlamda o yaşta ki çocukların dağa çıkmasını doğru buluyor musunuz?

Yani tabi ki belli bir yaş grubunun dağa çıkmasını ben doğru bulmuyorum çok açık söylüyorum ama tabi ki dağa çıkmanın nedenlerini ortadan kaldırmasanız insanlar o yaşta heyecanlı gençlerdir 17, 18, 16 yaşında ki gençler tabi ki bu süreçten etkilenmiş insanlardır.

Aileleri kendilerine geçmişte yaşadıklarını anlattıklarında bile onun etkisinde kalıyor. Çoğunun köyü yakılmış çoğunun faili meçhul cinayetlerle karşı karşıya kalmış. Yani burada o genç insan geçmişte yaşadıkları travmanın etkisi altında.

Yani siz kaçırıldıklarına inanmıyorsunuz?

Yani öyle bir şey gelmedi. Aileler bana da geliyor çocuklarının gittiğini söylüyor ama yaşları küçüktür ama hiç kimse benim çocuğum zorla götürüldü kaçırıldı gibi belli bir şikâyette bulunmadı ve yüzlerce insan bugüne kadar bana gelmiş elbette ki bir insan olarak 13,14, 15 yaşında ki bir çocuğun gitmesinden ben acı duyarım. Yani gerçekten bir insan olarak acı duyarım.

Biz bu gereken düşüncelerimizi de çok açık söyledik. Yani burada 13,14 yaşında ki bir çocuk gönderilse bile inanıyorum ki kısa bir süre sonra geri gönderilmelidir o konuda şeyimiz yok ama devlet bunu kullanmak istiyor.

Mesela bir köyden geldiler ben belki köyün ismini verirsem bir şeyle karşı karşıya… O köyden 7 genç gitmiş birbirini bulmuş ve gidenlerin çoğu okuyan insanlar. Şimdi bunlar mesela orda karakol başçavuşu geldi gidin çadır kurun diye sesinizi duyurun diye yani bunlarda kulağımıza geldi ama aileler dedi ki biz böyle bir şey yapmadık.

Ama dertlerini şikâyetlerini çocuklarını sormaları, annelerin bu çocukları konusunda duyarlılık göstermesini ben doğal kabul ediyorum. Şimdi bizim burada yapacağımız şudur, eğer gerçekten bu konu da samimiysek barışı sağlayalım, o giden çocuklarda 20 yıldır 10 yıldır 5 yıldır o dağda ki olan insanlarımızı da getirip siyasete katacak.

Sizin bir ağırlığınız yok mudur bu çocukları indirin olmaz böyle bir şey diye?

Yani tabi ki bizim onlara emir verecek bilmem şey edecek, siyasetçiyiz biz sadece düşüncemizi söyleriz böyle bir şey olur mu?  30 yıllık mücadeleden gelmiş deneyimden gelmiş insanlara bizim akıldan çok burada halkımızın tepkilerini halkımızın taleplerini dile getirmektir. Bizim yapacağımız budur.

 

‘Kızıltepe ile Ceylanpınar arasında bir araba devrildi Türk askeri üniformalı sakallı Türk olmayan Kürt olmayan bazı militanlar çıktı’

 

Ceylanpınar’da halk bunu kendi gördü IŞİD militanlarının silahlarıyla Ceylanpınar’da doluştuklarını gördü.

Ahmet Türk olarak geçende bir açıklama yaptınız IŞİD’in bu coğrafya da bu bölge de giriş çıkışlar yaptığı yardımcı olunduğuyla alakalı bir takım yaşanmışlıklar olduğunu söylediniz, halk bunu gördü biliyor neyi gördü halk onu biraz açar mısınız?

Değerli dostum ben bu bölgede yaşıyorum bu bölgenin insanıyla Mardin’de ki insanlarla Kürt halkıyla birebir her gün görüşen bir insanım. Benim belediyeme günde binlerce insan geliyor. İnanın ki bin insan belki şimdi biraz o trafik o yoğunluk azaldı ama böyle bir şey ve bu bölge de bu sınırda neler yaşanmışsa insanlar gelip bunu söylüyor.

Neler bunlar?

Şimdi mesela inkâr ediyor yardım etmedik, Kızıltepe ile Ceylanpınar arasında bir araba devriliyor sakallı Türk olmayan Kürt olmayan bazı militanlar orda.

Trafik kazasında araba devriliyor dört insan orada, köylüler gidiyor bakıyor ki bunlar yabancı üstlerinde yabancı askeri kıyafetler var. Türk askeri değil yani bunlar. Bizim askeriyenin üniforması var ama Arap.

Ceylanpınar’da halk bunu kendi gördü IŞİD militanlarının silahlarıyla Ceylanpınar’da doluştuklarını gördü. Bir IŞİD militanı yaralandığı zaman aynı dakika da ambulanslar gidip sınırı geçerek bunları hastanelere taşıdı. Ama Rojava’da Kürt bölgesinde normal bir hastayı geçirmek için 70 yaşında 80 yaşında kalp ameliyatı olan birisini geçirmek için bakanlıktan izin almamız gerekiyor ve günlerce bekletiliyoruz.

Şimdi burada bir farklı yaklaşımı insanlar kör müdür aptal mıdır bunu görmeyecek. Bütün halk biliyor. Nizip’ten geçen ve fotoğraflarını çeken insanlarımız var.

İki grup orda ağaçların altında beklerken istirahat ederken arabaları beklesin diye geçmek için. Nizip Kilis tarafında insanlar resimlerini çektiler bunlar gidiyor peki bunlar nasıl kollarını sallayarak Türkiye’nin üzerinden geçti eğer Türkiye’nin bir desteği yoksa.