Gündem

Ahmet Özal: Zehirlenme şüphesi doğru olsa bile failler bulunamaz

Merhum Cumhurbaşkanı Özal'ın oğlu Ahmet Özal, DDK'nın raporunu değerlendirdi

14 Haziran 2012 23:00

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, DDK'nın Özal'ın ölümünü şüpheli bulan raporunu NTV'ye değerlendirdi. Otopsi yapılmasını doğru bulmadıklarını söyleyen Özal, "Şüphe doğru olsa da failler bulunamaz" dedi.

Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün 'şüpheli' olduğuna yönelik raporu yeni bir tartışma başlattı.

Raporda öülüm nedeninin tam olarak belirlenmesi için 'Özal'ın mezarının açılarak otopsi yapılması gerektiği' önerisi yer aldı.

Merhum Cumhurbaşkanı Özal'ın oğlu Ahmet Özal, DDK'nın raporunu ilk kez NTV'ye değerlendirdi.

"Bizim anlayışımıza göre meftanın rahatsız edilmesi uygun değil" diyen Özal, "Zehirlenme şüphesi doğru olsa bile failler bulunamaz" dedi.

Özal şöyle devam etti:

"Otopsi yapılması şart değil, zaten her şey biliniyor. Otopsi sonrası şüpheler doğru çıksa savcı soruşturmayı kime açacak. zehirlendiği tespit edildi sonra ne olacak?

Uğur Mumcu'nun katilleri bulunmadı babamın katili mi bulunacak? Bunlar için bence çok erken. Ancak o dönem çok iyi araştırılırsa sonu alınabilir."

 

'Demirel'e sorulsun'

 

Özal, 'şüphe'nin araştırılmasında eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i işaret etti. Demirel'in o dönem hakkında çok fazla bilgisi olduğunu söyleyen Özal, "Ona sorulabilir" dedi.

 

'Tahmin ediyordum'

 

Raporun bu şekilde çıkacağını tahmin ettiğini söyleyen Özal, "Zaten bunu yıllardır araştırıyorduk Milletvekili olduğum dönemde de konuyla ilgili önerge vermiştim ama kabul edilmemişti. O zamanki hükümetler yapmadı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Özal'ın ölümüyle ilgili şüphelerinin 1998 yılında başladığını aktaran Ahmet Özal, şunları söyledi:

"Hacettepe Hastanesi'nde beni aradılar ve babamın kan örneğinin olduğunu söylediler. Ancak bana verilmesini istediğim zaman kan döküldü.

O dönemde bir gazeteci arkadaş gizli kamera ile kanın kaybolduğu labaratuvara girdi.

Orda konuştukları görevli, 'kan örneğinde bir insanda olmaması gereken şeyler' bulunduğunu söyledi.

Tüm bunlar kamera kayıtlarında mevcut. O günden sonra konuyu araştırmaya başladım."