TFF Tahkim Kurulu‘nun, Abdullah Avcı'ya 17 milyon 130 bin TL tazminat ödenmesine yönelik verdiği kararla alakalı Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Hocamızın bu konuda halen daha fedakarlık yapma ümidi bende var. Uzlaşamazsak mahkeme uzun yıllar devam edecek. Hakkımızı aramaya, buradaki verilmiş olan adaletsiz kararın düzeltilmesi için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Süper Lig’de 2020-2021 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan, bunun yanında Türkiye Kupası’nı da müzesine götüren ve gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek olan Beşiktaş’ta Başkan Ahmet Nur Çebi, İhlas Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu. Geçmiş sezon değerlendirmesi, yeni sezon planlamaları, transfer çalışmaları, borç yapılandırmaları gibi birçok konuda İHA mikrofonuna konuşan Çebi, TFF Tahkim Kurulu’nun siyah-beyazlıların eski teknik direktörü Abdullah Avcı'ya 17 milyon 130 bin TL fesih tazminatı ödenmesine ilişkin verdiği kararı da değerlendirdi.
“Yalnızlığımızı birbirimize sahip çıkarak gidermeyi başardık”
Sıkıntılı bir süreci geride bırakıp başarılara ulaştıklarının altını çizerek sözlerine başlayan Ahmet Nur Çebi, “Zor bir dönemdi, pandeminin olduğu bir dönemdi. Geldiğimizde ekonomik olarak kulübün çok büyük sıkıntılı olduğu bir dönemdi. Maalesef bu ekonomik krizle biz bu işi nasıl yapabiliriz diye konuşurken, tedbir ararken birdenbire önümüze bir de ikincisi, bir pandemi geldi. Pandemi zaten malum yani şirketlerin, sponsorlarınızın bile sıkıntı yaşadığı bir süreç. Artı seyirci yok, taraftar yok, herkes uzaklaşmış bir vaziyette. Biraz kendimizi yalnız hissettik açıkçası. O günkü duygu öyleydi. Ama o yalnızlığı sadece birbirimize sarılarak, futbolcu ailemizle, sporcularımızla, hocalarımızla, teknik kadromuzla birbirimize sarılarak aşmayı başardık. Yalnızlığımızı birbirimize sahip çıkarak, destek vererek gidermeyi başardık. Bence işin sırrı buydu” ifadelerini kullandı.
Siyah-beyazlıların başkanı, sezonun kırılma maçı olarak Fenerbahçe karşılaşmasını gördüğünü aktardı ve şu cümlelere yer verdi:
“Benim için çok önemli olan, yani bu işin virajını döndüğümüzü hissettiğim maç Fenerbahçe Stadı'nda 10 kişi kalarak 4-3 yendiğimiz maçtı” dedi.
“Belki sezon başlamadan taraftarla buluştuğumuz bir gün olur”
Koronavirüs pandemisinin etkilerinin azalması halinde şampiyonluk kutlamaları için taraftarla buluşmayı istediklerini de sözlerine ekleyen Çebi, “Yani ertesi gün hayat devam ediyordu ve Beşiktaş'ın sorunları, çözülmesi gereken konuları vardı. Değişen bir şey yoktu yani hatta daha da artarak gelmeye başladı. Bir taraftan tebrik edenler, bir taraftan insanların telefonlarına yetişmek, çıkmak ve en önemlisi bir de tabii o süre içerisinde çok çabuk süratle kupa törenine hazırlanmamız gerekti ve İstanbul'da değildik. Maalesef İzmir’deydik. Maalesef derken yani uzaklık anlamında, İstanbul'da olabilseydik belki kupa törenine daha sağlıklı hazırlanabilirdik. O da bizi biraz yordu. Çünkü arkasından kupa maçı var diye buraya gelemedik, bekledik orada. Onu da alıp gelelim, ikisini beraber diye. Fakat buradaki kupa törenindeki uygulamalarımızda biraz aksaklıklara sebebiyet verdik. Çünkü kendimizi buraya çok veremedik. Onun için buradan tüm taraftardan, camiamdan özür diliyorum. Onları bu işin içerisine dahil etmekte sıkıntı çektik. Ama bu işin sağlıklı olmamasının, bizim istediğimiz gibi camiamızla birleşemememizin nedeni aslında pandemi.
Çünkü tekne kaldıracağız, futbolcularımızı getireceğiz, maviliklere süreceğiz. Bu bizim için bir ritüel. Bunun için ben İçişleri Bakanlığı'nı defalarca aradım. Vali Bey'i defalarca aradım. Onun için buradan her ikisine de canıgönülden çok teşekkür ediyorum. Yani ekonomik olarak önümüzü açan Cumhurbaşkanımız vardı. Ona da defalarca teşekkür ettim ama bu ritüel de çok önemliydi bizim için. İçişleri Bakanımız ve Valimize de binlerce kere teşekkür ediyorum. Bu Beşiktaşlıların en tabii hakkıdır, bu ritüel. Bunu size bizim yaşatmamız söz konusu olmaması gerekir diyerek, nezaketle bunu yaptı ama vakit çok geç olmuştu. Sadece tekneleri kaldırabildik. O ritüeli yaşattık ama burada davet edemediklerimiz oldu. Adetimizi çok sınırlı tuttular kutlamada, 300-500 yüz kişiyi geçmeyin dediler. Eski yöneticilerimizi çağıramadık. Eski kurul üyelerimizi çağıramadık, taraftarımızı içeriye alamadık falan. Ama elimizden geldiği kadar en kısa sürede belki sezon başlamadan pandemi biraz daha yumuşarsa inşallah taraftarla buluştuğumuzda bir gün olur inşallah diye bekliyoruz, sezon başlamadan” diye konuştu.
“Montero, Mensah ve Cenk’in yerine transferler düşünüyoruz”
Başkan Ahmet Nur Çebi, şampiyon kadroyu bozmak istemediklerini vurguladı. Belli mevkilere transfer düşündüklerini ancak daha önce belirttiği gibi popülist davranmayacağını söyleyen Çebi, şöyle devam etti:
“Şimdi transfer çalışmaları daha henüz fiili görüşmeler başlamadı ama bizim kendi çalışmalarımız yaklaşık 1 seneden beri scaoutla, hocalarımızla görüş alışverişi oluşturduğumuz kafamızda isimler var. Tablolar, mevcut gidecek olanlar var, gitmemesini istediklerimiz var. Hep söylüyorum; benim gayem ve arzum şu an çifte kupayla kapattığımız kadroyla, teknik kadroyla, idari personelle ve futbolcularımla yola devam etmek istiyorum, 1-2 takviye yaparak. Özellikle eğer başarabilirsem, sadece stoper konusunda gidecek Montero’nun yerine bir arkadaş. Mensah'ın yerine bir transfer. Bir de sakatlanan Cenk kardeşimizin yerini tamamlayacak iyi bir santrforla yolumuza devam etmek istiyoruz. Ama bu benim popülist davranmayacağım söylemimden beni geri bırakmayacak, değişmeyecek yani. Her bir şekilde biz doğru olanı yapacağız ve ekonomik anlamda da başarılı olmak zorundayız. Aksi halde her zaman söylüyorum, maaşını zamanında veremediğiniz futbolcuların, iki ay sonra yeni kurallara göre kontratlarını feshetme hakları var. Bu ne kadar tehlikeli biliyor musunuz? Yani iki ay parasını vermediniz, 3 milyon, 5 milyon kontrat yaptınız iki yıllık, üç yıllık. Adam bir yerde 1 milyon Euro’ya oynarsa aradaki farkı gelip sizden iki yıllık, üç yıllık, 3 milyon, 5 milyon, 10 milyon Euro tazminat alabilir. Yani getirdiniz, uçakta fotoğrafları verdiniz. Yer yerinden oynadı. Sonra parasını bulup ödeyemediniz. Ekonomi ortada, borçlar ortada. O zaman da kulübe çok büyük zarar vermiş olursunuz. Bütün mesele başarıyı sağlıklı bir yapıyla gerçekleştirebilmek. Yoksa geçici olarak kazandığınız başarılar üç ayda 3 tane maç, 5 tane maç, 10 tane maç almakla bu işler çözülmüyor. Bu işin sürekliliği çok önemli.”
“Ersin’e, Rıdvan’a teklifler var”
Bu sezon gösterdikleri performansla büyük beğeni toplayan Ersin Destanoğlu ve Rıdvan Yılmaz’ın transferin gözde isimleri olduğunu dile getiren Başkan Çebi, “Ersin'e, Rıdvan'a hepsine çok teklif geliyor. Bunlar da bizi gururlandırıyor. Bu çocukların yetişmesine katkı veren hocalarıma da buradan çok teşekkür ediyorum. Altyapıdan gelen, üstyapıda da bunlara oynama şansı veren teknik direktörümüze de çok teşekkür ediyorum. Bu çocuklara talep var. Yalnız bu çocuklarla biraz daha devam etmeyi ben tercih ediyorum, şahsen benim tercihim bu. Ama çok önemli rakamlar yakaladığımız zaman da Beşiktaş'ın menfaati için gitmelerine müsaade edebiliriz ama şu anda kafamdaki tablo kalmaları” şeklinde konuştu.
“Görüşmelere bu pazartesi itibariyle başladık”
Ghezzal, Rosier ve Aboubakar’ın gelecek sezon takımla devam edip etmeyecekleriyle alakalı bir soruyu siyah-beyazlı kulübün başkanı, şu şekilde cevaplandırdı:
“Hepsiyle ilgili biz görüşmelerimize bu pazartesi gününden itibaren yeni başladık. Çünkü herkesin bir dinlenmeye, nefes almaya ihtiyacı vardı. Herkes ülkelerine gitti ve bu çocuklarımızın bir de şu anda öyle veya böyle kendi ülkelerinde milli takımların içerisinde vazifeleri var, yerine getirmeleri gereken görevleri var. Çok da kafalarının karışmaması lazım. Acelemiz yok, önümüzde kampa kadar 1 aylık bir süre var. Sakin ve sessiz yapılabilecek her transfer bir de popülist davranmıyorsanız, iyi de araştırmışsanız sağlıklı sonuçlara sebebiyet verecektir.”
“Hocamız uygun olduğu zaman görüşürüz”
Beşiktaş’la olan sözleşmesi sona eren Teknik Direktör Sergen Yalçın’ın bir dinlenme sürecinden geçtiğini ancak yeni mukavele için her iki tarafa da uygun bir zamanda oturup konuşacaklarını ifade eden Çebi, “Son zamanlarda evet yani beni de üzen şeyler okuyorum, duyuyorum, özellikle sosyal medyada. Bir defa şunu söylemek istiyorum; taraftar benim için çok kıymetli. Zaten onlardan uzak kaldığımızı hep vurguladım. Yani bir başkanlık yaptım, tadını tuzunu onlar olmadığı için çok alabildiğimi düşünmüyorum, bir tat alamadım. Ancak şunu da bilmelerini istiyorum ki ben yapılan yorumları okurum ama bildiğimi de okumaya devam ederim. Yani orada yazılanlarla, orada çizilenlerle bir karar almayacağımı, çok sağlıklı, sık eleyip sık dokuyacağımı ve bunları da Beşiktaş için yapacağımı, popülist davranmayacağımı taraftarıma buradan bir kere daha söylemek istiyorum. Bu meyanda hocayla ilgili görüşüm baştan beri belli. O konuda bir santim değişiklik yok. Hocamız da futbolcularımız gibi yorgun bir sezon geçirdi. Çok da kolay değildi. Dinlenme ihtiyacı olan süreçte dinleniyor. Kendisi uygun olduğu zaman, biz de uygun olduğumuz bir tarihte hocamızla görüşürüz. Şu anda sanki ara verilmiş gibi gözüken bir olay, aslında verilmedi. Sadece kağıt üzerinde bir şeylerin yapılması gerekiyorsa onları da yaparız” dedi.
“Sergen hocayı gündemimize getiren Mesut Urgancılar’dır”
Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş Genel Sekreteri ve İcra Kurulu Başkanı Mesut Urgancılar’ın, Sergen Yalçın’ı takımın başında istemediğine yönelik çıkan haberlere de açıklık getirdi. Bunların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Çebi, “Çalışan profesyonellerimizle ilgili bazı şeyler var, yazılanlar var. O orada kalmalı, bu buraya gitmeli falan... Başkan şimdi benim, müsaade etsinler, bu kararları ben vereceğim. Kimin nerede, ne kadar faydalı olacağını benden daha iyi şu anda kimse bilemez. Onun için taraftardan, sosyal medyada yazan, çizenlerden rica ediyorum. Onu oraya koyun, bu burada kalsın gibi söylemlerle lütfen gelmesinler. Kendilerini de yormasınlar. Çok garibime giden bir şey var. Mesut Urgancılar benim genel sekreterim. Geldiği günden beri kulübün her türlü hizmetine koşmuş, genel sekreterlik vazifelerini dört dörtlük yapmaya çalışmış bir yöneticim. Benim için çok da değerli. Sergen hocayla ilgili onun, onu istemediği şeklinde söylemler var. Ben net bir şekilde söylüyorum; bizim yönetim kurulumuz da hocanın gelmesine muhalif olan hiç kimse yoktu. Hepsi de destek oldular ve zaten karşılığını da hocamızdan aldık, gördük. Yöneticilerimizden Mesut Urgancılar, net bir şekilde söyleyebilirim ki benim sportif danışmanım. İbrahim Altınsay’la beraber Sergen hocayı gündemimize getiren Mesut Urgancılar’dır. Dolayısıyla o, onu istemediği gibi söylemler tamamıyla bu yönetime zarar vermek adına başkaları tarafından planlanmış oyunlardır. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz” diye konuştu.
“Federasyondan hoşgörülü davranılmasını talep edeceğiz”
Harcama limitleri konusunda kendilerine hoşgörülü davranılması için önümüzdeki günlerde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yetkilileriyle görüşeceklerini aktaran Başkan Çebi, “Borçları düşünmemeniz mümkün değil ki. 3.5 milyar borcunuz var. Yüzde 20 de faiz, 700 milyon TL her sene faiz yükü gelecek bir kulüp var. Bütün mesele bunların şu anda kulübümüzün yaşayacak şekilde yapılandırılması söz konusu oldu. Onun için de tekrar tekrar Cumhurbaşkanımıza yolumuzu açtığı için teşekkür ediyorum. O günkü Maliye Bakanımız Berat Albayrak'a buradan gerçekten içtenlikle teşekkür ediyorum. Banka genel müdürlerine, Ziraat Bankası'nın, Halk Bankası'nın, Deniz Bank’ın ve onların yanında çalışan çok değerli kadrosundaki arkadaşlarımızın verdiği katkılarla bugün önümüz açılmış bir şekilde burada sportif faaliyetlerimizi sürdürebilmiş bir Beşiktaş var.
Bundan sonra da bunu eğer o kurallara uyar isek yaşama şansımız olacak. Süre 10, 12 seneye yayılmıştır. 4-5 seneden bu bize nefes aldırmıştır. Bu rahat nefes değil. Bu kulüpler uzun yıllarca rahat nefes almayacaklar, ekonomik anlamda. Bunu buradan söyleyebilirim. Dolayısıyla yapılacak transferlerde bankaların önümüze koyduğu ki haklarıdır ve federasyonun da önümüze koyduğu bir limit durumumuz var. Bunları bir, iki gün içerisinde federasyonla gidip konuşarak ülke puanına katkı da vermemiz adına biraz bize hoşgörüyle davranılmasını talep edeceğiz. Aksi halde mevcut limitlerle mevcut kadroyu bile ayakta tutamıyoruz. Bunu taraftarın da bilmesi gerekir. Onun için de ifade ediyorum ki bilsinler. Bilmedikleri zaman haklı olarak başka türlü hesap kitap yapıyorlar. Ama şunu da bilsinler ki geçen sene hiçbir şey yapamayacak dedikleri kadro, son dakikada motosikletle tescili yapılmış olan Ghezzal ve diğer futbolcularımızla biz başarıyı kucakladık. Her şey pahalı futbolcuyla olmuyor. Olsaydı, çok şey olurdu. Evet, artı bir sorumluluğumuz daha var bizim. Ülke puanını yükseltebilmek için Avrupa kupalarında başarılı olmamız gerekiyor. Ona da yakışır bir şekilde transferlere oturtmayı tercih ediyoruz, planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Abdullah Avcı ile anlaşamazsak hakkımızı aramaya devam edeceğiz”
Siyah-beyazlıların, eski teknik direktörü Abdullah Avcı'ya 17 milyon 130 bin TL fesih tazminatı ödenmesine TFF Tahkim Kurulu’nun verdiği karara da değinen Çebi, “Unutuluyor, biz hocamızla konuştuğumuzda anlaşalım hocam madem dediğimizde, yani gitmeyi bile düşündüğünü ifade etmemesine rağmen çok da buraya katkı veremeyeceğini ifade edecek kadar dürüst olan Abdullah Avcı'nın bana verdiği ifade şuydu; ‘Başkanım ben para konuşmam. Zaten kontratımda yazıyor. Ben de iyi bir hocayım Türkiye'de. Birkaç ay sonra muhakkak iş bulacağım. Dolayısıyla iş bulunana kadarki ücretimi almam, kontratta yazıyor. Böyle yapalım’ dedi. Ben de o şekilde buna tamam dedim ama bugün 12 milyon TL maaştan, 6 milyon TL'ye Trabzon’da hocalık yapıyorsanız o zaman bir şey sorgulanır. Ya 12 milyon yanlıştı ya da orada aldığınız 6 milyon yanlış.
Hangisi doğru? Evet mahkemede bunlara bakmayabilirler. Kağıt üzerinde yazılan kontratlar önemlidir ama insanların beyinleri bu soruyu sorar. Ben de diyorum ki hocamız her ne kadar bunu kazanmış dahi olsa, ben inanıyorum ki bu camialar yarın birbirleriyle, hocalarıyla kucaklaşabilirler. Dolayısıyla hocamızın bu konuda halen daha fedakarlık yapma ümidi bende var. Çünkü kendisinden ben o vicdanı ve adaleti gözlerinde gördüm. Ama belki hukuki mücadele vermiştir. Belki avukatı o şekilde getirmiştir. Ancak şunu söylemek istiyorum ki eğer herhangi bir şekilde uzlaşamazsak, ben yine uzlaşma taraftarıyım. Uzlaşamazsak mahkeme uzun yıllar devam edecek.
Yani UÇK ve Tahkim Kurulu’nun vermiş olduğu kararları teminat mektubu vererek, diğer yargıya taşımayı planlıyoruz ve orada hakkımızı aramaya, buradaki verilmiş olan adaletsiz kararın düzeltilmesi için mücadelemize devam edeceğiz. Ben UÇK'ya da Tahkim’e de buradan sesleniyorum; bu kulüpler olmadığı takdirde o lehlerine karar verdiğiniz futbolcu ve hocaları yarın hiçbir yerde bulamazsınız. Öncelikleriniz bu değerli kulüpleri korumak olmalı ki bu hocalar dava açanlar, davayı açmayıp, daha sonra gelip burada hocalık yapacak olanlar bu güzide camianın kapılarını kendilerine açık bulabilsinler” şeklinde konuştu.
“Bu sene Beşiktaş tarih yazmıştır”
Futbol A Takımı’nın kazandığı 2 kupanın yanı sıra Kadın Futbol Takımı’nın ligde şampiyon olması ve Erkek Basketbol Takımı’nın da play-off’a oynamasıyla Beşiktaş’ın bu sene tarih yazdığını belirten Başkan Ahmet Nur Çebi, “Beşiktaş tarihi, bu seneyi altın harflerle yazacaktır. Bu kazanılan çifte kupa futbolda, kadınlarımızın aldığı kupa, şampiyonluk kupası, basketbol takımının da yarı final oynamış olması bir büyük başarı örneğidir. Bunların örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Diğer kulüplerin de bizim bu yaptıklarımıza bakarak, örnekleyerek ve cesaret alarak hem ekonomilerine hem de başarılarına katkı vermelerini bizi örnek alarak öneride bulunuyorum.
Tavsiye ediyorum demeyeyim biraz da öneride bulunuyorum. Denesinler, baksınlar biz nasıl yaptık diye. Basketbolda biz yarı final oynadık. Bu çocuklar daha 19-20 yaşında yoklar ve her biri bugün Beşiktaş Kulübü’ne belki de milyon Euro’lar getirecek tarzda bonservisleri oluştu. Onun için onları da buradan tebrik ediyorum. Bu projeyi bizim önümüze getiren Ahmet Kandemir hocaya da buradan teşekkür ediyorum. Çalışan yöneticilerimin oldu projede, Mesut Urgancılar ve Umut Şenol beyefendiye de teşekkür ediyorum. Herkese teşekkür ediyorum, herkesin emeği var” dedi.
“Kimi nerede, nasıl çalıştıracağımı en iyi bilecek olan benim”
Son olarak siyah-beyazlı camiaya da seslenen Çebi, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Kimi nerede, nasıl çalıştıracağımı en iyi bilecek olan benim. Bunu da ispatladım, bana güvensinler, kafalarını karıştırmasınlar. Bizlerin de kafalarını karıştırıp, bize de baskı altında bizi hissettirtmesinler.”